Gönderi

Beş Yüzüncü Kitaba dair...
26 Aralık 2020 Tarihinden bu yana kullanmaya başladığım
1000Kitap
1000Kitap
Uygulaması sayesinde okuduğum kitapların seceresini tutmuş oldum. Bu birazda beni daha fazla okumaya teşvik eden motive olmamı sağlayan bir neden oldu diyebilirim. ☆
1000Kitap
1000Kitap
Uygulamasını kullananan nitelikli ve saygıdeğer okurların iletilerinden, alıntılarından ve kitap incelemelerinden çokca yararlandım. Özellikle bir kitabı okumaya başlamadan kararsız kaldığım zamanlarda incelemeler sayesinde ilgi alanıma giren kitaplar okuma listeme referans oldular. Tüm
1000Kitap
1000Kitap
kullanıcılarına en kalbi duygularımla teşekkürler. ☆
1000Kitap
1000Kitap
uygulamasından Şahsımı takip eden ileti,alıntı ve incelemelerimi beğenen paylaşan dostlarımada ayrıca özel bir teşekkür etmem gerektiği kânatindeyim. Kimi okuduğum kitapları başka okurların alıntıları ile tekraren okumam belleğime dahada yer etmesine vesile oldular. Bir hususu belirteyim, takip ettiğim veya etmediğim okurların alıntı,ileti ya da incelemesini okumadan hiç bir beğeni yapmadım, bu okuma vaktinden zaman alır gibi gözükse de hafızada daha da yer etmesine vesile oluyor. ☆ Kimi bilimsel kitaplar bazen insanı yorabiliyor, bu okumalarımda araya şiir kitapları alarak ruhumu dinlendirdim, eskiden Instagram uygulamasını fazla kullanmazdım Okuma aralarında takıldım ara ara harika türkü ve şarkı şiir okuyanları keşfettim, Orada dinlediğim üstatların şiirlerinden bazılarını iletilerimde paylaştım. ☆
1000Kitap
1000Kitap
'ta  binin üzerine çıkan okurlara gıbte ettiğimi ifade edebilirim. Bazen gercek dışı sayı belirtenler de yok değil elbetteki okunan kitaplar değil okunulanların akılda ne kadar yer ettiği ve niteliğidir diye düşünüyorum. Bir özlü sözü ifade edeyim ki; "iyi kitaplar okumayanın,okumuş olması ile cahil kalması arasın da  bir ayrım yoktur." ☆ En iyi okuma zamanları sabahın erken saatleri kanımca. Çünki zihin daha zinde olmakta, elbette ki, okuma esnasında tv tablet vb sesli gorüntülu cihazlar kullanılıyorsa dikkat dağınıklığı oluşturuyor, kitabın içine giremiyorsunuz. "Okumakla bakmak farklı şeyler." ☆ Kimi dili ağır kitaplarda frekansın tutmayabiliyor, ya da o ankı ruhaliyetiniz konsantre olmanıza bir engel gibi. Bunu
Savaş ve Barış (4 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (4 Cilt Takım)
matbu baskısı kitabında yaşayarak deneyimledim. İçine giremediğim kitaplardan biri oldu. Benzer durumlarda kullandığım Zen Sesli okuma ve yazma programının pro sürümünü kullanmaktayım. Yürüyüş esnasında veya uykunuz tutmadığı anlarda kitabın (Düzgün) PDF formatını edinip sesli olarak dinleyebiliyorsunuz. 👇 play.google.com/store/apps/deta...  Programı henüz kullanmayanlara tavsiye ederim. bir başka e kitap okuma programı ise ReadEra Premium Programı 👇 play.google.com/store/apps/deta... Her iki programın free sürümleride mevcut. E kitap indirmede en fazla istifade ettiğim bir siteyide siz saygıdeğer
1000Kitap
1000Kitap
kullanıcılarına öneririm. 👇 e-kitap.site ☆ Temiz bir site elbetteki bazı kitaplar eksik baskısı ile veri tabanına yüklenmiş Bunlarıda yine
1000Kitap
1000Kitap
uygulamasında aratarak yayınevi ile chat ederek en gerçek baskıyı edinebilirsiniz. ☆ Yeni güncel çıkan kitapları kitap satış sitelerinden veya  google play kitaplar edindim. play.google.com/store/apps/deta... Sözün özü Üstat
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
hapiste yatana övütler şiirinde diyor ya, HAPİSTE YATACAK OLANA BAZI ÖĞÜTLER Dünyadan, memleketinden, insandan             umudun kesik değil diye             ipe çekilmeyip de             atılırsan içeriye,             yatarsan on yıl, on beş yıl             daha da yatacağından başka. "Sallansaydım ipin ucunda             bir bayrak gibi keşke"                         demiyeceksin, yaşamakta ayak direyeceksin. Belki bahtiyarlık değildir artık, boynunun borcudur fakat, düşmana inat             bir gün fazla yaşamak. İçerde bir tarafın yapayalnız kalabilirsin,             kuyunun dibindeki taş gibi. Fakat öbür tarafın             dünyanın kalabalığına             öylesine karışmalı ki,             sen ürpermelisin içerde,             dışarda kırk günlük yerde yaprak kımıldasa. İçerde mektup beklemek, yanık türküler söylemek bir de, bir de gözünü tavana dikip sabahlamak             tatlıdır ama tehlikelidir. Tıraştan tıraşa yüzüne bak, unut yaşını koru kendini bitten             bir de bahar akşamlarından;             bir de ekmeği             son lokmasına dek yemeği, bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiç bir zaman. Bir de kimbilir, sevdiğin kadın seni sevmez olur, ufak iş deme, yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir,                                                         içerdeki adama. İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena, dağları, deryaları düşünmek iyi. Durup dinlenmeden okumayı yazmayı, bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana, bir de ayna dökmeyi, Yani içerde on yıl, on beş yıl                 daha da fazla hatta                             geçirilmez değil,                             geçerilir,                             kararmasın yeter ki                             sol memenin altındaki cevahir! Nazım HİKMET Kitap okuma tiryakiliğinide edinen ve kendine bir hedef koyup bu hedefi gerçekleştirmek için zaman ayıran insan Elbette ki, hedefine ulaşacaktır. Siz kıymetli okurlara iyi okumalar. Ömrüm vefa eder sağlığım el verirse bu okunan 500 kitabı 5000 sayısına ulaştırmak yeni hedef ve istikametimdir Bu sayının 4000'ni digital kütüphanemde an itibariyle mevcuttur. ☆ "Farabi'ye sormuşlar; Lafı uzatanlara ne yapmak lazım diye. O da şöyle demiş: Uzun konuşanı kısa dinlemeli." ☆ Hadi hayırlısı derken, Huzuri üstattan bir şiirle noktalayalım. 👇 Tezatlar Destanı Yeni bir destan eyledim icad Dinleyen ahbaba yadigarım var Mahzun gönülleri etmek için şad Ağlarım sızlarım ah u zarım var Yüz bin deve gelir gider katarım Nerde akşam olur orda yatarım Her ne ister isem alır satarım Kimse karışamaz ihtiyarım var Ben icadeyledim havayı yolu Yazda ferahlarım sağ ile solu Kırk mağazam vardır rüzgarla dolu Kafdağı ardında Bit-Pazarım var Görmediğim şeyi asla sezemem Korku bilmem hiç yalınız gezemem İcabetse kendi adım yazamam Katiplikte gayet iştiharım var Gözüm ışıklıdır güne dayanmaz Aklım çoktur amma kimse beğenmez Asılmağa gitsem sicim inanmaz Böyle yüz bin ahbap yüz bin yarim var İbadet eylerim namazı kılmam Temizlik severim lekemi silmem Ömrümde zararsız günümü bilmem Her senede yüz milyonluk kârım var Düştüğüm yok hiçbir düşman kasdine Kaçsam kimse geçiremez destine Kuvvetliyim keçe kilim üstüne Yaya yürümeğe iktidarım var Sözüm lezzetlidir hatırlar yıkmaz Yalan da söylesem dinleyen bıkmaz Uykuda kötü söz ağzımdan çıkmaz Büyük küçük tanır namus arım var Parasız kalanlar bana el verir Çok köprülü sular geçsem yol verir Evvel param alır sonra mal verir Her tüccar yanında itibarım var Cömertlikte yoktur misl ü menendim Herkes kesesinden yesin efendim Yalınız yatmaktan bezdim usandım Odamda yüz güzel gülizarım var Her kim saz çalarsa aşık bilirim Dilsiz adamları sadık bilirim Herkesten kendimi faik bilirim Kibrim yoktur amma az vekarım var Sarhoş olup meyhanede susmalı Bir iyilik gördüğünde küsmeli Adam öldürenin tüyün kesmeli Böyle akla yakın çok kararım var Göze ilaç verdim yaşı akmadı Az açıldı amma doğru bakmadı Yüz hastaya baktım biri kalkmadı Doktorlukta büyük iftiharım var Sorman arkadaşlar benim kederim Ta ezelden tersinedir kaderim Hanemiz fevkinde durur pederim Biraz hasretliyim intizarım var Lazım olan şeye zihnim yormadım Kendi hanem yolum ile sormadım Adın işitmedim kendin görmedim Gönlüm eğler birkaç kafadarım var Haklı haksız bir söz altında kalmam Hırsızlık da etsem açıktan çalmam Aldığımı vermem verdiğim almam Yeni alışveriş intişarım var Huzuri sözlerin halli muhaldir Manasın anlıyan ehl-i kemaldir Ben de bilmem ne devlettir ne maldır Bitmez hesap olmaz bunca varım var Huzuri
·
1 plus 1
·
1,263 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.