Oğlum bana sordu: 🙂🕊️
“Siz daha önce nasıl yaşadınız?"
" Nasıl yani?" dedim.
" Teknolojiye erişim yok, Uçak yok, İnternet yok, Bilgisayar yok, Gösteri yok, TV yok, Klima yok, Araba yok, Cep telefonu yok…"
〰️🔹
" Bak oğlum biz, 1940-1980 arasında doğan insanlar Allah'ın sevgili kullarıyız…
Hayatımız gerçek bir kanıtdır; Oynarken ve bisiklete binerken, kask takmadık. Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık. Hiç televizyon izlemezdik.
〰️🔹
Hafta sonu kursu bilmem neydi yoktu.
Hafta sonlarımızı dolu dolu yaşardık.
Biz kurs falan gitmedik ama yine de doktor olduk mühendis olduk polis olduk kısacası hepimiz birer meslek sahibi olduk.
İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık.
〰️🔹
Susadığımız zaman,şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik.
Aynı bardağı dört arkadaşla paylaştığımız halde hastalanmazdık.
Anne babamız bizi sağlıklı tutmak için, hiçbir zaman ek gıda takviyeleri, vitaminler vermezlerdi.
〰️🔹
Çünkü biz mısır gevreği, hamburgerlerle değil tarhana çorbasıyla el yapımı erişteyle büyüdük. Bizim zamanımızda meyve suyu yoktu, annemizin yaptığı erik marmelatına su katar doğal meyve suyu yapardık. Kendi oyuncaklarımızı kendimiz icat eder ve onunla oynardık.
〰️🔹
Ailemiz zengin değildi. Bize mal mülk değil, sevgi verdiler. Biz zeytini iki lokmada yerdik tat alırdık. Siz on çeşit peynirin hiçbirini beğenmezsiniz.
Cep telefonlarımız, DVD’lerimiz, oyun istasyonumuz, video oyunlarımız, kişisel bilgisayarlarımız, internet sohbetimiz olmadı.
〰️🔹
Ama bizim gazoz kapağıyla oynadığımız dikmemiz vardı. 5'te devre olan ve 10'da biten, 3 kornerin bir penaltı olduğu mahalle maçlarımız vardı.
Arkadaşlarımızın evine davet olmadan istediğimizde ziyaret eder ve onlarla birlikte eğlenerek yemek yerdik.
〰️🔹
Senin dünyandan çok farklı olarak bütün akrabalarla iç içe yaşar, aramızda sıkı bağlar olurdu. Çektiğimiz fotoğraflar siyah beyazdı ama renkli anılarla dolu idi.
Biz kendine has, anlayışlı bir nesiliz, çünkü biz ebeveynlerinin söylediğini dinleyen son nesiliz.
#alıntı