Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

912 syf.
9/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Tüm dünya halkları tarafından bilinen fakat maalesef ezici bir çoğunluk tarafından okunmamış olan bir kitap Kapital. Sosyalizmin kutsal kitabı denmesinin nedeni belki de diğer kutsal kitaplar gibi ya hiç okunmamış olması ya da okuyanlar tarafından yanlış anlaşılması veya anlaşılmaması diyebiliriz. Marx'ın ölümünden sonra Engels tarafından el yazmalarının derlenmesi neticesinde oluşturulan üçüncü kitap, ilk iki kitaptan daha ağır olmakla birlikte bu iki cildin, Marx'ın notlarından yola çıkılarak hazırlanmış yoğun ve detaylı bir analizi gibi duruyor. Bu bağlamda üçüncü cildin, eserin en az okunan kısmı olduğunu söylemek abartı olmaz diye düşünüyorum. "Sermayenin bir bütün olarak ele alınan hareket sürecinden doğan somut biçimlerin ortaya çıkarılması ve gösterilmesi" gereğinden yola çıkılarak kaleme alınan üçüncü cilt, Bir Bütün Olarak Kapitalist Üretim Süreci başlığını taşıyor. Kitaptaki en önemli görüşlerden biri; meta ile emek arasındaki ilişkinin odağında yer alan kapitalistin, hem metayı üreten hem de emeği satın alan durumunda olduğu için metanın kapitalist maliyeti sermaye, gerçek maliyetiyse emek harcamasıyla ölçülmesi. Aynı zamanda buna bağlı olarak kapitalist üretim ile köle sistemi arasındaki en belirgin fark, emek gücünün ve dolayısıyla emeğin fiyatlandırılması olarak belirmesi. Bu da kapitalistin nezdinde işçi ücretleri ve üretimde harcanan emek değeri sermaye olarak görünmesine neden oluyor. Bu şekilde üretim araçlarına iş yapmayanların sahip olması, çalışanı ücretli emekçiye, çalışmayanı da kapitaliste dönüştürüyor. Kitapta artık değer oranı ve sermayenin değer bileşimi tarafından belirlenen kâr oranı arasındaki fark detaylarıyla anlatılırken yer yer formüller arasında sıkışıp kalıyoruz. Devrin Kâr Oranı Üzerindeki Etkisi başlığını taşıyan bölüm tamamen Engels tarafından yazılıp kitaba eklenmiş. Marx'a göre, üretim araçlarının toplumsal olarak birleşmiş işçiler tarafından ortaklaşa kullanılması üretim sürecinde de tasarrufu sağlayacaktır. Ayrıca makinelerin imalatının hem iyileştirilip hem de ucuzlatılması ve bu makineler sayesinde atıkların azaltılması yine tasarrufu doğurur. Makinelerin dayanıklılıklarının artarak fiyatlarının azalması sonucu metalar da ucuzlayacak ve özdeş sermaye harcaması azalacaktır. Elbette bu türden tasarruf için bütün işçilerin birleşmesi ve üretim sürecinde daha büyük bir birliktelik gerekmektedir. Marx'ın haklı bir isyanla dile getirdiği ve halen günümüzde de devam etmekte olan maden ocaklarındaki, kömür ocaklarındaki, fabrikalardaki olağandışı iş kazaları ve işçi kıyımlarına göz yuman, görmezden gelen fabrikatörler, iş verenler en basit önlemleri almaktan imtina ederek masraftan kaçındığını düşünmekte fakat binlerce işçinin ölümüne ve ailelerinin mağdur olmasına neden olan en etkili faktör olmakta. Ve ben bu incelemeyi kaleme alırken maalesef Bartın'da yine bir maden ocağı kazası ve yine sönen hayatlar, kaybolan yarınlar ve yok olan yuvaların haberleri geçiyor yazılı ve görsel basında. Haksız rekabete ve stokçuluğa vurgu yapan Marx, sabit sermayenin ve stokta bulunan daha önceden alınmış ürünlerin değeri yükseldikçe satın alınan malların da fiyatının yükselmesini ve aradaki kâr uçurumunu anlatırken sanki günümüzden bahsediyor gibi. Arz talep ilişkisinin üretimde ve satışta rekabetten tekele dönüşümü anlatılırken şeytanla kurulan ortaklık, kapitalistin en belirgin özelliklerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Ayrıca bir ülkenin şartları kapitalist üretim tarzına uyumlu hâle geldikçe, sermaye de aynı şekilde çeşitli üretim alanlarındaki kâr oranını aynı seviyeye çeker. Bu durumda kapitalist üretim ilerledikçe koşullar gelişir ve üretim sürecindeki tüm toplumsal koşullar kapitalizme uygun yasalar haline gelir. Yine, ortalama kâr oranı emeğin sermaye tarafından ne kadar sömürüldüğüne bağlı olduğu için, tek tek her bir kapitalistin işçi sınıfının sömürülmesinde direkt olarak pay sahibi olduğu rahatlıkla söylenebilir. Toprak mülkiyetinin nasıl büyük bir sermayeye dönüştüğü, üretim fiyatı ve kâr oranı aynı kalırken rant miktarı ve toprak fiyatının nasıl yükseldiği detaylarıyla açıklanıyor eserde. Yazarın Balzac'tan ve Köylüler romanından övgüyle söz ettiği satırlarda, Marx ile aynı romanı okumuş olmanın verdiği haklı gururu yaşadım :) Kapital gibi devasa bir eser hakkında yazılıp söylenecek çok söz var fakat benim gücüm ve idrakim bu kadarına el veriyor. Gelin son sözü Engels'e bırakalım: "Marx gibi bir insan, kendi sözünün dinlenmesi, bilimsel keşiflerini gelecek kuşaklara hiçbir şekilde bozulmamış olan kendi sunumuyla aktarma hakkına sahiptir". Sömürüden arınmış, paranın emekten ve insan hayatından daha değerli olmadığı bir dünya umuduyla...
Kapital 3. Cilt
Kapital 3. CiltKarl Marx · Yordam Kitap · 2017243 okunma
·
1 artı 1'leme
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.