Gönderi

Heyhat! Ne olduysa oldu! Hangi alçaklık şırıngası vurulduysa vuruldu: Türkiye'yi ele geçiren kuvvetin beyninde yeniden Batı kanseri belirdi. İmân savaşıyla kazandığımız her şey, pazara çıkarıldı. Alperenlik mefkûresi, dünya malına ve düşmanın saltanat vaatlerine boğduruldu. Pazarlık korkunçtu: Batı uşağı bir çıkarcılar hizbinin saltanatına evet demek için, bizim bütün kültür ve imânımızdan koparılmamız isteniyordu. Devleti ele geçirenlerle pazarlığı yapanlar aynı kişilerdi. Bin yıllık medeniyetimizin mahvedilerek ilgasına, Padişahın kovulmasına, Hilâfetin sınır dışı edilmesine, hattâ Kur'ân'ın yasaklanıp çiğnenmesine onlar karar veriyor, bize de şiddetle "dikte" ediyorlardı. Direnen ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni kapatmışlardı. Mukaddeslerimiz, alfabemiz, dilimiz, takvimimiz, ibadetlerimiz, Kitabımız, bayrağımız, devletimiz, mûsikimiz ve her sanatımız, vel hasıl bizi Türk-İslâm yapan ne varsa, hepsi İngiliz'in emriyle ve içi mizdeki şeytanın firavun elleri ile yok ediliyordu. Kur'ân horlanıyordu; Allah'ın Kitabı'na, Peygamberi'ne dil uzatılıyordu. Vatanımız düşmanlarca işgal edildiği zaman, biz, İstanbul'dan, İzmir'den, Erzurum'dan, Trakya'dan Anadolu'yu kurtarmaya koştuk. Elimizde Kur'ân'la, dilimizde Peygamber'le, gücümüzü tarihimizden, devletimizden, Hilafetimizden, vatan sevgimizden alarak koştuk. Hutbelerle, "Misâk-ı Milli"lerle, ilâhilerle, tekbirlerle büyük cihadı başardık. Ama kör nefis erbabı ham ervahlar bizi aldattılar. Bir tek parti ve hizip adına, sözde Cumhuriyet'i kurar kurmaz, ilkin Meclis ve memleketi, Alperenleri ipe çektiler. Hemen ardından Hilafeti, onun, 1400 yıl mukaddes cihad yaptığı Hristiyan ülkelerin merhametlerine, aç bîilâç sürdüler. | Ahmet Kabaklı, Alperen, TEDEV Yayınları, 4. Baskı: Mart 2020, s. 25.
Sayfa 25 - TEDEV Yayınları, 4. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
43 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.