Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kazuo Ishiguro, Nobel Edebiyat Ödüllü Japon asıllı Britanyalı roman yazarı. Nobel verilirken yazar ve dili şu şekilde açıklanmış: “Büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla bir bağlantımız olduğu yanılsamasının altında yatan dipsiz uçurumu açığa çıkaran yazar.” “Beni Asla Bırakma” kitabıyla ismini duyduğum, @_ladiesbookclub_ okuma grubumuzla “Klara ile Güneş” ile tanışma fırsatı bulduğum yazar. “Klara ile Güneş” yazarın Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonra 2021’de yayımlanan ilk kitabı. Kitap, Klara adlı bir yapay zeka robotu ile insanlar arasında etkileşimi anlatan bir bilim kurgu romanıdır. Eseri her ne kadar bilim-kurgu ile sınıflandırmaya çalışsak da, eser bir robotun günlüğü olarak nitelendirilerek, çevresindeki olayları gözlemleyişi, insanlarla bağ kuruşu, teknoloji ilerledikçe dijitalleşen dünyada robot ve insanların yerini sorgulamamıza sağlar. Kitabın en başında, kendimizi Klara’nın yanında bir teknoloji mağazasında gözlem yaparken buluruz. Bulunduğu mağazada kendi robot arkadaşlarıyla bir insanın aslında bir çocuğun gelip onu satın alarak YA(yapay arkadaş) olma seviyesine ulaşmasını bekleriz. Bu başlangıç sürecinde, diğer robotlardan farklı bir yeteneği ve ilgisi olan Klara, mağazanın dışına ve Güneş’e olan gözlemleriyle bir takım inançlar, düşünceler geliştirir. Bunlardan biri, çoktan satın alınmış ve mağaza dışında geçen eski arkadaşları olan robotların onlara bakmayışıdır. Bu bile aslında robotların ne kadar geliştiğini ve bir insan davranışını edindiğini gösterebilir çünkü genel bir bakışla, “daha üst seviyeye ulaşan insanların geride bıraktığı insanları küçük görmesiyle veya yeniden oraya dönmekten korkuyor olmasıyla geçmişindeki insanlardan kaçma davranışı”ndan bahsedilebilir. Bu süreçte aslında çok fazla gözlem yapar Klara fakat bunları anlamlandıracak, konuşacak durumda değildir. Bunlar, “dışarıda çok fazla YA olmaması”, “YAları ile gezen insanların YA’larının birkaç metreleri önünden yürüyerek onlara -kötü- davranması” ve belki de kitap boyunca üzerinde durmamız gereken “Güneş’in her şeyi iyileştirdiği/beslediği inancı.” Mağazaya “Josie” adlı küçük bir kız gelip, onu YA’sı olarak seçtikten sonra Klara’nın hayatı değişir. Josie ile birlikte gelen yeni hayat, yeni insanlar Klara’nın gözlem yapacağı ve tanıması gereken yeni bir dünyadır. Josie’nin diğer “yükseltilmiş” insanlarla olan buluşmalarda değişen davranışları Klara’nın robotların insanlardaki yerini sorgulamasını sağlar. Josie’nin sağlığının kötüleşmesiyle, Klara’nın Josie’ye olan sadakati ve bağlılığı o kadar fazla artar ki, bir noktadan sonra ailesinin kızlarının iyileşmeyeceğini düşünerek yaptığı planlarda herkese “umudu” hatırlatan ve “iyileşeceğini” söyleyen bir robottur. Bu inanca karşılık yakın üyeler bir nesnel sonuç arar, yeni bir teknolojinin varlığını sorgular. Oysa Klara’daki bu umudun tek nedeni, Güneş’e inanmasıdır. Klara bir yolunu bularak ve yardım da alarak, Güneş ile buluşur. Buluşma dediğimiz aslında, Klara’nın belli bir zaman diliminde, bir çeşit ibadet göstermesidir -bence-. Bir anlaşmaya varmaya çalışır, bu amaca yönelik davranır. Bu anlaşma sonrasında, ailesiyle birlikte bir biliminsanına götürülür. Burada gerçekten de enteresan olarak nitelendirebileceğimiz olaylar açığa çıkar. Josie’nin “yükseltilmemiş” ablası olan Sal’ın öldüğü, bu ölüm sonrasında ailenin kendini teselli etmek için bir yas bebeği ürettirip kullandığı anlatılır. Yas bebeği işe yaramadığından ve ikinci çocukları Josie’nin hastalığının gittikçe ağırlaşmasından Anne yeni bir fikir bulur. Gözlem yeteneği çok yüksek olan bir robot satın alarak, onu kızının son dönemlerinde yanında tutacak ve kızını kaybeder kaybetmez bu robottan kızı olmasını isteyecektir. Bu fikir ortaya çıktıktan sonra, Klara bu fikri tüm bağlılıkla kabul eder fakat içinde minik bir soru vardır “benim bu bedenim ne olacak?”. Anne, bu soruya cevap olarak, “bedeninin sadece kabuk olacağını, bunu yaparsa koşulsuz bir sevgi kazanacağını söyler, kendi sevgisini, Josie’nin arkadaşı olan Ricki’nin sevgisini…”. Yani, aslında bir robotun asla kazanamayacağı bir sevgiden bahseder. Burada bile Klara, bunu yapabileceğini ama Josie’nin bir şekilde iyileşeceğini umut ettiğinden bahseder. Josie’nin hastalık süreci, aile ve arkadaş üyeleri arasındaki duygusal bağlantılar ve bunların arasında insanları taklit etmesi için yaratılmış ve seçilmiş -duygusuz- olarak tanımlanan ama “empati” yeteneği ve duygusu çok yüksek, Güneş’e ve onun her şeyi iyileştirebileceğine inanan bir robot, Klara. İnsan davranışını ve teknolojinin ilerleyişini sorgulatan, okunması kolay dili ve akıcılığıyla beni çok etkileyen bir roman oldu. Yazarın diğer eserlerini de en yakın zamanda okumak isterim, müthiş bir keyifti. Herkese tavsiye ediyorum.
Klara ile Güneş
Klara ile GüneşKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20211,499 okunma
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.