Denizin Bittiği Yer
Hayat tek başına yaşanamayacak kadar zor be! İnsan, yanında hayat arkadaşı olmadan şu dünyanın engebeli yollarında ilerleyemiyor. En azından yanında birinin olduğunu bilmek bile insana yetiyor. Onun seni sevdiğini hissetmek... Sevdiğini… Sevmek… Sevilmek… Güzel şeyler neden bu kadar ulaşılmaz olmak zorunda? Birini sevebilmek neden bu kadar karmaşık? Sevgi neden sadece sevgi olarak kalamıyor?
YORUMUM;
Bugün kitabın ilk 3 bölümü normal klasik kurgu diye okuduğum ve sonrasında bütün tabuları yıkacak olan bir kitabın yorumuyla geldim.
Açıkçası kitaba başlarken böyle bir son beklemiyordum. Evet kitabın ilk 3 bölümünü okurken kafamda herkes gibi kurguyu oluşturdum ve o şekil devam ettim. Sonlarına doğru geldiğimde ne oluyor yahu dedim. Tekrar okudum algılamak için.
Geçmiş travmaların insanı ne denli değiştirebileceğinin canlı örneği Denizmiş. Spoi girmeden yorumu yapmak biraz zor olacak.
Babası, Deniz küçük yaşta iken ailesini terk ettikten sonra bir başlarına kalan çekirdek aile hayata tutunmaya çalıştı. Ardından annede vefat edince tamamen bütün yük Denizin omuzlarına yüklenmişti. Kardeşine ve kendisine motorkuryelik bakmaya başlar.
Karakteri ve yapısı oldukça meraklı olan Deniz paket dağıttığı evlerin içini merak eder ve dikizlemeye başlar. Bunun tabiki bir geri yaptırımı olacaktı ve olduda. Paket dağıtırken müşteriye aşık oldu. Melis, Denizin biricik aşkı. Onun için farklı yollar deneyen Denizi ne gibi sürprizler bekliyor?
Aşkı uğruna olduğundan farklı bir karaktere bürünen Denizin aslında olduğu benliğinde bir yanılgı mevcuttu?
Neydi bu yanılgı? Karakter karmaşasının sonu nasıl bitecek? Neler yaşanacak?
