''Ah biçare kadınlar, neler çekerlermiş. Biz erkekler onları kukla mesabesinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluruz. Bu ne rezalet ve küstahlık. Bir erkek, tanımadığı başka bir erkeğin yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar.'' ° Herkese selamlar kitapsever dostlarım . #heray2türkklasiği grubumuzla Mart ayı ilk kitabını okuduk. Yine muhteşem, her duyguyu yaşatan bir kitap oldu. ° Şemseddin Sami - Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat ° Tanzimat edebiyatının ilk yerli romanı olarak bilinen "Talat ile Fitnat'ın Aşkı" Şemsettin Sami'nin romantizm etkisinde olan yazarlar arasından biraz daha sıyrılarak ön plana çıkan muhteşem romanıdır. Bu kadar kısa, süssüz , sade ama bir o kadar da edebi, kendini bir çırpıda okuturan sonuyla bizi farklı boyutlara götüren bir roman. Biraz romanı Romeo ve Juliet'e benzettim. Tabikide farklılıklar var ama biraz o tadı yakaladım bu romanda. Kitapta muhteşem ayrıntılar var. O zamanki aşkların derinden olduğu, aşk ile ilgili hitaplar ve kelimeler öyle özenle seçilmiş ki okurken kitabın içinde kendimize bir yer bulup olayları izliyorsunuz. Kitabımız kadınların toplumdan ayrıştırılmasını, görücü usulü ile evlenmeyi eleştiriyor. Fitnat ile kadınların hangi baskılar altında yetiştiğini, görücü usulünün aslında meyve almaktan bile basit olduğunu gösteriyor. İnsanlar her şeyi bile seçme şansına sahipken bir kadın evlenirken eşini seçme şansına sahip değil. Tanzimat dönemi romanlarının olmazsa olmazı tesadüfler roman boyunca devam ediyor. Bu olayı çok seviyorum. Türk klasikleri'ne o kadar çok alıştım ki her ay hangi kitabı okuyacağız bu sefer nasıl bir hayranlık besleyeceğim onu düşünüyorum. Kitabımızı konusuna kısaca bakacak olursak: Babasını erken yaşta kaybeden, anne babası mektepten beridir birbirleriyle olan sevgilerinin ve sabırlarının sonucu evlenip, dünyaya getirdikleri Talat ile anne babasını bilmeyen, tanımayan, annesinden kalan tek şey içinde vasiyeti bulunan bir muska olan, üvey babasıyla birlikte yaşayan, evden çıkmayan Fitnat'ın aşkları ele alınır. Talat, Fitnat'ı ilk olarak, üvey babasının dükkanına tütün almaya gittiği zaman görür. Ve ilk gördüğü anda çok etkilenir, sürekli gider onu görebilmek için. Fitnat da pencerenin orda bir gün Talat'ı görür ve öylece o gördüğü zamandan sonra da hep pencere kenarında yolunu gözler. Saf aşk duyguları beslerken birbirlerine buradan sonra olaylar başlar ve romanın tadını arttırarak sizi hiç sıkmadan acaba sonrası nasıl olacak diye okutturup hemen bitirir ama öyle bir biter ki ne yapacağınızı şaşırırsınız adeta. Peki sizce bu iki sevdalı nasıl buluşacak ve kavuşacak? Ya da kavuşabilecek mi? Kitabın sonunda şok edici bir olay oluyor ki ben çok şaşırdım! Herkesin okuması gereken muhteşem bir roman. Herkese huzurlu, sağlıklı, bollll kitaplı günler dilerim dostlarım #Alıntılar Hem sevmek hem de sevdiğin kişi tarafından sevilmek! Dünyada bundan iyi şey yoktur. Dünyadan büsbütün umudumu kestim. Gönülden gönüle yol var derler. Gönül bir müftüdür ki istemediği şey için pek kolay fetva vermez. Bir evde emreden bir hanım olmadıkça o eve ev denilmez. Ah, erkeklerin sevgisine inanmak.. Onların bağlılığına aldanmak! Ne büyük suç... Ah zavallı biz kadınlar! Yine umutsuzluk pençesine düştük... Ah felek, felek! Bizi ne zamana kadar baskı altında tutacaksın? Biz ne suç işledik? Çünkü sana acırım. Bilirim ki ben ölürsem senin derdin birken yüz olacak. #talatilefitnat #işbankasıkültüryayınları

Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202429bin okunma

·

152 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İbrahim Tufan