Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
2022 (Pars) yılında okuduğum da 70.betik [Ekim ayının 4.betiği]
Ana kahraman, kendi anne babası diye bildiği ama kendi anası babası olmayan bir ailenin yanında büyüyor ve sonunda öz annesine ve babasına kavuşma sürecini işleyen bir uzun öyküdür. Mutlu sonla bittiğinden dolayı rahmetli kalemin karamsar ve melodram havasında uzak uzun öykülerden biri olduğu için akıcı, sürükleyici ve merak uyandırıcılık sayesinde soluksuz bir şekilde bitirebileceğiniz uzun öykünün ben de bıraktığı izlenimlere bakalım. Biri çıkıp bana dese sen o ailenin evladı değilsiniz dediğinde tepkim şaşkınlık ve mutluluk olacak çünkü iç huzurum olmadığı ailede büyüdüm. İyi yönlerini takdir ediyorum ve onlardan aldığım terbiyeyi inkar etmiyorum. Bundan dolayı olumsuzlukları halı altına süpüremem çünkü bu hayat benim olduğu için iç huzurumu oluşturacak şekilde hayatımı yaşamak isterim. Adamına göre muamele etmelerinden rahatsız oluyorum. Ailenin genel geçer kuralı olacak ve ben dahil bütün bireyler uyacaktır. Benim üzerinde muhafazakarlıklarını gösteremezler. Uzun öyküyü okurken şöyle bir hayal canlanıverdi gözümün önünde; Ahmet Demirel'in benim öz dayım olduğunu ve yıllar sonra tesadüfen Kürşat Mithat Özkan sayesinde beni buluyor. Yani onun beni tanımadığı halde içinden gelerek her konuda yardımcı olmanın nedeni meğer genlerden gelen bir özellikmiş. Bir gün gerçek ve sözde dayımın karşısına geçip "Sen eniştene beslediğin kinden dolayı küçükken dayılık etmedin. O senin gibi duygusuz bir insan olmadığı için Tanrı'ya şükrediyorum. Senin ona göstermediğin dayılığı ona göstereceğim çünkü o benim yeğenimdir." dedikten sonra benimle orada ayrılıyor. Ben de ona "Dayıcığım" diyerek sarılıyorum. Uzun öyküden mi yoksa Ahmet Demirel'in içinden gelerek gösterdiği insanlıktan mı bilemem ama onun bu coğrafyada gösterdiği babalığı tarif edecek kelime bulamıyorum. Zamanında babam onun gibi yapsaydı belki bu kadar Batı'ya karşı istekli olmazdım. Belki de babamın hatasını inkar ettiği için beni kurtlar sofrasında göz göre yalnız bırakmasını sabrettiğim için Tanrı bana Ahmet Demirel'in babacanlığını gönderdi. Tanrı'nın günahkar kulu olsam da Tanrı, babam gibi beni terk etmedi. Ummadığı anlarda beni mutlu ederek yolunda sapmama vesile oluyor. Biliyorum ki Demirel'in insanlığı bir gün ödüllendirecek Tanrı çünkü onun insanlığı kayıtsız şartsızdır. Rahmetli kalem gibi köşklerde yaşamadık ama yazdığı uzun öyküler herkesin hayatından izler taşıdığını hiç bilmemişti kalem. Bu gün onun kalemi her türlü eleştiriye rağmen okunuyorsa melodram ve karamsarlığından dolayı değil zaman aşan hayatları yaşayan insanları kendi yörüngene çekiyor. Bu uzun öyküde; bazen evlatlık verildiğin aileler, öz ailelerden daha vefalı, daha sevgi dolu ve daha özverilidir. Ana kahraman gibi evlatlık olmayı çok isterdim çünkü iç huzurun olduğu aileye geçeceğim. Belki de bu hayatım önceki hayatımın cezasıdır. Kısmen reenkarnasyona inanıyorum. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. #BetikEli #AdınıDeğiştirenÇocuk #KemalettinTuğcu #İtimatYayınları #Kitapyorumu #UzunÖykü #OlayÖyküsü #Evlatlık #Sevgi #AileÖnemi #İnsanlık #OkumaAşkı #KitapTavsiyesi #KitapTutkusu #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer
Adını Değiştiren Çocuk
Adını Değiştiren ÇocukKemalettin Tuğcu · İtimat Yayınları · 196937 okunma
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.