Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

592 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Masumiyet Müzesi eleştirisi : Bu eleştiri yazısı diğerlerine oranla biraz daha uzun olacak bunun nedenini kitabın çok sayfalı olmasına bağlayabiliriz. Genel olarak olay örgüsünü şöyle bir sıralarsak: Aslında yeşilçam tadında sıradan bir aşk hikayesi anlatılıyor. Zengin bir ailenin oğlu Kemal ,Füsun adında uzaktan akrabası fakir bir kıza aşık olur.İlk görüşte aşka inanır mısınız?İşte burada tam da o anlatılıyor. Kemal nişanlanma arifesindedir fakat daha ilk görüşte Füsun'a aşık olur ve onu her seferinde görmeye çalışır. Aralarındaki ilişki ilerler ve gizli gizli buluşmaya başlarlar fakat Kemal nişanlısından kurtulamaz ve nişanlanmak zorunda kalır. Bunun üzerine bir daha Füsun'u göremez. Sürekli buluştukları Merhamet apartmanına gider ama Füsun artık gelmez. Füsun'un yokluğuna dayanamayan Kemal nişanı atar ve zamanını Füsun'un eşyalarıyla geçirmeye başlar.Kemal'in babası ölür ve Kemal bu sefer de Füsun'un cenazeye gelme ihtimalini düşünerek içten içe sevinir. Ne var ki Füsun o cenazeye gelmez. En çok şaşırdığım şeylerden bir tanesi de Kemal'in Sibel'e her şeyi anlattıktan sonra Sibel'in olanları gayet normalmiş gibi karşılaması yani sanki aldatılmamış gibi davranıp Kemal'le eski hayatına devam etmesi çok ilginç bunun tek bir nedeni vardı bence: Sibel Kemal'i çok sevdiği için ne olursa olsun onu kaybetmek istememişti. Çok yazık, bu hikâyede yanan Sibel oldu. Ne var ki Sibel'in sabrı da bir yere kadar değil mi ? Baktı Kemal Füsun'u unutmuyor,o da Kemal'i terk etmeye karar verdi. Bir gün Kemal'i buluşmaya çağırdı ve onu öyle bir terk etti ki hiçbir şey demeden masadan kalktı ve Kemal onu otuz yıl boyunca bir daha hiç görmedi. Bundan 9 ay sonra Kemal Füsun'un arkadaşı Ceyda ile Füsun'a mektup yollar.Ona küpesinin tekini verip evlenme teklif edecektir. Büyük bir heyecanla evlerine gider ve bir de ne görsün, Füsun evlenmiş hem de dört ay önce. İçeriye ilk girdiğinde kim bu mahalle çocuğu diye düşündüğü adam Füsun'un kocası çıkar. Çok bozulur, Füsun Feridun'u kocam diye gösterince, (bozulur tabi 9 aydır beklediği, hasretiyle yanıp tutuştuğu Füsun'u ,ona bunu nasıl yapar?) Buna rağmen Füsun'u bırakmayı asla düşünmez. "Tam yedi yıl on ay Çukurcuma'ya Füsun'u görmeye akşam yemeğine gittim. Hep bi bahane bulurdum."diyor Kemal. Zaten aşk da bahanelerin en güzeli değil mi ? Ve saymış Kemal 1593 akşam yemeği . Ve o gittiği 1593 akşam yemeğinde Füsun'un eşyalarını gizlice çalardı ve onları Merhamet apartmanında biriktirirdi. Kimse fark etmiyor zannederdi lakin sonrasında Füsun her şeyin farkında olduğunu açıklıyor lakin hoşuna da gidiyor.(kimin hoşuna gitmez bu kadar sevilmek?) Aradan epey zaman geçer ve Füsun'un babası ölür. Kemal'le aynı kaderi paylaşırlar bir nevi. Sonra zaman geçer ve Füsun'un annesi Nesibe hala" kızım artık seninle evlenmek istiyor, Feridun'dan boşanacak!"der birdenbire. (Böyle bi teklif beklemiyordum.) Tabi bizim Kemal havalara uçar. Bu mutlulukla Füsun'u ve annesini yurt dışına götürmeye karar verir. -Füsun hep Paris'teki müzeleri görmek istiyordu zaten-. Ve sonra kaza yaparlar Kemal yaşar lakin Füsun bile bile intihar etmiştir. Bu acıya dayanmayan Kemal birazcık olsun acısını hafifletmek için bu masumiyet müzesini oluşturmaya başlar. İlk başta Orhan Pamuk'çuğuma mektup yazar ve ondan bu yaşadıklarını hikayeleştirmesini ve bir kitap oluşturmasını ister kendisi de müze için son on beş yılda dünyada bin yedi yüz kırk üç müze gezdiğini söyler. Pamuk da bu kitap için tamı tamına 6 yıl çalışmış. Kitap tamamen kurgu Pamuk'un dediğine göre: İlk başta bu evi satın aldım ve bir aile düşledim kafamda sonra romanı yazdım, yayımladım 2008'de. Daha sonra 7 ve 22 yaşları arasında ressam olmak istediğini ve bu müzenin içindeki ressamın hâlâ ölmediğinin kanıtı olduğunu düşünüyor Pamuk. Gelelim Kemal'in Füsun'u ne kadar çok sevdiğine bundan birazcık bahsetmek istiyorum: Füsun'a hayat dolu güzel nişanlım, hayatımın aşkı diye hitap ederdi bazen de güzelim derdi. Her gitmesinde ona bir hediye götürürdü o kadar ince düşünceliydi. Füsun Kemal'in bir an bile aklından çıkmazdı.Onu o kadar çok sevdi ki artık her hareketini ya önceden tahmin eder ya da zaten biliyor olurdu. Yüz ifadesinden her şeyi anlardı. Çok iyi ruh çözümlemesi de yapardı bu özelliğiyle bana you dizisini hatırlattı nedense .Hatta Füsun'un 4213 sigara izmaritini hiçbirinin şeklini bozmadan saklayabildi. Ve o evde herkes sigara içiyordu. Kül tablasındaki sigaraların hangisinin Füsun'a ait olduğunu bile bilirdi. Hissederek yapmazdı bunu Füsun'un söndürüşünü, batırışını öyle güzel tarif ederdi ki sigara bölümünde..... Kısacası Füsun çok güzel sevildi ,çok şanslıydı. Bu kitap da tıpkı Cevdet Bey ve Oğulları gibi Nişantaşı'nda geçiyor. Orhan Pamuk Nişantaşı'nı seviyor bunu çocukluğunu orada geçirmesine ve onu çok etkilemesine bağlıyorum. Orhan Pamuk arada farklı konulara da değinmiş 12 mart askeri darbesi ,sokağa çıkma yasağı ve sonrasında gelişen olaylar ; Orhan Gencebay Batsın Bu Dünya filmi ;Halit Ziya Kırık Hayatlar filmi ;milli meltem gazozu ; televizyondaki tek kanalın trt olup kapanırken askerlerin ritmik yürüyüşler yapmaları ve daha neler neler dönemin bazı özellikleri.... Kısacası o günleri bize yansıtması, yaşamış kadar oldum. Öncelikle kitap aşırı dozda bir romantiklik içeriyor. Bu beni rahatsız etmedi lakin herkes sevmez bu aşırılığı. O kadar sade bir anlatımı var ki Pamuk'un ve konu seçimini çok sevdim. Kitabı daha çok sevdim. Yıllar önce bir kitap okumuştum "Yağmur Sonrası" o benim favori aşk kitabımdı. Masumiyet Müzesi de onunla yarışır nitelikte, kendime yakın bulduğum bir eser oldu.(Kemal'den dolayı biraz da bence) Kitap 83 bölümden oluşuyor benim en sevdiğim bölümler: 4213 sigara izmariti ,Bazen ve İnci pastanesi oldu. Dikkatimi çeken bir başka konu ise kapak tasarımını kızı Rüya tasarlamış ne kadar güzel. Orhan Pamuk'un bir kızı olmasına da ayrıca sevindim. Kitabın ilk sayfasında da Rüya'ya diye bir bölüm var. Bu kitapla Orhan Pamuk'a olan sevgim arttı diyebilirim. Ayrıca kitap içerisinde Masumiyet Müzesi için bir giriş bileti bulunuyor. Bu davranış çok hoşuma gitti ve ben Masumiyet Müzes'ni çok görmek istedim. Umarım ilerde bir gün İstanbul'a tekrar giderim zira görülecek çok yer var bu güzelim şehirde.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 200841,2bin okunma
·
197 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.