Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Keşke Bende Kuşkesebilsem
Kuşksen: İlk bakışta karışık gözüken, içini açtığınızda gözyaşları içinde sertleşmiş sayfalar arasında kaybolacağınız bir kitap. Kitabın tam içine dalıp gittiğinizde ise o üzüntülü, ıslak havanın ardından gelen rengarenk, umut dolu gökkuşağını göreceksinizdir. “Onu hasretle beklediğimiz günleri, kapı girişine asılı bir ceketin gölgesinden geçerek yaşıyorduk. Evin şurasına burasına sinmiş yosun kokusuyla besliyorduk gecelerimizi.” Hepimizin çoğu zaman yüzleştiği hasret duygusunu yazarımızın bu cümlelerinden daha iyi anlatan olur mu ? Sanmam. Böylesine derin anlamlı, hüzün dolu cümleler arasında gözyaşlarını biriktirip boğulmak yerine gözyaşlarını sayfalara gömüp o gökkuşağını görmek zordur bence. Tabi eğer sayfaların arasında kendinizi bulmaya çalışıyorsanız , karşılaştığınız cümleler karşısında bir süre düşündükten sonra sayfaların ellerinizden kayıp ışıl ışıl bir aynaya dönüşmesine şahit olacaksınızdır. O aynada kendi derinliklerinizi görüyorsunuz. Bilinçaltımızda kalmış o karanlık köşemiz, her düşündüğümüzde yüzümüzden ıslaklık ve acının aktığı o anı görüyorsunuz. Ama bu sefer rengarenk gökkuşağı olmuş tüm acılar... Çünkü bu aynayı size Yücel Öztürk tutuyor. Artık yağmurun durmasını ve gökkuşağıyla karşılaşmamız gerektiğini hatırlatıyor. Hikayesinde bir yazarın bizi anlatıyor olması buruk bir mutluluk bırakıyor insanın içine ve diyorsun işte bu bizim hikayemiz. Kendimizi en iyi görebileceğimiz hikayenin ben Kuşkesen hikayesi olduğunu düşünüyorum. “ Çünkü ben ailemden her kişi için bir kuş keseceğim. Her birinin hikayesini üfleyeceğim kanatlarına.” Tüm acılarıyla , renkleriyle tahtadan kuşlar kesip gerek tüm hasretini, gerekse tüm umudunu kuşlarla özgürleştiren bir angut kuşunun hikayesidir Kuşkesen. Birçoğumuz kendimizi angut kuşunun özellikleri, hayatı içinde bulabiliriz aslında. Bazılarınız da babasının ölümünü “ Erken giden bir babadan artakalan dünya zaten baştan başa gurbet değil miydi?” sözleriyle anlatan, babasının ölümünden sonra yaşadığı tüm acıların kaşlarında biriktiğini düşünen Hüsniye’de bulacaktır kendini. Kitap herkes için kendini bulunca başlıyor bence. Benim için erken başladı. Yine Kuşkesen hikayesinde geçen “Kız kardeşler de olmasa evler boğulur kederden. Kapanan neyiniz varsa açmayı becerir onlar. Sizi tutup kaldırmakta mahirdirler.” Bende bir abinin arı kuşu olduğum için altını büyük bir tebessümle çizdiğim bir cümleyle başladım hikayeye. Umarım bir gün o tahtadan kuşlarla herkesin tanışma fırsatı olur...
Kuşkesen
KuşkesenYücel Öztürk · Ötüken Neşriyat · 202140 okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.