Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
Puşkin değil Ruşkin! Ruşkin’cim bu ne ince yaklaşım böyle. Bu zamana kadar gördüğüm hiçbir kitap başlığı, kitaba böyle sıcak başlamamda etkili olmadığını belirtmek istiyorum öncelikle. Kitap iki bölümden oluşuyor tıpkı başlıktaki gibi birinci bölüm susamlar ikinci bölüm ise zambaklar. İsimsel olarak içerik çağrışımı yapmıyor gibi gözükse de kitabın arkasını okuduğunuzda sıcaklık yayılıyor içinize daha sonra önsöz kısmını okuduğunuz anda kesinlikle bu kitabı okumalıyım hem de bir an önce diyorsunuz. Kitap susamlar kısmıyla başlıyor kitapta bahsedilen susam aslında Ali Baba ve Kırk Haramiler’deki “açıl susam açıl” cümlesinden esinlenerek susamın bize aydınlığın kapısını açacak olan kitaplar olduğu belirtiliyor. Bu saatten sonra poğaçanın üstüne attığınız her bir susam tanesi sizin için sizi ileriye taşıyacak, kendinizi geliştirecek kitaplar oluveriyor. İkinci kısım ise zambaklar. Tahmin etmekte zorlanacağız bir şeyi ifade ediyor zambaklar; kadınları. Ruşkin’e göre zambaklar güzeldir, güzel olduğu kadar da zehirli. Biraz alınganlık biraz gönül alınmışlığıyla okumama başlıyorum. Düşünüyorum kitabın içinde hem kitap hem kadın var. İyi olmayacağına dair azıcık bile şüphem yok. Sanırım fazla beklentiyle giriş yapmışım ki susamlar bölümü benim için biraz hayal kırıklığı oluyor. Kitaba başladığımda kısa zaman önce okumuş olduğum Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabının yazımının tamamlanmadan önceki deneme çalışmalarını okuyormuş hissine kapılıyorum. Tıpkı orda olduğu gibi burada da İngiltere toplumunun sorunlarını tespit edip sorunların iki çözümü; bunların birinin kitaplar diğerinin ise kadınlar olduğuna kanaat getirilmiş. Susamlar kısmının en sevdiğim bölümü ise İskit geleneğinden yola çıkarak yapılan çıkarım: Ölmekte olan bir bedeni dost meclisinde en güzel yemeklerle-yiyeceklerle başköşede, eğlencelerle ruh bedenden çıkana kadar saygın vedayla ölmeyi kabul edip edilmeyeceği soruluyor, kabul edenin vay haline. Önemli olanın ruhu doyurmak olduğu bedene yapılan donanımın bir aldatmaca olduğu anlatılıyor. Susamlar kısmında özet olarak kalem kılıçtan keskindir ifadesi baz alınarak savunma fonlarını kültüre ayıralım, kültür-bilgi olursa her şey çözülür, yeter ki kitap olsun eğitim olsun gibi basite indirgenmiş, hayatımızda ilerleme şartı doğru adımları attığınızda gerçekleşeceği o yüzden doğru kitapları seçmemiz gerektiği gibi yaklaşımlar mevcut. Gelelim zehirli ve güzel kadınlara. Bu bölümde bir kadın olarak ruhunuz okşanıyor, kabul ediyorum fakat kadınlar olarak ayrıntılarda püf noktaları yakalıyoruz. Sürekli kavgasını verdiğimiz noktalar zambaklar kısmında ortaya çıkıyor. Güzel ama zehirli, çalışkan ama yeterli değil, bir yapıyor ama iki yapmıyor. Ama ama ama… Taktir edildiğinizi sandığınız noktalarda aslında sorumluluklar yükleniyor, beklentiler anlatılıyor. Kadının olması gerektiği şekli vurgulanıyor. Kitapta mesela bir cümlede, aklımda kalan kısmıyla, savaştan sorumlu kadınlardır, sebepleri değil elbette ama erkeklerin içgüdüsel kavgacı, savaşçı karakterlerini törpülemedikleri için bu durumun önüne geçmedikleri için kadınlar suçludur, erkelere tanınan eğitim kadınlara da tanınmalı onlardan geride kalmamalılar ama erkekleri ileriye taşımak için(!) gibi ayrıntılar var. Aynı kulvarda yarışmadığı iddia edildiği halde yine erkeklerle kıyaslanıyor kadınlar kitapta. Zambaklar kısmının özetinde ise kadının bir toplum düzenindeki yerinden, elini taşın altına koyduğu takdirde birçok ilerleme kaydedileceğinden bahsederken belli noktalarda olay farklı noktalara taşınabiliyor. Bu farklı noktalarda yaptığım alınganlığı zambaklar kısmının tamamına yayıyorum. Kadın konusu yumuşak karnımız olduğu için kitabın bu bölümüne objektif bakış açısıyla yaklaşamamış olabilirim. Siz okuduğunuzda az biraz daha farklı yaklaşım bulabilirsiniz. Kitaba döneminde bakmaya çalıştığımda, topluma yön vermek için iki kilit nokta üzerine gidilmiş denilebilir. Toprak genişletmektense var olan toprakta susam tohumları atılsın ve tohumlarla kadınlar ilgilensin dokunduğu yeri güzelleştirsinler istenmiş. Kadınların toplumu değiştirme güçleri vurgulanırken sorumlulukları anlatılmış. Fakat genel olarak kitabı iki kelimeyle özetle dediğinizde ütopik ve Pollyannaca buldum diyebilirim. Daha kapsamlı ele alınsa başlıktaki alt metni okura daha çok geçerdi belki diye düşünüyorum.
Susam ve Zambaklar
Susam ve ZambaklarJohn Ruskin · Palet Yayınları · 2020945 okunma
·
161 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.