Gönderi

184 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 15 days
İtalyan edebiyatının en kıymetli yazarlarından biri olan, felsefe bölümü mezunu #umbertoeco aynı zamanda filozof, tarihçi, filolog, eleştirmen, editör, öğretim üyesi, radyo-tv’de kültür programı yönetmeni olarak çok yönlü çalışma alanlarına dahil olmuş gerçek bir entellektüel. Hem Amerika hem de İngiltere tarafından oluşturulan “Dünyanın İlk 100 Entellükteli” listesine 2. ve 14. sıradan yerleşmiş. Maalesef kanser sebebiyle 2016 yılında 84 yaşındayken vefat etmiş. Girenin bir daha çıkamadığı labirent şeklindeki kütüphanenin gerçekçi tasvirleriyle büyüleyen, Hıristiyanlığın farklı mezhepleri ve yaşayış şekilleri ile bilgilendiren tarihi polisiye tarzdaki #gülünadı adlı yapıtıyla okuyup sevdiğim yazardan; bilim, büyü tarihi ekseninde anlatılan bilim romanı kategorisinde değerlendirilen #foucaultsarkacı ve İstanbul’dan çok bahsettiği, haçlı seferleri dönemini anlattığı, eseriyle ilgili olarak 2 kez İstanbul’a gelip bir sanat tarihçisi ve Orhan Pamuk ile görüştüğü #baudolino adlı romanları da kitaplığımda okunmayı bekleyen diğer eserleri. #Yanlışokumalar Umberto Eco’nun okuduklarından yanlış anlamlar çıkaranları ironik bir üslupla eleştirdiği edebiyat dergilerinde yayımlanan makalelerinin derlenmesiyle oluşturulmuş bir kitap. Bu kitap Eco’nun bir hiciv ustası olduğunun da kanıtı. Sanat eserinin anlamının kişiden kişiye ne kadar değişebileceğini ancak kitabın sadece belli bir bölümü üzerinden bütün metin hakkında bir yargıya varanları ve bu ön yargılarını çürütmeye yanaşmayanları da eleştiriyor. Bunun yanında metnin sınırlarını kavrayamayan, bir alışveriş listesinden abartılı entellektüel yorumlar yapanları da eleştirmekten geri kalmıyor. Umberto Eco’nun sözde (!) editörlüğe kalkıştığı “Kitabınızı Üzülerek İade Ediyoruz” bölümü kitabın en eğlenceli kısmı. Eco’nun iade ettiği kitaplar arasında İncil, Odysseia, İlahi Komedya, Kayıp Zamanın İzinde, Dava gibi okurlarının gözünde putlaşmış pek çok eser var. “Oğluma Mektup” bölümünde pedagogları ve pedagoglara boyun eğip hayatın gerçeklerini görmezden gelen toplumu da eleştiriyor. Yazar, sinema senaryolarını ve yönetmenleri de eleştiri oklarından mahrum bırakmamış. İncil’e anonim demesi, Homeros’u intihalle suçlaması gibi kinayeli yaklaşımlarda bulunmuş. Ayrıca birkaç eğlenceli ve sözde eleştirisinden alıntı da ekledim. Yalnız kitap çok eğlenceli gibi görünse de çeviriden kaynaklı olduğu izlenimi veren bazı aksaklıklar var. Sanki kelimesi kelimesine yapılmaya çalışılan ve/ya da eksiltili yapılan çeviri yüzünden cümleler arasında anlam kayıpları ve uyumsuzluklar olmuş. Kitabın çevirisinin; orijinal dili olan İtalyancadan değil de İngilizceden yani çevirinin çevirisinden yapılmış olması da teknik hatalar oluşmasına sebep olmuş olabilir. Umarım bir gün, bir İtalyanca çevirmen tarafından, asıl metinden çevirisi de yayımlanır. “Nişanlılar’ı büyük çaba harcayarak okudum. Yazarın sadede gelmesinin kaç sayfa alacağını görmek için birinci sayfaya dönmek zorunda kalıyorsunuz. Bir kır manzarası betimlemesi ile başlıyor; örneğin “Lecco alanında bir sabah…“ diye yazmak o kadar kolayken öyle yoğun ve karmaşık bir söz dizimi kullanıyor ki, ne söyledigini çıkaramıyorsunuz, sonuç da belli: Herkesde anlatı yeteneği yoktur, iyi İtalyanca yazmak ise daha az kimseye özgü bir şey.” “Kayıp Zamanın İzinde: … Ama bu haliyle olanaksız. Ciddi bir düzeltme gerektiriyor. Örneğin noktalamanın yeniden yapılması zorunlu. Cümleler üzerinde çok fazla uğraşılmış, bazıları bütün bir sayfa tutuyor. Her cümleyi en fazla iki ya da üç satıra indirerek, paragrafları bölerek, daha sık satır başı yaparak, sıkı bir editoryal çalışmayla kitap inanılmaz derecede düzeltilebilirdi. Eğer yazar buna razı olmazsa o zaman unutun gitsin. Bu haliyle kitap çok, çok-Ne demeli?- çok tıknefes.”
Yanlış Okumalar
Yanlış OkumalarUmberto Eco · Can Yayınları · 2020400 okunma
·
150 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.