Doyumlu ve mutlu bir yaşam için iletişim!
“Aynı evde, insanlar birbirlerinden kilometrelerce
uzakta olabiliyormuş.”¹
Doğduğumuz andan itibaren hava, su ve ekmek gibi en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında iletişim geliyor. Çünkü anne babalarımıza gereksinim duyduğumuz dönemde onlarla ilişkiyi iletişimle kuruyoruz. Oyun çağına geldiğimizde arkadaşlarımızla ilişkiyi iletişimle geliştiriyoruz. Eğitim çağına geldiğimizde öğretmenlerimiz ve sosyal çevreyle ilişkiyi iletişimle sağlıyoruz. İş hayatına atıldığımızda başarıyı geliştirdiğimiz ilişkiler ve iletişimle yakalıyoruz. Sağlıklı bir arkadaşlık, dostluk ve evlilik ilişkisininin temellerini iletişim sayesinde atıyoruz. Özcesi, bir ömür boyu yaşadığımız mutluluk ve mutsuzluklarımızın, başarı ve başarısızlıklarımızın altında geliştirdiğimiz ilişkiler ve sahip olduğumuz iletişim dilinin yattığını söyleyebiliriz.
• • •
Daha da ötesi günümüzde iletişim, yalnızca kişilerarası ilişkilerde değil, toplumsal ilişkilerden ekonomiye, siyasete ve diplomasiye kadar yaşamımızın tüm alanlarını kuşatmış durumda. Artık iletişimin bir teknolojisi var. İletişimin kendine ait çeşitlenen dilleri, kültürü ve değerler sistemi var. Bu yüzden yaşam inanılmaz derecede hızlı akıyor. Yaşama yetişebilmek için hiç durmadan koşuşturup duruyoruz. Öylesine koşuşturuyoruz ki ruhlarımız arkada kalıyor; kendimiz ve ilişkiler ağında bulunduğumuz sosyal çevremizle bağımızı sağlayan iletişim dilimizi gözden geçiremiyoruz. O nedenle en büyük sakatlıkları, yaralanmaları ve ölümle sonuçlanabilecek ruhsal darbeleri iletişim kazalarında yaşıyoruz.
• • •
Günlük yaşamımızda arkadaş, dost, aile ve sosyal çevremizle yaşadığımız iletişim kazalarını en aza indirebilmek için her şeyden önce iletişim dilimizi keşfetmeye ve bu konudaki farkındalığımızı geliştirmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. İşte ülkemizin yetiştirdiği sayılı psikologlardan biri olan 
Doğan Cüceloğlu, “
İnsan İnsana” adlı kitabında bu farkındalığı artırma adına, insan ilişkilerinin en önemli aracı olan iletişimin, teknik ve uygulamadaki boyutlarını anlatıyor bizlere. Bir ülkenin trafik düzeninden, o toplumun insan ilişkilerini ve bu ilişkilerdeki iletişim dilini anlamanın mümkün olduğunu ifade eden Cüceloğlu, iletişim sorunlarını çözmeden doyumlu ve mutlu bir yaşamın sürdürülemeyeceğini dile getiriyor.
• • •
Cüceloğlu karşılaştığımız bireysel ve toplumsal iletişim sorunlarımızı nasıl çözebileceğimizin yol ve yöntemlerini ise önce iletişimin günlük yaşamımızda oynadığı rolü anlatarak işe başlıyor. Ardından iletişim kavramını akademik bir dile boğmadan herkesin anlayabileceği düzeyde tarif ediyor. “Zihnin mesajı sözle, gönlün mesajı ise sözsüz ifade edilir” (s.26) diyen Cüceloğlu, iletişim anında ağzımızdan çıkan sözlerle bedenimizin verdiği mesajların nasıl anlamlandırılması gerektiğini verdiği örnekler üzerinden açıklıyor.² İletişim algı ilişkisini, iletişimi zehirleyen tutum ve davranışları, iletişimde dinlemenin önemini, iletişim çatışmalarının altında yatan nedenleri, iletişim kültür ilişkisini, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kişiler arası ve toplumsal iletişimde yaşanan değişim ve dönüşümleri ülkemizden örneklerle enine boyuna ortaya koyuyor.
• • •
Doğrusu Cüceloğlu, iletişim gibi teknik ve akademik yönleri olan bir konuyu tüm okurların anlayabileceği düzeyde öyle güzel anlatıyor ki, her bir bölümü okurken kendinizi bir aynada seyrediyor hissine kapılıyorsunuz. Her bir bölümün sonunda yer verdiği hikâyeler, günlük yaşamdan verdiği örnekler, gazete haberleri, anlattığı fıkralar ve bölümlerin içerisine yerleştirdiği karikatürler konuları daha iyi anlamanızı sağlıyor. Tüm bunların yanında kitabı okurken kendi iletişim dilinizi keşfetme ve yaptığınız iletişim kazalarını çözmeniz adına verdiği çalışma ödevleri, kitaba ayrı bir renk katıyor. İkinci kez okuduğum ve zaman zaman da göz gezdirdiğim “İnsan İnsana”dan bu okumamda daha çok yararlandığımı belirtmeliyim.
• • •
Yaşamımız boyunca ne çok anlaşılmamaktan şikâyet ederiz. “Kendimi anlatamıyorum veya beni hep yanlış anlıyorlar” der dururuz. Peki neden yanlış anlaşıldığımız ve neden kendimizi doğru düzgün anlatamadığımız konusunda yeterli kafa yoruyor muyuz? Maalesef yormuyoruz ve dün olduğu gibi bugün de bireysel ve toplumsal sorunlarımızın temelinde iletişim sorunlarımız yatıyor. Yaşama dolu dolu yerleşerek mutluluğu yakalayabilmek için hepimizin iletişim sorunlarımızı çözmeye ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum. Bunun yolu da iletişim dilimizi keşfetmek, iletişimle ilgili farkındalığımızı artırmak ve bilincimizi geliştirmekten geçiyor.³ Bu itibarla dili sade, yer yer sohbet üslubunda ve samimi olarak kaleme alınmış olan “İnsan İnsana”yı kendisiyle, sosyal çevresi ve doğayla daha sağlıklı iletişim kurmak isteyen tüm okurlara içtenlikle tavsiye ediyorum.
İncelememe 
Anthony Robbins’in “İletişim güçtür, iletişimi etkili kullanabilenler, kendinin dünya deneyimlerini ve dünyanın onlar üzerindeki deneyimlerini değiştirebilirler” sözüyle son verirken…
Sağlıklı ve kitap dolu günler dilerim!
………………………………………
¹Doğan Cüceloğlu, 
İletişim Donanımları, s.90.
²Beden diliyle ilgili daha geniş okuma yapmak
isteyen okurlara; 
Bedenin Dili ve 
Dikkat Vücudunuz Konuşuyor kitaplarını
öneririm.
³youtu.be/uO7AyVI0qJ4;
youtu.be/5EKXFpzF_PA.
··
4.290 görüntüleme
Öğretmenimin söylediği bir söz aklıma geldi, iletişim konusu hakkında konuşurken "İletişim ne zaman başlar?" diye sormuştu. Tabii herkes o anda çeşitli tezler ortaya atıyordu, çok çeşitli cevaplar veriliyordu ama tabii en çok verilen cevap konuşma başlayınca iletişim başlar deniliyordu. Fakat öğretmenim hep aklımda kalmasına neden olan bir cevap vermişti. Cevap da şöyle ki "İletişim aslında birbirini fark edince başlar."
İncelemenize gelirsek tebrik ederim 👏 Öncelikle çok güzel yazmışsınız. Konu itibariyle hem iletişim olması hem yazdıklarınızın iletişiminizi geliştiriyor olmasından dolayı ayrıca güzel bir incelemeydi.
Doğan Cüceloğlu zaten ülkemizin yetiştirdiği çok iyi psikologlardandır. Sadece tek kitabını okudum ama onu da unutalı uzun bir vakit oldu, o yüzden tekrardan okuyabilirim. Birçok muhteşem eseri var ve bu muhteşem eserleri anlayabileceğimiz dilde yazıyor. Bu yüzden umarım tez vakitte diğer eserlerini okurum. Size de keyifli okumalar dilerim :)
İletişimle ilgili saatlerce konuşulabilecek bir konudaki duygu ve düşüncelerinizi özet olarak ne kadar güzel ifade etmişsiniz.👍Aynen Doğan hoca da kitap ve konuşmalarında iletişimin, "İki insanın birbirinin farkına varmasıyla başladığını" ifade ediyor. Bu değerli yorum ve katkınız için çok teşekkür ederim.🙏 Keyifli okumalar dilerim.📚🍀
1 sonraki yanıtı göster
Öncelikle yine dolu dolu bir incelemeyle bizi buluşturduğunuz için teşekkür ederim. Doğan Cüceloğlu erken tanıma fırsatı bulduğum bir yazardı. Bir programda kendisine sorulan bir soru karşılığında “bu kitapların kaynağı esasında benim geçmişte yaşadığım acı dolu yıllardı diyordu. “Oysa ben kötü bir insan değildim”diye devam ediyordu. İletişim dilinin farklılığının yarattığı acıları o da görmüş ve bir savaşçı ruhuyla bununla mücadele etmişti. Bazen şöyle bir hüzne kapılıyorum “madem bu kadar çok okuyan,çizen, yazan var neden hala şiddet,hakaret,bağırma vb. bizim için et etkili iletişim dili” Belki de sırf okumak yetmiyor değişim dönüşüm için. Bazen çok şey kağıt üzerinde kalıyor. Ya da süslü bir cümle olarak sosyal medya malzemesine dönüşüyor. Oysa bilmeliyiz ki her hayat başka bir hayatla kesişir,bir yerde başka bir hayatın içinden geçer. Umarım en güzel iletişim dilinin sevgi olduğunu, bu sevginin canlı cansız her şeyin hakkı olduğunun bilincine varırız.
Maalesef okuduklarımızı hazmedip yaşamımıza katamıyoruz çoğu zaman. Bundan olsa gerek Doğan hoca bu kitabı okuyanların iletişim dili ve yanlışlarını keşfedebilmesi için her bölümün sonuna uygulanabilir çalışma örnekleri koymuş. Ben doğrusu bu yönüyle de kitaptan sürekli yararlanıyorum. Bu alıştırmaları kitabı okuyan herkesin kendine uygulayarak bu konuyla ilgili farkındalığı ve bilincini geliştirebileceğini düşünüyorum.👌 Değerli yorum ve katkınız için çok teşekkür ederim.🙏📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.