Gönderi

Titanlardan oluşan bir koro; demirci dükkânının uzaktan yankılanan sesidir." “Şarkı söylüyor.” Ne şarkı söylüyor? Aşağıdaki bunun mükemmel bir şekilde yeniden yapılandırılmış haline benzemektedir: “Pirincin sesi taa uzaklara yayılıyor ve şarkı gibi çınlıyor.” Belli ki sahnede, ateşi getiren tarafından kurulmuş olan, ilkçağlara ait ilk demirci dükkânı bulunmaktadır. Atikalı drama yazarlarının dilindeki “pirinç” ile “demir”, demirci ve demirci dükkânının ürünleri için kullandıkları kelimeler, Bronz Çağından kalmadır ve aslen sıradan zanaatkârlar tarafından değil, sanatçılar tarafından korunmuş antik zanaata işaret etmektedir. Kabeirian’in Samothrace (Semadirek) tapınağında büyük bir ihtimalle, aşağıda da öğreneceğimiz gibi, üyelerinin Prometheus’u taklit etmek için taktıkları demir yüzüklerin üretiminde kullanılan ilkel bir döküm ocağı bulunmaktaydı. Burada önemli olan maden değil, ortamın havasıdır. Bu iddiayı desteklemek için Afrika’dan çok belirgin bir örneği alıntılamak istiyorum. “... Demirci ocağı yerlilerin dünyasını melodisiyle kendine çekiyor. Demirci ustasının yaptığı işin tiz, neşeli, monoton ve şaşırtıcı ritmi mitsel bir güce sahip. Öyle güçlü ki, kadınların kalplerini dehşete düşürüyor ve eritiyor, dümdüz, hiçbir şeyden etkilenmiyor ve gerçeği, sadece gerçeği anlatıyor. Bazen hiç lafını esirgemiyor. Fazla güçlü ve güçlü olduğu kadar keyifli de; size karşı nazik ve isteyerek bir oyun oynar gibi, sizin için harika şeyler yapıyor. Ritmi seven yerliler Pooran Singh’in barakasında toplanıyor ve kendilerini rahat hissediyorlar. Eski bir İskandinav ilkesine göre bir erkek, demirci ocağında sarf ettiği sözlerden sorumlu sayılmazmış. Afrika’da da demircinin dükkânında diller çözülüyor ve sözler özgürce akıyor; çekicin ilham verici melodisine, cüretkar fanteziler eşlik ediyor.”
Sayfa 84 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
·
45 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.