Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

488 syf.
·
Puan vermedi
Catalina, yaşadığı acı verici bir ayrılığın ardından eski sevgilisinin de bulanacağı bir düğün için İspanya'ya gitmek zorunda. Üstelik herkesin ona yaralı muamelesi yapmasından da bunalmış halde, bu yüzden çareyi herkese erkek arkadaşıyla düğüne geleceğini söylemekte buluyor. Tek sorun, Catalina'nın bir erkek arkadaşı yok. Hatta huysuz tavırları ve suratsızlığı yüzünden katlanamadığı iş arkadaşı Aaron Blackford hariç, onun erkek arkadaşı taklidi yapmak isteyen kimsesi de yok. Evet, öncelikle kitap katiyen abartıldığı kadar iyi değildi. Yazımın amatörlüğü zaman zaman beni rahatsız etti. Sakız gibi uzayan, kurguya bir yararı olmayan sahneler çok fazlaydı. İlk 200 sayfada kitap okumayı toptan bıraksam mı acaba diye bile düşündüm, çünkü Catalina karakteri beni boğdu boğdu duvara attı. Ya adam seninle konuşuyor, dön arkanı sen de yüzüne bakarak konuş beş yaşında mısın? Yok, dönmem. Ayrıca, niye yemek yemiyorsun abla? Niye iş yerinde kendini açlıktan bayıltıyorsun, neden insanlara karşı senin yaşında bir insanın çoktan öğrenmiş olması gereken sınırları çizmekten acizsin de durmadan yalan söylüyorsun, neden sana yapma denilen her şeyi yapıp tatlı olduğunu sanıyorsun, SENİN DERDİN NE. Ay bu kız gerçek biri olsa yemin ederim ki çaktırmadan oturacağı yere tükürüp kaçardım, o kadar sinirimi bozdu ki izah edemiyorum. Bir de, Aaron Blackford gibi tanrının sevgili kulu bir karakter bu kızda ne bulmuş olabilir diye 480 küsür sayfa boyunca sorguladım. Muhtemelen adamın mommy issue'ları sonucu bu aşk gelişti, başka açıklama bulamıyorum. Arada ne bir arkadaşlık, ne başka bir şey var, adam diyor ki ben seninle İspanya'ya gelirim sevgilin rolü yapmaya. Hayır buradan bile işkillenirsin benden mi hoşlanıyor acaba diye. Ama Catalina yüksek zekasıyla 100 sayfa boyunca bunu akıl edemeyip, bir de üstüne adam nefes alsa "biz birbirimize katlanamıyoruz, en büyük düşmanım yanımda nefes aldı, kesin havaya toksik gaz saldı" gibi komplo teorileri kuruyor kafasında. Abla sakin ol. Düşman olmalarını sağlayacak doğru düzgün bir olay bile yok bu arada, resmen yazar "Şimdi bunlar düşman olsun..." demiş ve yazmış. Amatörlükten kastım da bu. Olayların bir temeli olduğunu hissetmedim. Aaron'ın bu kıza aşık olmasını sağlayabilecek iki şey var, birincisi ciddi psikolojik şemaları var ve Catalina götüyle dağları devirirken yanlışlıkla bunlardan birini tetikledi, ikincisi de boşluğuna geldi. Bu kadar da netim. Kızın. Sevilecek. Hiçbir. Şeyi. Yok. Kitap boyunca Catalina'yla bağ kurabildiğim tek nokta, kalbi kırıldıktan sonra kaçıngan bağlanmanın kitaptaki tanımı haline gelmesiydi -ki bu da bir noktada kendisinden daha çok nefret etmeme sebep oldu çünkü hayat karşısına daha sonra Aaron Blackford'u çıkardı ve ben muhtemelen böyle bir erkek gerçekte dünya üzerinde bulunmadığı için yalnız öleceğim. Ama yine de empati kurabildiğim bir tarafı olmasına çok seviniyorum. Kitabın ikinci yarısına gelecek olursak, İspanya'da geçen bütün sahnelere bayıldım. Kitap hakkında bir şeyler bana hep yanlış hissettirdi, mesela ilk öpüşmeleri ve öncesindeki süreçler falan, yani bir türlü olmamış gibiydi. Ama Aaron karakteri tek başına kitabı sırtladı, götürdü, üç yıldıza taşıdı.
İspanyol Aşk Aldatmacası
İspanyol Aşk AldatmacasıElena Armas · Yabancı Yayınları · 20222,168 okunma
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.