Gönderi

159 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 17 hours
Kitabı anlamak için evvela Saint Simon’a, araştırmak isteyenler için Henri de Saint Simon’a ve kişiliğine bakmak gerektiğine inanıyorum. 1760-1825 arasında yaşayan bu kişi aynı zamanda sosyolojinin düşünce babası olarak bilinir. Hata öyle ki yapılan reformların kimseyi etkilemediğini, Fransız Devriminin çok da başarılı olmadığını, halkın eğitilmesinin zorunlu olduğunu inatla savunur. Bu yüzden de kalıcı bir kişi olmuş; Cemil Meriç’i etkilemiş ve kendi adına yüzyıllar sonra dahi bir eser yazılmıştır. Bu kadar etkili bir insanı bir de Cemil Meriç’ten okumak; nispeten yazarın kitaplarına göre daha da kısa bir kitaptan bu eseri okumak iyi oldu. Çok fazla sıkmadı veya yoğun bir bilgi akışıyla bunaltmadı. Buna 20 sayfalık önsöz kısmını da dahil edebilirim. Cemil Meriç’in ısrarla üzerinde durduğu, anlatmaktan sıkılmadığı, ne yapacağını bilememe korkusu içinde bir şeyler yapmak için çabaladığı Simon ile birkaç ortak noktası vardır. Korkuyorum, bunlar bizim de onlarla ortak noktamız diyenlerin çıkma ihtimalinden lakin bu noktalar şudur: Açlık, Sefalet, İşsizlik, Yalnızlık. İlginç olan ise bu kare kutudan çıkmayı bir şekilde başarabilenlerin mutlaka başarılı olduğudur. İlginç bir nokta bu ve bir başkası ise Cemil Meriç’in aktardığı bu insanın kendi ülkesinde bile o kadar önemsenmemesi ve eserlerine ulaşılmasının güçlüğü. Tüm bunlara rağmen Cemil Meriç’in azimle araştırıp sunması bile takdir edilesi. Herkesin inatla Marx dediği yerde o Simon demiş, bu inadını da kanıtlar nitelikte koca bir kitap kaleme almış. Saygı duymayayım da ne yapayım? İnsanın İnsanı Sömürmesi! Tüm kitaptan ortaya çıkarabileceğim temel cümlem de bu oldu benim. Günümüzde bile can yakan, can acıtan ve Ege Denizi geçildikten sonra Japonya sınırlarına kadar bulunan tüm ülkelerde yaşanan berbat bir durumdur bu. Tüm dünyanın en büyük üretimi bu bölgede yapılırken en karmaşık, en sefil bölgesi de bu bölgedir. Bunların arasında en mutlu fakirleşen ülke Türkiye gibi yorumlar yapılsa da ilgi çekici olan, gözü doymayan zenginler yüzünden halkın fakir kalmasıdır aslında. Bizi bu durum kadar üzen durum ise elimizden bir şey gelmemesi, güç=para ilkesine karşı konuşmaktan ve eleştirmekten başka hiçbir şey yapamıyor oluşumuzdur. Ben çok başarılı bir kitap olduğunu düşünüyor, hepimize iyi okumalar diliyorum..
Saint-Simon: İlk Sosyolog, İlk Sosyalist
Saint-Simon: İlk Sosyolog, İlk SosyalistCemil Meriç · İletişim Yayıncılık · 2017933 okunma
··
298 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.