Gönderi
Biçem farkı ölümsüzlüğe yeter mi?
#leylaerbilemektuplar da Tezer Özlü'nün 'Seni anlamıyorlar' diye dert yanması ve katıldığı tek yarışma olarak kalan 1968 #saitfaikarmağanı 'nı alamayıp Sait Faik'in mezarı başında dönemin dörtlü çetesini (kendi tabiri-Ataç dahil eleştirmenler) protesto edebilen bu otorite karşıtı kadın yazarını, edebiyatımıza yeni bir dil ve çığır aşan eseri tabirleriyle (başta Özlü) coşan merakım ve #niteliksizadam gibi kült bir eserin ciltleri arasında çapraz okuma adına(doların firlamasıyla yeni baskısını üç katına!) satın alarak bitirdim.
Açıkçası; 7 öykünün yer aldığı seçkiden kalan tortular; (dünya edebiyatını da çok okuyan biri olarak) Proustvari noktalama işaretsiz veya didaktik anlatımlar, kelime oyunları, cümle kurulum ve söz dizimi değişimleri gibi biçeme yönelik dokunuşlardı diyebilirim. Kadın, cinsellik ve her türlü toplum baskısını ağır bir şekilde yeren öykülerden, seçkiye de ismini veren #gecede öyküsünü; geçmişinden iğrenip şimdikinden ise tiksinen topluma uyumlu bir OÇ (!) burjuvaya dönüşen kafası karışık (Hikayedeki Namık Sait Faik olabilir mi! Zira onun son sevgilisi olduğu da söylenirdi) bir kadının izlenimleri adına fark yaratmasıyla beğendim, yalnız türküler, Atatürk, Hz.İsa gibi kutsal ve milli olana saldırılar (dozajının konu özgürlük de olsa) hariç!
#zihinkuşları deneme ve söyleşi kitabında değindiği Çerkez Ethem'e yapılan haksızlık dolayısıyla Atatürk'e kızgın olduğu söylenen (ki seziliyor galiba) yazarın bu eserini, 55 yıl sonra okumuş olmakla verdikleri yeterli gelmeyebilir belki ANCAK biçemi farklı da olsa, bir sanat eserinin ölümsüz olabilmesi gerekmez mi sizce?...
·
150 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.