Merhabalar bugün sizlere #ateşbarut #polisiyegerilim türünden ilk tanıştığım kitabı #neşter ile geldim.
Her şey tamda onun istediği gibi. Yakışıklı, atletik, zeki Ülke de herkesçe tanınan saygın bir beyin cerrahı. Hiç bir şey mükemmel olamazdı onun için.
Ta ki.. O geceye kadar.
Bir gece işten eve dönerken daha önce tenhalığından rahatsız olduğu için geçmediği sokaktan gitmek istedi evine. Ansızın önünü kesen tinerci kıyametin habercisidir sanki ; yapıştı yakışıklı doktorun yakasına, boğuşma başladı suç aleti ortaya çıkmıştı bir kere. Arbede arasında şah damarından bıçaklandı tinerci.
İşte o zaman zaman durmuş, kapalı kapılar ardında ki "şeytan" ortaya çıkmaya başlamıştı. Hiç bir şey yapmadı doktor sadece izledi kanın damardan son damlasına kadar çekilmesini seyretti büyük bir "haz" la
Genç gözlerimin önünde ölürken o sadece bundan sonra olucaklara hazırlıyordu kendini "Ölüm" tutkuydu, damarlarında ki "kan" kadar yakındı artık ona.
Durulmaz, durdurulamaz bir seri katile dönüştü. Gün içinde onlarca "Hayat" kurtarırken, öte yandan da onlarcasının kanını etmiyordu..
Kan'a olan susmamışlığı hiç bitmeyecek ne kadar içerse o kadar çok susuyacaktı.
Günün birinde o polis memuru kadın karşına çıkana kadar.
Kadının "âşk"ıyla yıkandı kanlı elleri.
Kadın çekip aldı içindeki şeytanı ve kilitli kapılar ardına sakladı bir daha açılmamak üzere en derin mahzene...
Tüm yaşadıkları bilinsin, kitap haline getirilsin herkes bunları okusun istediler. Bu onlar için bir ödül mü?
Yoksa ceza mı? Buna da kaçırdıkları yaşlı gazeteci karar verecekti..
Uzun zamandır gerilim romanları okumuyordum. Ama bu kitap benim için harika bir seçim oldu. Sade ve anlaşılır üslubuyla beni kendine hayran bıraktı diyebilirim.
Kitapla kalın