Gönderi

·
Not rated
Kitap çok uzun bir süredir kitaplıkta duruyordu, konu ilginç olunca okumaya karar verdim. Ancak kitaba maalesef 100 sayfa dayanabildim ve hiç beğenmedim. Öncelikle dikkatimi çeken ve bu ünvanlara sahip insanların kitaplarında (kişisel düşüncem) yapmaması gerektiğini düşündüğüm bir konu var. O da, kitapta bahsi geçen bazı kişileri zaman zaman alaycı, küçük gören ve rencide edici bir üslupla yargılaması. Kitabın konusu Kızılderililer ve Türkler. Konu bu iken, neden (yazarımızın dostu) Haluk Tanju’nun “Tunç Derililer” kitabında, (bilimsel eğitimi ve birikimi olmadığı için) bizzat yazarımızdan duyduklarından, seyahatlerinde gördüklerinden yola çıkarak, karmakarışık ilgisiz şeyler yazmış olmasını öğrenmek durumundayız; ve yazarımızın kızı Aslıhan’ın lise kompozisyonu için çizdiği zigurat resmini bile kaynak göstermeden Tunç Derililer kitabına koyması konumuz ile ne kadar alakalı? Bir ünlü tarihçimiz (kim ?) 2 ciltlik bir eser yayınlamış ama ihtisasları olmayan alanlara karışıp konuyu arap saçına çevirmiş (kim olduğunu yazmamış çünkü rahmetlinin başka konulardaki çalışmalarını takdir ettiği için ismini vermek istememiş) Bir de Şevket Aziz Kansu varmış ama onun da tarihçilerin abartmalarına kapıldığı oluyormuş. Yani yazarımız, sayın Tanju Bey’e ve Şevket Beye baya içerlemiş o yüzden isimlerini yazmış ama meçhul tarihçimiz, deşifre olmadan kurtulmuş. Tüm bu kişiler ile ilgili detayların böyle çirkin bir üslup ile belirtilmesini çok yakışıksız buluyorum. Ne gereği var anlamadım. Bu arada, “bu karışıklık beni çok rahatsız etti( ve, tecrübi psikolojiye ilaveten antroploji ve türkoloji öğrenimimde olduğu için) konuyu etraflıca araştırdım “ gibi kendisini göstermeye yönelik cümleleri de kitabın akışı içinde belirtmesi anlamsız geldi.. yazar hakkında diye bir bölüm olsa anlaşılabilir. Gerçi kitabın başında otobiyografi diye bir bölüm var ama orada kullanılmamış. Bunun dışında kitapta yazım hataları, (enkizisyon v.b), özel şahıs isimlerinin bazılarının Türkçe okunduğu gibi yazılması (Moktezuma, Bernal Diyas del Castillo, Françisgo Pizzaro v.b) bir özensizlik hissine kapılmama neden oldu. Ve nihayetinde, şu cümlelerden sonra kitabın kesinlikle bana hitap etmediğine karar verdim ve bıraktım. “ Vikingler (Norveçli) Leif Ericsson, Boston’un kuzeyine gemilerle gelir, ilk iş olarak rastladıkları tüm kızılderilileri öldürürler (biri hariç) O biri kim ?????!!!! Açıklama yok ….. vikingler tekrar gelirler, fakat dikiş tutturamayıp büsbütün giderler…” ……. 1609-1610 ….. Şefin kızı Pokohantas koloniden John Rolfe Aşık olup evlendi. ( Walt Disney bu konuda bir çizgi film Yaptıydı) YAPTIYDI!!! Bu nasıl bir Türkçe Bu bir roman, öykü, yöresel şiveli bir anlatım vs değil.. Bu kitabı ciddiyetten uzak, özensiz ve zaman kaybı olarak gördüm. Kişisel meselelerin de yazılmasını yakışıksız buldum. Beğenmedim..Üzgünüm.
Kızılderililer ve Türkler
Kızılderililer ve TürklerReha Oğuz Türkkan · E Yayınları · 19996 okunma
··
165 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.