Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Her zamanki gibi, sergideki tabloları ironik bir üslupla tasvir eder. "Ah! Zor bir gün oldu; Bertin'in öğrencisi olan ve birçok hükümet tarafından madalyalara, nişanlara boğulmuş peyzaj ressamı Joseph Vincent'la birlikte, Capucines Bulvarı'ndaki birinci sergiye gitme riskine girdim," diye yazar ve ardından Renoir'ın -"Dansçı kızın bacakları, eteklerinin tülü kadar havlı"- ve Pissarro'nun -"Bunlar ekin tarlaları, bu da don öyle mi? Ama bunlar sadece, kirli bir tuval üzerine hep aynı şekilde koyulan renk kazıntıları. Ne sonu ne başı, ne aşağısı ne yukarısı, ne önü ne de arkası var bunların"- tablolarının art arda anıldığı hayali bir diyaloga geçer. Makale bu üslupta devam eder, tabloları gözden geçirip her birini sırayla alaya alır, özellikle de Monet'nin Capucines Bulvan tablosunu (1873, The Nelson-Atkins Museum of Art, Kansas City). "Oldukça başarılı bir tablo değil mi şu! İşte, çok iyi anlamadığım bir izlenim. Yalnız, söyler misiniz bana, tablonun alt tarafındaki sayısız siyah dilimcik neyi ifade ediyor?" Ve dahası: "Paul Cézanne beyefendinin Asılmış Adamın Evi tablosunu fark edince birdenbire bir çığlık attı, Vincent baba sayıklıyordu." Nihayet, Monet'nin tablosuna sıra gelir: "Bu tablo neyi tasvir ediyor? Kitapçığa bakın. - İzlenim. Doğan güneş. - İzlenim; bundan emindim. Bende de bir izlenim uyandırdığı için, 'bunun içinde bir izlenim olmalı' ... ve 'ne özgür, ne serbest bir üslup' diyordum kendi kendime! Taslak halinde boyanmış kağıt bile, bu deniz manzarasından çok daha 'bitmiş'tir!" Aynı zamanda Degas'nın bir çamaşırcı kadınını da hedef tahtası haline getirir, Monet'nin Öğle Yemeği'nin karşısında, yıkıcı ateşini hafifletir ve Cézanne'ın Modern Olympia tablosuyla bitirir: "Manet'nin Olympia'sını hatırlıyor musunuz? İşte Cézanne'ınkiyle karşılaştırılan o tablo, resmin, düzeltmenin, mükemmelin bir başyapıtıydı." Lou Leroy'nın, gösterinin bütün aktörlerini hiç de bilinçsizce değil, şaka kisvesi altında andığını görebiliriz. Akıma da, ironik olmasını istediği ama tanımlayıcı olarak gözüken bir ad verir. Atölyelerde belki çok önceden yayılmış olan bir terimi 25 Nisan 1874'te ilk kez o, yazılı olarak kullanır: "Empresyonistler".
·
214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.