Gönderi

293 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 13 days
Kıtlık ve İnsan Psikolojisi
Evet Kıtlık... Kitabı eline alınca yemek vb kıtlığı ve tarım üzerine yazılmış bir kitap sanıyorsun fakat öyle değil. Hem maddi hem de manevi kıtlığı çok derinlemesine inceleyen, kıtlık duygusunun insanın bilişsel kapasitesine etkilerini araştıran ve ortaya koyan bir kitap. Gerek zaman kıtlığı, gerek maddi kıtlık gerekse duygusal kıtlık olsun bu durumların insan üzerine yaptığı etkileri, insanın beynini nasıl ketlediğini deneyler ile ortaya koymuş Eldan Shafir ve Sendhil Mullainathan. Kitap bir nebze daha çok maddi sıkıntılara yer vermiş. Fakat zaman ve duygu kıtlığını da ayrıntları ile ele almış. Bu üç kıtlık türünü ayrı başlıklar altında ele almak yerine kıtlığı parçalara ayırıp bu üç çeşidi yeri geldiğinde bizlere anlatmış desek daha doğru olur. Öncelikle kıtlık çekildiğinde insanda direkt olarak görülen tünellemenin üzerinde durmuş kitap. Kıtlık bilincinde olduğumuz zaman nasıl sadece kıtlığını çektiğimiz şeye odaklandığımızı ve hatta bazı durumlarda bunun avantajlar yaratacağını aktarmış. Ardından bant aralığı yükü kavramını, benim tanımımla beynimizin birim zamanda sahip olduğu iş yapma kapasitesi başka bir deyişle beyin gücünü (direkt mühendislik tanımı ile kullandım), anlatmış. Nasıl ki herhangi bir motora bir yük bağladığımızda motorun kapasitesini kullanıyorsak ve aynı motora başka yükler de bağlarsak belli bir yerden sonra motorun o yükleri istenilen yere çekemeyeceği ya da o yükleri döndüremeyeceği gibi beynimizin de belirli bir zaman aralığında yapabileceği bir miktar iş var. İşte bu durumda herhangi bir şeyin yoksunluğu durumuna düşersek beyin kendini tamamen o yoksunluğu geçici de olsa kaldırmak için bütün enerjisini ona veriyor. İstesek de başka noktalara odaklanamıyoruz, verimliliğimiz düşüyor, hatta tam olarak o kıtlığı çözecek olan yapısal konular üzerine bile odaklanamıyoruz. Anlatımım biraz eksik olabilir fakat genel hatları ile bu şekilde. Kitap bu çerçevede beynimizin işlerliğini bilişsel kapasite ve yürütücü kapasite olarak ikiye ayırmış. Daha doğrusu bilim dünyasında bu şekilde ayrılıyor. Bilişsel kapasite herhangi bir bilgi gerektirmeden safi mantık yürütme ya da zeka kullanarak yaptığımız, akıcı zeka olarak tanımlanan olgu. Yürütücü kontrol ise planlama, eylem, akılda tutma, eylemleri başlatıp bitirme ve dürtüleri kontrol etme gibi daha çok bilgi ve kontrol ile yapılan işler için beynimizin sahip olduğu diğer oldu. Kıtlık ikisini de sakat bırakıyor. Her iki bileşen de kıtlık duygusu ile birlikte adeta sakat kalıyor. Stres altında olduğumuz zamanlarda bildiğimiz şeyleri hatırlayamamamız, rahat hissetmediğimiz yerlerde adeta konuşma yetimiz bizden alınmış gibi hissetmemiz ya da normalde çok rahat yapabildiğimiz işler kıtlık duygusu olunca yapamamamız... Ve kitapta da defalarca sonucuna vardığı gibi maddi sıkıntı çektiğimiz dönemlerde bilişsel yetilerimizin adeta ketlenmesi. Kitap bu iki bileşenin hangi durumlarda çok az verimlilikle çalıştığını, bu durumları kırmak için neler yapılamayacağı ya da ne yaparsak yapalım (özellikle bazı maddi durumlarda) bunu engelleyemeyeceğimizi uzun uzadıya devam eden bölümlerde deneyler ve sonuçları ile birlikte anlatıyor. Hepimizin bildiği gibi konu insan olunca farkındalık bile bazen kendi başına çözüm olabiliyor. Ya da en azından neyin neye sebep olduğunu bilmek bile insanın bazı şeylerin kendi kontrolünde ya da dışında olduğunu bilmesine ve dolayısı ile rahatlamaya, panik yapmamaya neden oluyor. Bazı konularda kitapta çok güzel çözümler bulabilirsiniz de. Neyin kıtlığını hangi seviyede çektiğinize göre değişir tabii. Bu minvalde kesinlikle okunması gereken bir kitap. Tavsiye ediyorum.
Kıtlık
KıtlıkSendhil Mullainathan · TÜBİTAK Yayınları · 2019109 okunma
·
157 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.