Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

391 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
DOSTOYEVSKİ İÇİN BİR DEĞİŞİM SÜRECİ
Dostoyevski için de edebiyat tarihi için de bir kırılma noktası olduğunu hissettiğimiz Ölüler Evinden Hatıralar, Dostoyevski’nin Sibirya’daki hapis hayatını anlattığı eseri. Burada bahsettiğim kırılma hapse düşmüş olması ve zorunlu çalışması değil. Kendi deyimiyle bu kırılmaya sebep olan durum “halkla doğrudan ilişki kurmak, ortak bir şanssızlığı paylaşırken kardeşçe kaynaşmak, onlarla eşitlendiğimizi, hatta en alt düzeyde eşit hale getirildiğimizi fark etmekti” diyor. Hapse girdiğinde Rus köylü hayatından, Rusya’nın siyasal ve toplumsal konularından uzak olduğunu hissediyoruz anlatıcının. Bu uzaklık hissi hapisteki anlatıcımızda ruhsal ve duygusal bir dengesizlik ortaya çıkarmış. Mahkumlardaki ahlak yoksunluğu, pişkinlik, pislik de ayrıca iğrendiriyor yazarı. Zamanla bu duruma alıştığını da görüyoruz. “İnsan her şeye alışabilen bir mahluk, insanın en iyi tarifi de bu bence” diyor. Bir taraftan sınıf çatışmasını da satır aralarında görüyoruz. Bir mahkûmun “burada kibar takımını sevmezler, köylüler onları diri diri yiyebilir” dediği noktada soylu bir kişi olan anlatıcının ürktüğü görülüyor. Anlatıcıya saygı duyulan yerler olsa da onu aralarına kabul etmemeleri gibi çelişkili bir durum var. Bu ahlaksızlıklar, kötülükler ve insanlık dışı koşullar arasında bir nokta da var ki bütün bu durumları hafifletebiliyor. Hristiyanlık ve onun kutsal günü Noel. Noel’e saygı duyulması, hazırlıklar yapılması, mahkûmlara yardımlar yapılması, yapılan yardımların eşit dağıtılması gibi durumlar sürekli alkol tüketen, hırsızlık yapan, birçok suça bulaşmış kişilerden beklenmeyecek hareketler. Aslında burada da gördüğümüz şey Hristiyanlık inancının ahlak yasası olarak kabul edilmiş olması. Dikkatimi çeken noktalardan biri de anlatıcı mahkûmlarla ilgili bilgiler verirken aynı suçtan gelenleri de suç sebeplerine göre ayırıyor. Soğan için adam öldüren birisi ve namusunu korumak için adam öldüren birisine verilen cezanın aynı olmasını sorguluyor. Kitap, başlangıçtaki bazı düşüncelerinin zamanla değiştiğini gördüğümüz yazarın hapisten çıkmasıyla bitiyor. Daha fazla yazarsam spoilera kaçmış olacağım. Okumak isteyenlere bir notla bitirmek en güzeli olacak. Eğer Dostoyevski’ye yeni başlayacaksanız tercihiniz bu kitap olmasın. Özellikle içsel betimlemelerin fazla yer tuttuğu kitabı yarıda bırakabilirsiniz. Dostoyevski’nin Sibirya’daki hapisten sonra ruhsal bir değişime uğradığı aşikâr. Kitap boyunca hem kendinde hem de hapishanedeki diğer insanlarla ilgili yaptığı psikolojik tahliller bundan sonra yazdığı eserlere, başta Suç ve Ceza olmak üzere etki etmiş gibi görünüyor. Bu açıdan baktığımızda eserlerini Ölüler Evinden Hatıralar’ın öncesi ve sonrası diye ayırabiliriz.
Ölü Bir Evden Hatıralar
Ölü Bir Evden HatıralarFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 201714,5bin okunma
·
520 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.