Gönderi

O Ağaç - Suruç Ölümsüzlerine
Yaşımı bilmiyorum Ben yaşadıklarımı sayarım Ama o gün çok gençtim biliyorum Sabah sıcaktı tazeydi ekmek gibi Dallarımdan kuşlar gitti Sonra serçe gibi gülen kızlar gelip yamacıma tünedi Ben insanları bilmem Dokunuşları bilirim her türlü O sabah yolcularının çok gençti dokunuşları Sırtlarında efil efil rüzgarlar vardı Dallarıma değen elleri bana çok dürüst geldi Yaşamın her zerresini seviyor belli ki plansız dokunuşları Parmakları gövdemin çatlaklarına sızıyor şevkatli su misali Biri şiir okuyor Şiir bana dokunuyor Seslerin dokunuşunu da bilirim çünkü Kimisi içten gelir kimisi kuru gürültü Bazıları sağır eder kulakları hiç duymak istemezsiniz bunu Sabahın ardından o kuşluk vakti benim duyduğum gibi Gövdemde parçalandı sinsi düşmanlıkların şarapnelleri Aklımdan silindi boşa geçmiş hayatların sesi, dokunuşları Sadece otuz üç can köklerimden özsuyuma karıştı Kırmızı fularları onların dallarıma takılı kaldı
Sayfa 48 - Ceylan YayıneviKitabı okudu
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.