Normalde dram türünde kitaplar okumaktan hoşlanmam. "Hayatın draması bana yeter" diye düşündüğüm için belki de ;) Fakat sonradan, bu kadar sevilen bir kitabı okumam gerektiğini düşündüm. Bu kitapta, belki istesem de bulup tanışamayacağım karakterlerle tanıştım. Bir çocuğun kalbi ne kadar büyük ve fikri ne kadar ince olabilir, cesur olmak gerektiği yerde korkuya esir düşersek pişmanlığın da korkuyla beraber kalbe yerleşebilir olduğunu hatırlattıkları için Emir ve Hasan'a (başrol, küçük adamlara) teşekkür ederim. Aslında okurken hatırlanan bir çok incelik var. Fakat hepsini buraya yazamıyorum. Şunu da eklemeden geçmek istemiyorum. Kitapta geçen baba rolündeki bir karakterin, hiç hoş olmayacak, hatta konu hakkında bilgisi olmayan kişilerin kafasında çok yanlış fikirler oluşmasına sebep olacak cümlelerine rast geldim: (Beşinci sınıftayken, bize İslam'ı öğreten bir din hocamız vardı.Adı Molla Fetullah Han'dı... Bir gün bize, İslam'ın içki içmeyi korkunç bir günah saydığını söyledi...Molla Fetullah Han'ın söylediklerini aktardığımda, üst katta, Baba'nın çalışma odasındaydık...Gelip deri divana oturdu, kadehini bıraktı, beni kucağına çekti... "...Eğer söyledikleri doğruysa, sen bir günahkar oluyorsun, öyle değil mi, Baba?"... "Babanın günah konusunda ne düşündüğünü bilmek ister misin?" "Evet." "Öyleyse anlatayım," dedi Baba. "Ama önce bir şeyi çok iyi anlamanı istiyorum, Emir: o sakallı yobazlardan asla değerli bir şey öğrenemezsin." (!) "Molla Fethullah Han'ı mı kastediyorsun?" Baba kadehini salladı. Buzlar şıngırdadı. "Hepsini kastediyorum. O kendini bir b*k sanan, her şeyin üstünde gören maymunların sakalına tüküreyim." (!) "Tek bildikleri, tesbih çekip anlamadıkları bir dilde yazılmış bir kitabı papağan gibi tekrarlamak." (!) sayfa:17-19) Bu konuşmalardan sonra Baba, tek bir günah olduğunu, onun da hırsızlık olduğunu, diğer günahların hırsızlığın bir çeşidi olduğunu söylüyor. Birini öldürmek hayat çalmaktır, yalan söylemek başkasının doğruyu öğrenme hakkını çalmaktır gibi... Bu benzetmenin, böyle geniş bir konu için oldukça yetersiz kaldığını söylemeye gerek yok. Zaten bu görüşe göre içki de sağlığı çalmaktır fakat baba bunu kabullenmiyor. Her neyse, benim dikkat çekmek istediğim nokta, İslamiyet ve müslümanların ne kadar çirkin bir tanımla tanımlanmış olması. Açıkçası bu kadar okunan ve sevilen bir kitapta, böyle çirkin vasıflamaları görmek beni hem üzdü hem kızdırdı. Yazılmış olan onca insanî duygular ve ahlakî değerleri öne çıkaran cümlelerden sonra, din gibi hassas bir konuda incelik gösterilmemesi, hatta hakaret içeren cümleler kullanılması kesinlikle hoş karşılanacak bir şey değil. Bir çok şeyde olduğu gibi, dini hususlarda da saygı ve bilgi gerektiğini unutmamak gerek, vesselam..

Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165bin okunma

·

55 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İskelet