Daha önce #büyükerdemlerrisalesi ‘ni okuduğum Fransız eğitimci ve filozof yazardan okuduğum ikinci kitap ile selamlıyorum sizi
On beş dilde yayımlanan bu harika eser, felsefeye ilgi duyan ancak felsefî açmazlardan çekinen ya da “kavramsal olgular” olduğu algısıyla felsefeden uzak durmayı yeğleyenler başta olmak üzere tüm felsefe severlerin baş ucu kitabı olabilir.
Neden mi ?
Felsefe yapmadan felsefeyi anlattığı için.
Peki, felsefe yapmadan felsefeyi nasıl anlatmış?
Her bir filozofun düşüncesine değer verip onların düşüncelerinin haklılığı ya da haksızlığı üzerinde yorum yapmadan fikir tehatisi yaparak.
Üstelik bunu felsefenin ağırlığını ve değerini kaybettirmeden on iki temel kavramı sorgulayarak başarıyor.
Bunlar : Ahlâk, Siyaset, Sevgi, Ölüm, Bilgi, Özgürlük, Tanrı, Ateizm, Sanat, Zaman, İnsan ve Bilgelik.
Bu başlıklar altındaki her kavramın günlük hayatta ve sözlükte karşıladığı anlamları ve bu anlamlar üzerine yorum yapan filozofları, mahir bir cerrah hassasiyeti ile masaya yatıran yazar, gerek bilgi gerek yorum olarak anlaşılır ve samimi bir okumaya yelken açmamızı sağlıyor.
Felsefe; sorgulama, çok boyutlu düşünme, derinleşme demektir.
Felsefecilere ‘taş çıkartan çok bilmişler”e,
“Bana, felsefe yapma!” diyenlere inat
“Felsefe yapalım” arkadaşlar.
Nihayetinde, felsefe düşün(ebil)en herkes içindir.
“Cogito, ergo sum!”