2. Abdülhamit... Batı’ya ve muhaliflere göre Kızıl Sultan, Yıldız Canavarı,diktatör, horoz beyni yiyen bir cani olarak gösterilen bir padişah. Sahiden 2.Abdülhamit bu kadar kötü bir padişah mı idi? Bu sorunun cevabını merak ediyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Kitaba başlamadan önce Livaneli’nin taraflı bir tutumla yazmış olabileceğini düşünmüştüm ama kitabı okudukça bu ön yargım kırıldı diyebilirim. Tarih kitabı yazmak nesnel bir tutumu gerektirir ve diğer roman türlerine göre daha meşakkatli bir iş olduğunu düşünüyorum. Livaneli elinden geldiğince bunu başardığını söyleyebilirim. Zaten kitabın en arka sayfalarına baktığımız zaman yararlanılan kaynakları görüyoruz. Kitap, 2.Abdülhamit’ in tahttan indirildikten sonra Selanik’teki sürgün hayatını ve sürgündeyken o ve ailesinin sağlığıyla ilgilenen doktorun hatıratında , 2.Abdülhamit’in gençliğinden anılara yer verildiğini görüyoruz. Bu kitabı okuduğumda 2.Abdülhamit’in bazı politikalarından haberdardım hatta eleştirdiklerim bile olmuştu ama ne amaçlarla yaptığını öğrendiğimde aslında çok akıllıca adımlar attığını öğrenmiş oldum. Bir de çok evhamlı bir padişahmış. Ama böyle olmakta haksız mı idi? Hangimiz arabasına bomba yerleştirilip de arabaya 1 dk geç bindiği için canı kurtulunca her duruma tedirgin yaklaşmazdı ki? Batı Kızıl Sultan diyor ya eğer gerçekten öyle bir padişahsa kendisine suikast düzenleyenleri asmak yerine ceplerine para koyup sürgün etmezdi diye düşünüyorum. “Zeki adamın kaba kuvvetle, idamla, savaşla işi olmazdı. Şiddet kullanmak ancak kıt zekâlılara özgü bir durum.” diyen bir padişahın “Kızıl Sultan” olarak anılması tarihte doğru bildiğimiz yanlışların olabileceğini ve hüküm vermeden önce bunları tarafsızca araştırmamız gerektiğini düşünüyorum. Beni şaşırtan bir padişah oldu 2. Abdülhamit. Batı’daki yenilikleri takip eden, sanata önem veren, bilime destek çıkan bir padişahmış aslında. Ama bunları halka benimsetme konusunda tedirginmiş. Hatta Pastör ün aşı çalışmalarını Rus Çarı tebrik mesajıyla geçiştirirken 2.Abdülhamit desteklemiş. İstanbul’daki Amerikan Büyükelçisi Tirel, New York Times gazetesine ve bazı Amerikan dergilerine Abdülhamit’i, “Avrupa’da tanıdığım en entelektüel adam” diye övüyor, Rus Çarı’nın onun yanında Doğulu kaldığını bile söylemiş. Bu kitabı okuyup bitirdiğimde 2.Abdülhamit ve onun politikalarının bazılarına farklı bir bakış açısıyla bakmam gerektiğini öğrendim. Gerçeğin bir yüzü daha vardır derler ya işte tam olarak öyle. Kitapta kafama takılan bazı olaylar var bunlardan yeterince bahsedildiğini söyleyemem ama merak oluşturdu bende. En kısa zamanda araştıracağım. Bu kitap, insanı tarihi olaylara boğmadan roman tarzıyla öne çıkmış ama 2.Abdülhamit’i ve onun siyasi hayatıyla ilgili daha çok bilgiye sahip olmak isteyen ben gibilerin başka kitaplara da vakit ayırması gerektiği düşüncesindeyim. Ayrıca kitabı okurken hiç sıkılmadığımı da dile getirmek isterim.

Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,8bin okunma

··

1 artı 1'leme

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İrem️