Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Spoiler İçerir!
Sürekli olarak klişe ve tahmin edilebilir sahnelerle yazıldığı için aşk üstüne kitap okumayan biriyim. Daha doğrusu şu ana kadar okuduğum tek aşk kitabı Kürk Mantolu Madonna'ydı. Bunu bütün içtenliğimle söylemek isterim ki. Burdaki kurgu (hatta belkide yaşanmış olan) kelimenin tam anlamıyla inanılmazdı. Ummadığımız anda başımıza gelen şeyler hep daha mutluluk verici ve unutulmaz olur. Hep inanırım buna. Ayrıca gerçektende bazı şeyler tesadüf değil de kader. Her ne olursa olsun, ne engel çıkarsa çıksın bir şey olması gerekiyorsa o bir şekilde oluyor. Sanki her şey o an için dizayn edilmiş gibi hayatın akışı o olayı yaşanacak duruma getiriyor. Gerçekten de hayatımıza giren bazı insanlar sanki yıllardır tanıdığımız biri gibi samimiyet ve his uyandırıyor içimizde. Bunun gerçekliğine inanıyorum (Hisleriyle çok hareket eden biri olaraktan). Şu hayattaki en güzel duygudur diye düşünüyorum, iki insanın birbirine karşılıklı ilgi ve sebepsiz, saf sevgi duyması. Buna inanmayan birçok insan var ama ben buna inanıyorum. Sadece bulması çok zor sanırım. Ama Elif'de Barbaros'da bu konuda şanslı. Gelelim Yıldız ile Sinan'a. Ben bu konuda Elif'in düşüncelerini okumadan da Yıldız'ı gerçekten anladım ve böyle davranmasına çok hak verdim. Yaptığı davranışın ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu tartışılır belki ama gerçekten böyle bir insan için bu duruma bu şekilde tepki vermesi çok çok doğal. İnsan kendi kalkanları ve duvarları içinde yalnız yaşamayı öğrenip hayatı kendi üzerine kuruluyken. Başkasına çok bağlandığını, kendinde öncelikli gördüğünü, fazla önemsediğini hatta ve hatta hayatının merkezine koyduğunu farkedince bu gerçekten çok sarsıcı bir durum oluyor. Birde bunu fark edip durumun böyle olduğunu kabullenme süreci var tabi. İnsan ilk önce bir garipsiyor. Ne oluyor bana böyle gibisinden anlam veremediği hislere kapılmış buluyor kendini. Tabi bu durumun kendini neye sürükleyeceğini ve neler yaşatacağını bilmediğinden korkup kendini bu durumdan kaçarak korumaya çalışıyor. Ne yazık ki bu saatten sonra neye yarar. Ama bir umut çaba işte. Zaten o da kaçmasının bir faydası olmadığı fark edip Sinan'a geri dönüyor. Hatta bu geri dönüş Yıldız gibi değil de duvarlarını yıkmış kendini duruma ve yaşananların akışına bırakmış bir Yıldız olarak dönüyor. Elif ve Barbaros bu kararında Nehir'in tavrının çok etkilediğini düşünse de ben bu konuda onlara katılmıyor. Nehir, Yıldız için sadece durumu kolaylaştırdı ve Sinan'la birlikte olmasının gerçekten iyi olacağı konusunda Yıldız'ın emin olmasını sağladı. Sinan'a ne oldu, başına ne geldi, şuan da nerede ne yapıyor bilmeyi gerçekten çok isterdim. Bu kitap yorumunu yapana kadar aklıma gelmemişti ama tamamen şuan ki düşüncemle. Sinan'ın mavi dosyayı İnciraltına bıraktıktan sonra bu yaşanılanları orda bırakıp son noktayı koyduğunu düşünüyorum. Hikayenin yayılmasını istemesindeki amacının ise bunun bir şekilde Yıldız'a ulaşacağını düşünerek ona son kez duygularını ve hislerini göstermek istediğini düşünüyorum. Gerçekten unutulmaz bir kitap oldu benim için...
Köprü
KöprüLevent Şık · Karina Yayınevi · 202011 okunma
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.