Gönderi

144 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 13 days
Biz ne istiyoruz?
Kitap, olmak istediğimiz kişiliğe nasıl ulaşmamız gerektiğini çok güzel örneklerle anlatıyor. Özellikle aşağıya yazacağım bölümler beni kendime getirdi. Herkese şifa olsun:) …Nasıl olur da bu aynı topraktan, aynı gökyüzü ve aynı ışınlardan, farklı türlerdeki çiçekler, farklı kokular, farklı biçimler doğmakta? Küçük bir tohum bu koca dünyayı bir kenara ayırır da, dünya için den sade kendi seçimi olan kokuyu alır. Bu ufacık tohumun kararı ne mühim! Yeryüzünden önemli, gökyüzünden önemli. Tohum, olmayı arzuladığı şey oluyor. Böyle küçücük bir tohumun içinde ne olabilir? Her tohumun kendi dileği, kendi istenci, kendi kararı var. Küçük tohum yalnızca ihtiyacı olanı alır ve geri kalan her şeyi dokunulmamış olarak bırakır. Tam yanı başında gül, gül olur; yasemin, yasemin olur. Gülün ve yaseminin kokusu ayrı; onlara dair her şey farklı. Aynı topraktan kendi besinlerini çekiyorlar. Yaşamda sonsuz olasılıklar var, ancak sen bu olasılıklardan kendine çektiğin, özümsediğin neyse o olursun. Sonsuz fikirler ve düşünceler vardır -ki bunların incelikli varyasyonları dün yaya süzülür- fakat sen sadece içsel alıcılığın olanlara çekim hisseder, bir mıknatıs gibi onlara çekilirsin. Bu dünyada bir adam Buda oldu. Bu dünyada bir adam İsa Mesih, bir diğeri Krişna oldu. Biz de bu dünyada onlar gibi yaşarız fakat hiç kimseymişiz gibi ölüp yok oluruz. İçerisinden her şeyin çekildiği dünya herkes için aynıdır; aynı gökyüzü, aynı yeryüzü ve rüzgârlar, aynı güneş ve yıldızlar. Her şey aynı, peki nasıl her insan varlığı birbirinden farklı? Görünüm ler benziyor, bedenlerimiz benziyor, etimiz kemiğimiz benzi yor. Farklılık nerede? Bir adam nasıl Buda oluyor? Bir başka adam nasıl karanlığın tuzağına düşüp kalıyor; diğeri ise aydın lanabiliyor? Dün konuştuklarımı anlamak mühim. İnsanın personasının yedi merkezi, yedi çakrası olduğunu ve aktive edilen çakra nın dört bir yandan kendine uyumlu olanı çektiğini açıkladım. Merkez böylelikle alıcı hale gelir. Öfke merkezi aktive edilirse, her taraftan öfke dalgalarını çeker. Sevgi merkezi aktive edilirse dört bir yanından sevgi dalgalarını çeker. Tutku merkezinde enerji akıyorsa, merkez şehvet ve tutkuyu çeker. İnsan sanki derin bir uçurum olur ve arzuladığı her şey dört bir yandan ona akar. Varoluş, senin arzuladığını sunar. Bu yüzden asla, yanlışlıkla bile olsa, istemediğin bir şeyin verildiğinden yakınma. Katiyen hiç kimse istemediği bir şeyi almadı. Problem, istediğin şeyin farkında olmaman. Derin bir gaflet halinde bir şeyler isteyip durursun ve bu dilediklerin de olmaya devam eder sonra da durup suçlayacak birini ararsın. Yasemin tohumu çaresizce kırmızı çiçekler istediği halde ona beyaz çiçekler verildiğinden yakınırsa bunda kabahat yasemin tohumunun; bu tohum hiç kırmızı çiçek istemedi. Her ne isek isteklerimizin sonucudur. Ne arzularsak dört bir yandan ona çekiliriz. Tohumumuzun arzuladığı neyse, tohumumuzun istediği şey neyse o oluruz. …Yasemin ister ayda ister yerkürede, nerede büyürse büyüsün gül olamaz. O, yazgısı neyse o olur; olabileceği şey neyse o olur. Dünyanın her bir yanına seyahat edebilirsin fakat yine olduğun gibi kalabilirsin. Nerede olursan ol, yalnızca kendine çekme kapasiten olduğu kadarını görebilir, kendine çekebilir ya da deneyimleyebilirsin.
Huzur Arayışı
Huzur ArayışıOsho · Omega · 2017189 okunma
··
350 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.