Yakın Şahitlik
Yakın Şahitlik
Bir işe yaramanın sevinci, insana daha güzel işler yaptırır.
S.10
Rikkatle(incelik, naziklik) bakarsak, belki de şunu göreceğiz: Tertemiz derelere, bereketli ırmaklara sahibiz. Buna rağmen, değirmenimizi taşıma suyuyla döndürmeye çalışıyoruz.
Ömür sermayesini nerelerde, kimlerle ve neyin peşinde harcıyoruz? Ziya ile zayi kelimelerinin aynı harflerle yazılması. Ne anladın, anlat?
S.11
Herkesin bildiği sırlardan biri: Dünya günlerimiz sonlu, isteklerimiz ise sonsuzdur. Mutsuz sonsuzluk yerine, mutlu sonlardan yanayız.
S.13
Hasbî (Allah rızası için olan, karşılıksız) olmayan hesabi olan.......
S.14
Alınması haram olan bir şeyin verilmesi de haramdır.
"Eski dostluğu muhafaza etmek imandandır."
S.15
Ahilik müessesesiyle ilgili pek çok yazı ve haber okuyoruz. Peki, avcılık (sayyad) yapanların bu birliğe alınmadığını biliyor muyuz? Bunun yaşamak ve yaşatmak ahlâkıyla bir ilgisi olmalı.
S.16
İstikamet en büyük keramettir.
S.28
Siyasi, iktisadi ve askerî manada ne kadar kuvvetli olursak olalım, adalet ve ahlâk sahibi değilsek medenî olamayız.
Bütün bunların bize anlattığı, erdemli bir medeniyet fikridir. Erdemden uzak medeniyet iddiası, insanı barbarlaştırır.
S.28
İbret dediğimiz şey, kazançlardan değil kayıplardan alınır.
S.44
İnsaniyetten uzaklaşanların kimlere yakın durduğuna dikkat etmek lazımdır.
S.50
Şöyle söyleniyor: "İnsan, en çok vakit geçirdiği beş kişinin ortalamasıdır." Kaosa mütevazı bir katkı: En çok zamanı otomobil, cep telefonu, bilgisayar ve televizyonla geçirdiğimizde, ortalamamız nasıl bir şeye dönüşüyor? Bilemedim.
S.15
Her şeyi bildiğini iddia eden, neyi bilmemiş olur? Haddini.
S.64
Sorumluluklarını yerine getirmeyenler, sorunun bir parçası olmaya doğru giderler.
S.68
Öndeyken bile yeni başlangıç yapmak mümkündür.
S.107
Geçici bir hayat için kalıcı hasarlar alamayız, veremeyiz
S.118
Geldiği yeri unutanlar nere gittiklerini de bilmezler.
S.121
Suyun ticaretini yapmak iyi değildir.
S.127
İyilik sessizdir, bağırmaz. Kötülük ise öyle değildir. Sesi her yerden duyulur.
S.128
Sadece aklın değil, kalbin yolu da birdir. Selim Cerrah Bey'den okuduğum, ilhamı ve ibreti aynı anda veren bir cümle: "İnandıklarımızı yaptığımız zaman yol aldık, kazandık. Kazanmak için inanmadığımız şeyleri yapınca kaybettik." Soralım ve bitirelim: Kendimizi ve dostlarımızı kaybettikten sonra dünyanın tamamını kazansak ne olur?
S.150
Kıymet bilenin kıymeti olur.
S.159
İnsanın yerini ve haddini bilmesi de iyiliktir.
S.174
Lekenin rengi olmaz. Nihayetinde ak da yeşil de lekeye dönüşebilir.
S.175
Kurdukları ilişkilerle ilerleyenler, yaptıkları işlerle yürüyenlerin emeğini tartışıyor.
S.176
Ziynet, süs ve bezek anlamını taşıyor. Mesela şöyle bir hüküm var: 'Yüz insanın ziynetidir. Ona vurmayınız.' Yüze vurmak, iki anlama birden geliyor. Her ikisini de asla yapmamak gerekiyor
S.178
"Vezir, padişahı mala yönelmekten ve mala düşkünlük yoluyla vebalden korumalıdır." "Haramzâde ve hırsızların suçlarını, hediyeler yoluyla kurtarmaktan sakınmak gerektir. Rüşvet, devlet adamı için ilacı bulunmayan bir hastalıktır." (Asafname)
S.188
"Feragat faslının meşhur, menfaat faslının meçhul simalarından" olmak iyidir.
S.188
Emin Işık Hocamızın Devleti Kuran İrade isimli kıymetli eserinde şöyle bir ikaz var: "Devlet, servet ve marifet aynı kişilerde olamaz, olmamalıdır. Bizim felsefemiz budur. Buna aykırı bir çabanın içinde olan varsa, yanlış yoldadır, tez bu yoldan vazgeçmelidir."
S.189
Yokluğu bölüşen insanlar varlığı paylaşmaz hale geldi.
S.196
·
112 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
