Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

119 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bernhard. İlk defa mı duydunuz, ayıp size. Gerçi bende yaklaşık bir ay önce adını ilk defa duymuştum. Bizim Metin abi var, bilirsiniz
Metin T.
Metin T.
. .Yahu tutturmuş bir Bernhard, Bernhard gidiyor. Bir gün site de okumayı düşündüğüm kitaplara göz gezdiriyorum. Beni bilirsiniz nerde ruh hastası, dünyanın pisliğini, kokuşmuşluğunu anlatan adam var seçiyorum yine. Ruhumuzda var ya bir boşluk onu dolduracağız. Mutsuzluğumuzda mutluluk, huzursuzluğumuzda huzur bulacağız. O ara https://1000kitap.com/esengull/Duvar/ geldi, bak dedi Sadık Hidayet var bu adam tam sana göre. Hele dedi bir Kör Baykuş’u var ki hiç sorma. Metin abi de katıldı sohbete. Bu Sadık Hidayet diyor sağlam adam. Kör Baykuş’ta ölümü bir anlatmış ki, bu kadar mı gerçek anlatılır. Bir de diyor Bernhard var, bu eleman da iyi, ben seviyorum uslübunu tadı damağımda kaldı. Hemen bir öğrenci edasıyla notlar alınıyor, Bernhard’ ın bitik adamı okuma listelerine ekleniyor. Ben genelde tavsiyelere önem veririm de bu Metin abininkine bir ayrı önem veririm. Nasıl vermeyeceksin, adam hem okur hem yazar. Bir o kadar da kıymetli hem. Zaten kıymet verdiklerimizin sözlerine kulak veririz ya. Aradan birkaç gün geçiyor, bakıyorum Esengül okumaya başlamış kitabı. Bende diyorum en kısa zamanda okuyacağım bir değerlendirme yapalım, kolektif olsun. Hemen kitap aldığım siteye göz atıyorum en kısa zamanda temin edeceğim. Tükenmiş! Üzüntümü iletmemle, kabul edersen armağan etmek isterim cevabını almam bir oluyor. Elbette ki kabul ederiz, maksat gönüller bir olsun. Kargom 29 Mayıs’ta elime geçiyor. İçinde bir not ve tarih, 25 Mayıs. Böylece doğum günümde en anlamlı armağanı alıyorum, aynı zamanda tek armağanı. Hemen hüzünlenmeyin, ben pek sevmem doğum günlerini. Çevremdekiler bilirler meseleyi, önceden 24 Mayıs’ta kutlarlardı artık hiç kutlamıyorlar. En son sosyal medya hesaplarımı da kapattım da dünyaya hiçbir etkisi olmayan adamın doğumu anlamlandırılmıyor. Bu mevzuular derin mevzuular anlatsak sabaha kadar sürer. Velhasıl kelam kitap kitaplığımın en anlamlı üyesi. Uğraşsak bu kadar anlamı yükleyemezdik her halde. Kitaplar kendi kendilerini anlamlandırıyor. Elbette değerli insanlara dokununca. Kargomu aldığım gün eserin serüvenini belirliyorum. Cumartesi günü sakin kafayla okunacak sonra değerlendirme.. Anlayacağınız tadını çıkartacağım, biraz Cumartesi keyfi.. Hem Elimde başka kitaplarda var, karışsın istemiyorum. Her şeyiyle özel olacak. Pessoa’yı Çarşamba akşamı bitiriyorum. Yahu ne melem adam, üstüme çöktü. Perşembe akşamı okuyamıyorum, Cuma akşamı arayışlardayım elime ne alsam geriye bırakıyorum. Kısa bir şeyler olsun, yarın Bitik Adam’ı okuyacağım. O ara elime beklenen kitabı alıyorum. Bir şunun ilk cümlesine bakalım. Elime almamla bırakamamam bir oluyor. Uyku bastırana kadar. Bir direniş var okumak istiyorum ama zihnime girmiyor. Yahu nasıl bırakacaksın adam öyle bir giriş yapmış ki ilk cümleden sana kitabın özetini veriyor. Bir o kadar da esrarengiz, çekici. Saygı değer anlatıcı lokanta da oturmuş eski arkadaşlarını anlatıyor. Biz diyor üç arkadaştık müzik okulundayken. Glenn Gould eceliyle öldü Wertheimer gibi intihar etmedi. Sonra bu adamları anlatıyor. Glenn Gould dediği adam bildiğiniz efsane. Müzik yapmak için doğmuş adam. Piyanonun başına geçince dünyayla bağını keserdi. Çalardı çalardı, günlerce gecelerce. Çaldı çaldı ölünceye kadar. En son piyano çalarken beyin kanamasından öldü. Adam varoluşunu müzikle tamamlamış, kendisini ait olduğu yerde müzikte bulmuş. Ev bile yaptırmış ormanın içine sadece piyano çalmak için. Wertheimer, esas karakter bu. Adam mutsuz doğmuş. Hayatı boyunca hep bir anlam bir mana aramış, aradığı her şeyde mutsuzluğu bulmuş. Hiçbir yerde hiçbir şekilde tutunamamış. Müzikte diyor çok iyiydi, hatta en iyimiz oydu ama Glenn Gould’u dinlediği an olmayacağını anladı, benim gibi. Bizimki öğrenilen kavranılan yetenekti, bizim gibilerin dehalara takılıp kendilerini felç etmemeleri gerekir. Bir o kadar da hasta adam bildiğiniz ruh hastası. Bir sürü takıntılar, arayışlar.. En sonda büyük başarı, intihar.. Anlatıcının kendisi mi? O kayıtsız daha çok her şeye. Çok büyük bir anlam arayışı yok ama yine de kendini anlamlandırıyor, yazarak. Sırf yazmak için yazıyor. Yazıyor, yazıyor. Her ne kadar karakterler çok etkileyici olsa da asıl önemli olan eserin uslübu. Anlatıcı bir iki günde anlatıyor size bu olayları. Hatta kitabın yarısını oturduğu lokantada. Bilinç akışı mı? Değil. Daha çok anlatı. Diyorduk ya anlatı zordur. O aslında zor değilmiş, onu asıl zorlaştıran felsefeymiş. Bu kadar derin karakterleri anlatı içerisinde vermek, işte yazmak bu. Asıl deha bu. Bir de zaman olgusu var. Kitabın kapağında diyor ya, zamana ilişkin gerçekliklerin ötesinde bir saydamlık, aynı öyle. Şimdinin içerisinde geçmişi veriyor. Siz geçmişteki olayları birebir hissederken aynı zamanda yazarın şimdi ki zamanda olduğunu ve bunların düşüncede gerçekleştiğini hissediyorsunuz. Klasik geçmişe gidip uzun uzadıya anılarını anlatan yazarlar gibi değil, zamanlar arası geçiş daha sık ve daha yumuşak. Zamanlar arası geçişlerdeki keskin çizgiyi adeta ortadan kaldırmış yazar. Ne çok anlattım yine. Kitapla ilgili iki kelam edeceğim, hayatımın yarısını anlatıyorum. Bu kitabı tavsiye eden Metin abiye ve hediye eden Esengül’e çok içten teşekkürlerimi sunarım. Gerçekten çok anlamlı ve keyifli oldu. Sonrasında benimle bu değerli anları paylaşan ve değerlendirmemi okuyan site sakinlerine de teşekkür ederim. İyi ki varsınız. Hepiniz seviliyorsunuz. Herkese keyifli okumalar dilerim…
Bitik Adam
Bitik AdamThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 20201,466 okunma
··
307 görüntüleme
Metin T. okurunun profil resmi
Ah İbrahimciğim yahu, strese soktun beni billahi. Kitabın üslubu mu etkilemiş seni bilmem, bir türlü okumaya başlayamamanı öyle bir güzel anlatmışsın ki...Gerdin beni billahi. Güzeldi ama çok. Hep söylerim, bir kitabı incelemek akademik bir iştir. Sıkı bir iştir yani. Biz ise burada, okuma serüvenimizi anlatmalıyız kitapla beraber. Bizi soktuğu psikolojiyi. Duyguları hissettiğimiz, hissettirmeliyiz. Bunu çok güzel yapmışsın. Bu yazar garip adam. Okur ya sever ya sevmez. Sever, tüm eserlerini hatim eder.Sevmez, dokunmaz bir daha. Adam hiddet dolu. Avusturya'dan başlayıp, Viyana, Almanlar, Avusturyalılar aşağılaya aşağılaya yazıyor. Cümlelerin aralarından bu nefretin sızdığını görüyor okur. Hakaretleriyle. Bu Alamanlar garip millet, adamı bağırlarına basmışlar buna rağmen. Üslupta ise Bernhardizm diye bir üslup var ki, bunu da unutmamak lazım. Zamanın içinde düşüncelerini dans ettiriyor. Anlattığı iki zaman arasında birden farklı bir odak alıyor kendine, o odakta aynı dansı sürdürüyor. Sen de kitap bittikten sonra, ah be anlatıcı, yüklenmişsin Wertheimer'e bitik adam diye ama, aslında bitik adam sensin, diye düşünmedin mi? Bu arada bu fukarayı da onore etmişsin bol bol. Aslında adam gibi adam sensin. Teşekkür ederim alicenaplığına. Kalemine, yüreğine sağlık.
İbrahim okurunun profil resmi
Hiç sorma abi hala aynı dertteyim, Bitik adam tek çırpıda bitti, upuzun bir cümleyi okur gibiydi. Yahu adam nasıl yazmış, bir boşluk bulupta ufak bir işimi göreyim desen o boşluğu bulamazsın kitapta. Bitti de beni de mi bitirdi yoksa pessoa'nın etkisi hala devam mı ediyor ben anlayamadım. Hala bir ölü toprağı var üzerimde atamıyorum. İnanır mısın bir saattir kitap seçeceğim, alıp alıp geriye bırakıyorum. Dedim ya adam deha. Bunu tek seferde mi yazdı yoksa bitik adamda dediği gibi sürekli deneye deneye mi ama yazmış hakikaten yazmış. Bu sanatçıların, sanat yapmak isteyenlerin birçok dert sıkıntısına da cevap vermiş. Hepsini yaşamış gibi, bu hislerin hepsini yaşadı mı acaba hakikaten. Glenn Gould diye bir sanatçı da varmış gerçekten. O yazma serüvenleri, o sancılar, o dostluklar, o geride kalan adam olmak. Yaşamamış adam yazamaz bunları gibi geliyor ya da ben okuduklarımdan çok etkileniyorum. Teşekkür ederim abi. Böyle bir uslup böyle bir kitapla tanıştırdığın için. Öğreneceğimiz çok şey var vesselam. Bu arada o nefreti de yakaladım, heralde o dönem Almanya ' da sosyalistler egemenlikte olsa gerek, birde köylü, halk mevzuusu var.
2 sonraki yanıtı göster
Hᥱsᥒᥲ Hypatia okurunun profil resmi
Ne çok adama yazılan kitap var, Aylak Adam, Bitik Adam, Kabuk Adam :) Hangi birini okuyup değerlendireceğimizi şaştık... Şaka bir yana aklımdaki yazarlardan ve kitaplarından bir tanesi... Bu incelemeyle birlikte merakım iyice arttı. Ellerine sağlık. Biz teşekkür ederiz.
İbrahim okurunun profil resmi
Aaa sen daha aylak adamı okumadın mı? Çok şaşırdım :)) önce onu oku, benimde bir daha okumam lazım ama ben birine verdim galiba onu :) bitik adamı sakın kaçırma, kabuk adamı duymadım, onu da beraber okuruz :)) bu bitik adam önemli adam nasıl yazmış, ben böyle birşey görmedim..
16 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Mathmazel okurunun profil resmi
:) tebessüm ettim çok içtendi. Tebessüm ettirebilen insanlar içtendir.
İbrahim okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim efendim, sizde bize tebessüm ettirdiniz :) Bu arada kitabı atlamayalım, çok güzeldir, keyif alacağınızdan eminim.. İyi hafta sonları dilerim..
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Onur Onzi okurunun profil resmi
Röportajlarını izlediniz, DEĞİL Mİ? Bunu da okuyacağım.
İbrahim okurunun profil resmi
Görmedim, müsait olunca bakarım. Eminim çok karizmadır 👍 kitapları çok iyi ama, 5 kitabını okudum 😊
hipermorik okurunun profil resmi
benim de eklememe sebep oldu bu yazı,, eyvallah
hank chinaski okurunun profil resmi
o kadar güzel bi inceleme olmuşki az önce kitabın siparişini verdim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.