Üç Günlük Dünya Edebiyatı'na Üç Günlük OkumaFeyyaz Yiğit'in tarzını, sadece Gibi izleyerek tanıyan bir insandan daha fazla tanıdığımı söyleyemem, birçok yerden takip ediyor ve izliyor olsam da. Bazen kahkahalarla gülüp kendimi kaybediyorken bazen de olayların absürtlüğüne yetişemiyorum ve 'ne oluyor' diye düşünürken buluyorum kendimi. Dizilerinde kahkaha atışım ağırlıkta olduğu için Feyyaz Yiğit'in bir yazar da olduğunu öğrendiğim an -bu kadar geç olması üzücü olsa da- soluğu kitapçıda aldım. Bir kıyaslama yapmak amacında değilim aslında, lütfen yanlış anlaşılmasın. Bu çok yanlış olur. Ancak biraz fazla umutla başladığımı fark ettim. Ya da şöyle söyleyeyim... Zor bela kendimi ikna ettim, çok büyük umutlarla başlamamak için. Bunu başardım ancak kitabın başındaki manifesto o kadar harika bir manifestoydu ki tekrar başa ve daha kuvvetli duygularla döndüğümü hissettim.
Kitabın ilk birkaç sayfası benim için alışma süreciydi, ileriki sayfalar ise oldukça güzeldi. Çok nadiren sayfanın bitmesini iple çeksem de genel olarak kitap elimden kendiliğinden kayıp gitti. Bu yüzden kesinlikle çok akıcı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Yatmadan önce kitap okuma alışkanlığını kaybetmiş biriyken arka arkaya iki gece elimden bırakmadan okuyabildim bu kitabın sayesinde. İçindeki karakterler gerçek hayatta bolca göreceğimiz cinsten tanıdık tiplerdi ama kitabın dili ve ana karakterin olaylara baktığı pencere bambaşka bir boyuttaydı.
Başrol karakter, ismini sadece bir kez 'işte ben de Halil' gibi bir ifadeyle söylememiş olsa asla bilemeyeceğimiz ayrıntısını da eklemek istedim. Ne karakterler bir kez olsun isminden söz etti ne de tipler. Eğer bir sayfada kendi ismini söylememiş olsa asla öğrenemeyecektik, belki öğrenme ihtiyacımız doğmadığı için öğrenemediğimizi de fark edemeyecektik. Bu yüzden teşekkürler Halil :) İsmini bize bahsettiğin için.
Şimdi diyor olabilirsiniz, e madem bu kadar beğendin, o baştaki döşediğin paragraf neydi? Kusura bakmayın hocam, ben gözümde neden 7 olduğunu açıklamak için yazdım o kısmı. Aslında kendim için yazdığım bir paragraf o çünkü bir Feyyaz Yiğit kitabına 7 vermek, bir parça içimi parçalıyor. Neyse, esen kalın...