Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanın Dört Hali insan yaşamını çocukluk gençlik yetişkinlik ve yaşlılık bağlamında ele alındığı didaktik bir eserdir. Yazar ilk olarak insanın hallerini farklı kültür ve dinlerin çerçevesinde tanımlayarak anlatımına başlamıştır. İnsanın hallerini Romalılar beş aşamaya ayırırken Hindulara göre insan hayatının dört evresi vardır. Tevrat’ta “Yaratılış” bahsinde ve Kur’anı Kerim’de Hac Suresi’nde insanın ömründen ve ölümünden bahsedilmiştir. İnsanın Birinci Hali olan Çocukluk dönemi ile anlatımına devam eden yazarımız çocukluk dönemini çeşitli kuramlarla ile bize aktarmıştır. Piaget’ e göre çocuk dünyadaki eylemlerin yoluyla kendi anlayışını kuran ve çevreye uyum sağlayan kendi gelişiminde etkin olan bir varlık derken Eric Ericson çocuğun dört temel çatışmayı aşması gerektiğini öne sürmüştür. Bebeklik aşamasında “güvene karşı güvensizlik” sorunuyla karşılaşan çocuk beslenme yoluyla annesiyle ilişki kurarak ona güvenir ve dünyayı güvenli bir ortam olarak deneyimler. Tam tersi durum olduğunda ise güvensizlik oluşacaktır. İlk çocukluk aşamasında yaşanan temel çatışma ise “özerklik-şüphe” çocuk yürüyerek dokunarak konuşarak ailenim farklı üyeleri ile ilişki kurmaya başlar böylelikle özerklik kazanır. Bu çatışmanın çözümünde ise temel faaliyet temizliktir. Tuvalet eğitimi ile çocuk özerkleşmeye devam edecektir. Eğer ki ebeveynler aşırı koruyucu bir tutum ile bu süreci yönetirse çocuklar kendi özerkliğinden şüphe duyacaktır. Orta çocukluk aşamasında “girişimcilik-suçluluk” ikilemidir. Bu ikilemi çocuk oyun oynayarak çözecektir. Bu süreçteki temel faaliyet ise bağımsız hareket etme ve sosyal ilişki kurmaktır. Cinsiyet bu dönemde keşfedilir ve cinsel içeriklii sorular bu dönemde artar. Orta çocukluğun ilerleyen dönemlerinde ise başarıya karşı aşağılık yetersizlik ikilemidir. Çözülmesi gereken problem okul ortamında eğitimle çözülmelidir. Yetişme tarzları ve aile tipleri çocukların karakterlerinin oluşmasında belirleyici olmaktadır. Otoriter aile de yetişen çocuklar kendinden istenileni hiçbir zaman sorgulama fırsatı oluşmaz, hatalar ise gerekçesiz olarak cezalandırılır ve uygulanır. Liberal aile tutumunda ise çocuğun kendi kendini yönetmesini isterler ve ellerinden geldikçe çocuklara karışmaktan kaçınırlar. Demokratik yetiştirme tarzı ise çocuğu hesaba katan ve onun önünü açan bir tarzdır. Bu yöntemde aile kararları hep birlikte alırlar. Türkiye’ de ise farklı ebeveyn stilleri bulunmaktadır. Tüm türk ebeveynleri otoriter veya korucu demek doğru değildir. Yüksek eğitimli aile grubu daha demokratik tutum sergilerken kız anne babaları daha korucuyu olabilmektedir. Çocuk hakları sözleşmeler ile güvence altına alınsa da zaman zaman sorunlarla karşılaşabilmektedir. Bunlar çocuk işçiliği,çocuk yoksulluğu,obezite , istismar temel başlıca karşılaşılan sorunlardan biridir. İnsanın ikinci hali gençlik çağıdır. Gençlik ergenliğe erişmekle başlar ve kırklı yaşlara kadar devam eder. Ergenlik bireyin hem biyolojik hemde psikolojik açıdan gelişiminde radikal değişimlerin olduğu bir dönemdir. Ses kalınlaşır, vücut bölümlerinde hızlı büyüme yaşanır. Bu dönemde birey aileye ve okuluna karşı kendini ispatlama çabasına girer ve özgürleşmeye çalışır. Gençliğin temel problemleri için Van Gennep biyolojik, toplumsal,ekonomik,kültürel ve hukuksal eşikleri aşması gerekir. Türkiye’ deki gençleri aşmasında zorlandığı eşik ise ekonomik eşik olarak belirtilmiştir. Yapılan çeşitli araştırmalar ile Türk Gençleri’nin geleneksel ve modern yaşam arasında bocaladıklarını ve kimlik bunalımı kimlik arayışı yaşadıkları bulgularına ulaşılmıştır. İnsanın üçüncü hali yetişkinlik halidir. Bu dönemde insan orta yaş grubu olarak bir toplumdaki orta sınıfa benzetilmektedir. Nasıl toplumsal sınıf istikrarın dengenin bilginin merkezi ise orta yaş sınıf toplumun varoluşunu ve varlığını sürdürmesinin bir teminatıdır. Bütün yaratıcılık ve üretkenlik bu grupta toplanmıştır. Fakat tüm bunlara rağmen bunalıma düşebilir buna da orta yaş sendromu denilmektedir. İnsanın dördüncü ve son hali ise yaşlılıktır. Yaşlılık modern toplumlarda emeklilik ile birlikte başlayan bir evredir. Uzun yıllar çalışmış ve üretmiş olan yetişkinler birden durağan bir hayata geçince bunu kabul etmekte oldukça zorlanırlar. Çeşitli bilim insanları yaşlıların bu uyum serüvenini ele almışlar kuramlar ile açıklamışlardır. Robert Pack yaşlıları üç büyük gelişim aşamasında ve zorluklarla baş etme konumunda olduklarını belirtir. İlk aşama yaşlıların kendilerini statüden bağımsız bir şekilde yeniden tanımlamalarıdır. Yaşlılar eski konumundan kendilerini kurtarmalı ve yeni rollerine uyum sağlamalıdır. İkinci gelişim evresi ise Yaşlılar değişen vücut yapılarına uyum sağlamalı ve bunlarla yaşamayı öğrenmelidirler. Üçüncü aşama ise yaklaşan ölümle barış içinde olmalıdır. Levinson ise yaşlılar yetişkinlerin yaşlılığa geçiş aşamasında yaşamın merkezinde olmayacaklarını görmesi gerektiğini, eski güç itibar saygıyı kaybetmelerine rağmen gençler için önemli bilgi kaynağı olacaklarını vurgulamıştır. Neugarten ise yaşlıları genellemeler yapmak yerine yaşlıların kendilerini nasıl tanımladıklarını anlamanın daha yerinde olacağını vurgulamıştır. Buna göre kişilik tiplerinden söz etmiştir. Birincisi bütünleşemeyen yaşlılar yani yaşlandıklarını kabul edemeyip umutsuzluğa kapılanlardır. Bunların çoğu ise bakım ve huzur evlerinde yaşamaktadır. Pasif bağımlı yaşlılar ise hastalık çaresizlik gibi duygular ile korkuya kapılıp her konularda başkalarına bağımlı olan yaşlılardır. Yaşlılığı kabul etmeyip direnen bireylerde vardır. Bunlar gençler gibi aktif spor ve eğlence hayatlarına katılıp beklenti içerisine girerseler hayal kırıklığıyla sonuçlanabileceğinden söz etmektedir. Bir de direnmeyip umutsuzluğa çaresizliğe karamsarlığa kabul etmeyip yaşlandığını kabul eden özsaygılarını koruyan yaşlılık ile bütünleşen yaşlılılar da vardır. Yaşlılığı modern toplumda çekilmez kılan ana sorunlar, yas temelli ayrımcılık, kötü muamele ve bakım sorunlardır. Yaşlı güçten düştükçe, bir çocuk gibi bakıma muhtaç ve çaresiz hale gelir. Nasıl gençler ve yetişkinler toplumu, cocuklara kötü muamele ediyorsa yaşlılarına da bazen ayn sekilde muamele eder. Burada geçerli olan yasa, güçlüleri kayıran doğal seçilim yasasıdır. Toplum medeniyet çıtasından taviz verdikçe, doğa yasaları topluma hakim olur ve güçlüler güçsüzleri istismar etmektedir. Kitap son olarak ölümle ilgili dini bilimsel açıklamalar ile son bulmuştur. Dili oldukça akıcı ve anlaşılabilir nitelikte herkesin okumasını tavsiye ederim.
İnsanın Dört Hali
İnsanın Dört HaliKadir Canatan · Ketebe Yayınevi · 201916 okunma
·
218 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.