Jhon Winchester bir gece uyandığında karısının öldürüldüğünü görür. Geride biri yeni doğmuş diğeri 6 yaşında iki oğlu, Sam ve Dean ile birlikte kalakalır. Jhon karısını öldüren şeyin ne olduğunu bulmak için araştırmalar yapmaya başlar çünkü polis bir şey bulamamıştır. Her gün karısının yokluğunun verdiği psikolojik etkiler şöyle dursun iki çocuğun sorumluluğuyla hayatta nasıl baş edeceğini düşünürken; daha evvel karşılaşmadığı, adını bile duymadığı şeyler görür ve yaşar. Jhon, 20 yıl boyunca yaşadığı gördüğü her tecrübeyi bu günlüğüne aktarır ve ortadan kaybolur. Diziyi bilenler bilir. Dean ve Sam, her bölümde başka bir doğaüstü varlığı avlamaya çalışıyor. Daha doğrusu onlar da henüz bilmiyor neyle karşılaşacaklarını. Babalarının bıraktığı günlüğü okudukça öğreniyor, uyguluyor ve eyalet eyalet maceraya atılıyorlar. Bu esnada da başrollerimiz tabi ki bolca dost düşman ediniyorlar. Edindikleri dost ve düşmanlar sadece insanlardan oluşmuyor haliyle. Şimdiye kadarki bilinen her doğaüstü varlığı (şeytandan tut kurt adam, vampir, zombi, hayalet, melek ve efsanevi yaratıklar derken) detaylı şekilde yazmakta tereddüt dahi etmeyen sevgili senarist Eric Kripke'nin de yardımıyla Alex Irvine, 15 sezonu tek bir günlüğe indirgemiş. Ben okurken keyif aldım. Biraz da uzatarak okudum. Tadı öyle çıkıyor. Arada latince ve farklı dillerde alıntılar yapmış, çeşitli şekiller çizmiş sayfanın kıyısına köşesine. Güzel tarafı da bu idi bana göre. Dizideki unsurları tekrar yaşadım. En sevdiğim kısımlar ise, Jhon'un edindiği sağlam dostları Sam ve Dean'e yardım edecekken biliyor olmak. Bu kısım tabi ki kitapta yoktu. İsimleri geçtiği için heyecan kapladı birden. Okuması da izlemesi kadar keyif verici idi. Tavsiye ederim.