Gönderi

404 syf.
6/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Puanım 3/5 (%66/100) Yorumuma geçmeden önce Mehmet Canpolat'a sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Kendisiyle 18. Ankara Kitap Fuarı'nda tanıştık ve okuyucularımıza yan yana kitap imzaladık. Çok güzel bilim-kurgu ve fantastik tür başta olmak üzere sohbet etme fırsatımız da oldu. Norad benim Luna ile çalışmaya başlamadan önce gördüğüm ilk kitaptı ve kapağından çok etkilenmiştim. Okumak bu zamanlara nasipmiş diyelim. Yerli bilim-kurgu ve fantastik yazarlarının ve okurlarının olabildiğince birbirini desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Haydi başlayalım yavaştan. Kitabı sindire sindire not alarak okudum o yüzden incelemenin de oldukça detaylı ve uzun olacağını tahmin ediyorum. Kitap Norad adlı karakterimizin uzayda çeşitli yerlerde maceralarını anlatıyor. Özel olarak yetiştirilmiş olan Norad kendini dünyanın hatta evrenin kaderini değiştirebilecek olayların içinde buluyor. 25. yüzyılda geçiyor hikaye ve ağırlıklı olarak bilim-kurgu türünde olmasına rağmen, fantastik elementler de bulunuyor. Çok da spoiler vermeden kitabın konusunu kısaca böyle açıklayabilirim. Öncelikle kitabın pozitif yanlarından başlamak istiyorum. Özellikle 1. kısım (kitap ana 3 kısımdan oluşuyor) başta olmak üzere baştan sona kitap bana hep Star Wars evrenini hatırlattı. Norad'ı birçok yönden Han Solo'ya benzettim. Magnetar benim için General Grievous hatta bazı yerlerde Darth Vader idi. Uzaydaki savaş Clone Wars animasyonunu anımsattı. Onun dışında Altered Carbon ve The Expanse adlı dizileri de hatırlattı. Aslında bunun gibi birçok örnek verebilirim hatta kitabın en sonunda yazarın esinlendiği eserleri, oyunları ve kişileri koyması da çok iyi olmuş. Benim şu ana kadar okuduğum bilim-kurgu eserlerine göre özgün buldum özellikle yerli bk içinde. Bazı karakterler çok güzel yazılmış en başta Kaptan Flacort ve Kurt olmak üzere (Atmaca da olabilir karakterden sayarsak). Fantastik elementler çok hoşuma gitti ejderlerin olması gibi. Kitabın 2. kısmı benim en sevdiğim ve en başarılı bulduğum kısım oldu. Karakterler iyi, olay ilgi çekici ve anlatım iyiydi. Mitolojilerden esinlemeler de olduğunu fark ettim özellikle bazı isimler (yanılmıyorsam) Türk mitolojisi ve kültürü ile ilgiliydi. İşlediği temalar da güzeldi. Irkçılık, insan vs doğa, insanların doyumsuzluğu, uzay keşifi, din gibi konular başarılı şekilde anlatılmış. Flacort'un günlük girişleri çok hoşuma gitti zaten karakter olarak sanırım Flacort favorim oldu. Kısaca, oldukça fazla artıları olan ve genel olarak bakıldığında başarılı bir eser olmuş. Şimdi de gelelim eksilere (eksiden çok böyle olsa daha iyi olur dediğim şeyler). Bunların bir çoğunluğu benim kişisel zevkim ve ilgi alanımla alakalı olduğu için bazıları eksi olarak da görmeyebilir. Zaten detaylı inceleme yazma sebebim de bunların düzeltilebilecek ve üzerinde çalışabilecek şeyler olması. İlk olarak benim benim kitaba çok ısınamama sebebim türünden kaynaklanıyor. "E kardeşim bilim-kurgu iyi diyen bi de yazan sen değil misin?" demeden önce açıklayayım. Benim ilgimi çeken bilim-kurgu kitapları genelde zaman yolculuğu, paralel evren, gerçeklik vb. konuları işleyen şeyler yani oldukça ağır bilim-kurgu. Bu kitap bence daha çok yumuşak bk (soft sci-fi) diyebileceğim türe giriyor yani Ursula Le Guin'in yazdığı türden. Hatta daha da alt türe bakacak olursak space cowboy/western diyebileceğimiz robotlar silahlar uzay gemileri vs olan silahlı çatışmalar geçen bir tür. Yani ben kişisel olarak bu türden çok zevk almadığım için bazı yerler gözümde büyüdü. İkinci büyük bir sebep de ana karakter olan Norad'ı çok sevememem. Özellikle 1. kısımda öfkeyle dolu ve önce döv sonra düşün gibi bir karakter olduğu için çok ısınamadım. Her karakterde kendimizi aradığımız için o yüzden de çok ısınmamış olmam mümkün. Bazı yerlerde bilimsel açıklamalar daha fazla olabilirdi tür bilim-kurgu olduğu için. Diğer kafama takılan şey de tempo ile alakalı 1. kısmı gereğinden uzun buldum, 2. kısma biraz daha detay eklenebilirdi çünkü en başarılı kısım orasıydı, 3. kısım da genel olarak güzel olmasına rağmen sonu biraz çabuk geldi gibi hissettirdi. Dil konusuna gelince de oldukça akıcı ve anlaşılır olmasına ara ara karşıma çıkan başka dil kökenli kelimeler beni rahatsız etti ve özellikle bilim-kurgu ağırlıklı bir kitaba çok yakıştıramadım (ziynet, cebbar, meşum ve teyakkuz gibi kelimeler). Kitaptaki tempo konusu dışında diğer kısımlar benim kişisel olarak zevklerime dayandığı için çok eksi sayılamaz. Tabi ki okuyucu olarak ister istemez “burası şöyle olsa daha iyi olurdu” demeden edemiyoruz. Bu kadar detaylı okumam ve incelemem aslında bu türde kitap çok okumuş ve araştırmış olmamdan geliyor ve tabi ki bu alanda bir yazar olmam da çok büyük bir etken. Birçoğunu belki birçok okur fark etmeyebilir bile. Genel olarak öneriyorum, bence kesinlikle bir şans verilmesi gereken bir eser. Mehmet Canpolat'a tekrardan teşekkür ediyorum kitabı bana hediye ettiği ve tanıştırdığı için. Özelden uzun uzun sohbet edeceğiz zaten kendisiyle.
Norad
NoradMehmet Canpolat · Luna Yayınları · 027 okunma
·
203 görüntüleme
Bleda Gəncay SÖNMƏZ okurunun profil resmi
Öncelikle yorumunu baştan sona okuduktan sonra verdiğin puanla bu güzel yoruma haksızlık etmişsin. Bence bu güzel incelemenin puanı 9 puan olmalıdır çünkü öneriyorsun. Bir de beğenmediğin yönler ise sadece bir paragraftır. Elbette o kitabın sendeki etkisi de puanı etkiliyor. Bence bu puanla kul hakkına giriyorsun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.