Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Gönderi
Edebiyatta başarının iyi ve soylu bir aileden gelmeye bağlı olduğu bir çağda, Cervantes'in başarısının yarattığı karakterden gelmesi gibi bir talih söz konusu. Don Quijote romanının karakterleri ve atıldıkları maceralar özünde bir (oto)biyografi taşıyor. Miguel de Cervantes Saavedra ve Sancho Panza.
Miguel de Cervantes Saavedra ike Luis Lara hrnüz gençlik yıllarında şiire tutkun iki ayrılmaz arkadaşlar iken, Cervantes'in benzetme ile yazdığı bir şiirden sonra gösterdiği haksız kazanç ve başarıya Luis Lara tahammül edememeye başlamanın ilk adımını atar. Cervantes'in, Luis Lara'nın nişanlısına olan tutkusu ve gizli aşk yaşamaları da Luis Lara'da sonu gelmez bir kan davası yaratır. Bu ihanetinden sonra Cervantes, asil bir aileden gelen Luis Lara tafafından sürekli baltalanacak işlere atılır ama Don Lara, keskin sirkenin küpüne zarar verdiği gibi zararı kendi görecektir.
Cervantes bir düzenbaz mıdır?
Bu sorunun ve ithamın sebebi, Don Quijote romanının oluşum aşamasının Don Luis'e ait olması iddiasıdır. Cervantes, Don Quijote romanının birinci kısmını oluşturmadan önce; İnebahtı Savaşı ile başlayan ve esaret ile devam eden yıllarında köleliği, açlığı, dilenciliği, işkenceyi, yeni aşkları, firarı...tatmıştır. Bu esaret ve kölelik yıllarında tanıdığı Sancho Panza adlı birinin kişiliğinden de faydalanarak, Don Quijote romanına; alaycılık, aşağı halk ağzı ve komedi unsurlarını ekleyerek büyük bir başarıya kapı aralamıştır.
Don Luis, şairliği kötü ve sahte, düz yazıcılığı edebiyattan uzak Cervantes'i bu özelliklerine saldırmadan önce adım adım takip ederek hakkında edindiği bilgiler ile onu İspanya'dan uzak tutmanın peşine düşer. Casusu aracılığı ile elde ettiği bilgilerden yola çıkarak Cervantes'in yürüyeceği yollara tuzaklar kurmayı amaçlar ama her defasında Cervantes acılı bir deneyimi tatmış olsa da bu tuzaklardan kurtulur. Bu kurtuluş tabii ki Cervantes'i mutlu bir yaşama ulaştırmaz. Yaşam ve dönem onu her türlü acımasızlığı ile karşılaştırır. Bunda Cervantes'in de çirkin huyları vardır tabii. Yalancı, ırz düşmanı bir karaktere sahiptir Cervantes.
Kitapta ilişkiye girdiği tüm kadınların yaşamlatı berbat olmuştur örneğin. Mercedes(Don Luis'in karısı) manastıra kapanmış, Süreyya babası tarafından öldürülmüş, karısı Catalina onu terk etmiş, Ana de Villafranca çocuğuyla kalmıştır.
Don Luis, Cervantes'e öyle bir kin beslemiştir ki, başlarda uğradığı ihanetten dolayı mağdur olması onu bir suçlu konumuna çıkarmıştır. Çünkü almak istediği intikam, takıntılı halinden doğan davranış ve düşünüşte aykırılığa dönüşmüştür. Bundan dolayı ona casusluk eden yardımcısı dahi Don Luis için "iğrenç bir adam" düşüncesine kapılmıştır. Cervantes'in artık son zamanlarında, evinde yaşadığı Alonso Quijano'nun da yaşamından, düşüncelerinden ve tutkularından da faydalanarak ve Sancho Panza'nın güleryüzlüğünü, gülmenin devrimci bir eylem olduğuna olan inancını da ekleyerek yazdığı Don Quijote romanına, takma bir isimle yazdığı alternatif ikinci kısım La Manchalı Don Quijote romanı Don Luis için Cervantes'i geride bıraktıracak, onu unutturacak bir roman olacağı inancını taşıtsa da ve Cervantes'in kendi yazdığı ikinci kısım Don Quijote romanı çıkana kadar kısa bir başarı kazanmış ama Don Luis'i yine de başarısızlığa sürüklemiştir. Don Luis'te olan kibir ve asil soya olan inanç onu yüzüstü bırakır.
La Manchalı Don Quijote bu iki yazarın kaçınılmaz birlikteliği ile yükselip unutulmaz eserler arasındanyer almayı garantiliyor. Bir düşmanlıktan doğan Don Quijote, yazarlarını unutturarak halkın övgü dolu eğlencesi oluyor.
Don Quijote romanında gördüğümüz dönemin; toplumsal, ekonomik, politik, kültürel hayatı hakkındaki özgün anlatılar Cervantes Sokağı'nda da anlatılmaktan geri kalmıyor. Cervantes'in Don Quijote romanını yazacağı zamana kadar yaşadıklarından dönemin kölelik, oğlancılık, Müslümanlar (Osmanlılar) ve Kutsal Haçlılar arasındaki Akdeniz politikası, ittifaklar, hem Türk Sultanlarına hem de Hıristiyan liderlerine olan aşağılayıcı yakıştırmalar bir tarihi roman özelliğiyle anlatılıyor. Özellikle Hıristiyanlık ve Müslümanların yobaz, zevk ve para uğruna giriştikleri yöntemler aktarılan tarih hakkında sorgulayıcı yollara sevk ediyor okuyucuyu.
Kitapta ayrıca Cervantes'in diğer çalışmaları olan kitaplardan da bahsediliyor. Köpeklerin Sohbeti, ilk kez yazdığı ve başarısız olduğu pastoral roman olan Galatea ve romanın başlarında geçen bir cinayet sonrası kaçma girişimi sırasında sığındığı Çingenelerle yaptığı yolculuktan doğan Çingene Kızı kitabı hatırlatılıyor bize. Zaten bunlardan dolayı Cervantes'in yazdıklarının otobiyografik bşr özellik taşıdığı söyleniyor.
Bı roman ile son sayfalara kadar bölüm bölüm Cervantes ve Don Luis ağzından bir zıtlıklar romanı ile karşılaşıyoruz. Son sayfalara kadar Don Luis'e olan yakınlık, Cervantes'in " Orta yaşlı, bitkin, düşkırıklığına uğramış bir adam olarak tam bir fiyaskoydum." özeleştirisi ve bunca sıkıntıdan onu kurtaracak Don Quijote romanı ile ve de Don Luis'in içine düştüğü derin kıskançlıktan doğan kötü karakter oluşumu bizi Cervantes'e yaklaştırıyor.
Yine de temelden sona ulaştığımızda karşımıza çıkan Miguel de Cervantes Saavedra bir düzenbaz mı acaba kuşkusunu silemiyor.
·
191 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.