Gönderi
Bazı kitaplarla ve yazarlarla ilginç bir bağ kurarsınız. Yıllar içinde kitaplardan aldığım lezzet ve mutluluk arttıkça, elimi her kitaba uzatamaz oldum. Sıkış tıkış rafların arasında gezerken, böyle birden gözünüze çarpan kitaplar olur, onları o sıkışıklığın arasından çekip çıkarırsınız. Rastgele bir sayfa açarsanız ve o an ihtiyacınız olan veya duymak istediğiniz şeyleri size söyleyen o kitaptır. İşte Osman Çakmakçı'nın "Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir Diyalog" kitabı tam olarak böyle bir kitap çıktı. Into The Wild filminde Chriptopher McCandless'ın günlüğüne yazdığı bir cümle vardı:" Altını çizdiğim kelimeler her geçen gün anlamını yitiriyor."
Konuşmak basit ama karmaşık bir eylem. Kimi zaman yaşadığınız o yoğun duyguları ifade edecek insanı bulamıyorsunuz, kimi zaman da o insanı bulmuşken duygularınızı ifade edecek kelimeleri bulamıyorsunuz. İnsan gerçekten konuşmaya ne zaman ihtiyaç duyar? Bazen aynı evin içinde yaşadığım babamla günlerce konuşmadığım oluyor. Bu durumu artık hiç yadırgamıyorum. Baş başa kaldığınızda konuşmanın büyük bir dert olduğu insanlar da vardır hayatınızda. Sessizlik adeta işkence eder size. Bu durumun tam tersi de konuşsanız belki de her şeyin düzeleceği insanlarla doğru diyaloğu bir türlü başlatamazsınız. Başlatsanız istediğiniz kelimeler ağzınızdan çıkmaz.
İnsan keşke yazarken sahip olduğu yaratıcılığa ve soğukkanlılığa, konuşurken de sahip olabilse. Ağızdan çıkan kelimeleri ölçüp biçse, yeri geldiğinde düzeltebilse. Basit bir eylemdir konuşmak. Ama en çok ihtiyaç duyduğumuzdur. Hiç kendinize şu soruyu sordunuz mu? En son ne zaman gerçek bir konuşma yaptınız? Öyle alelade değil, tüm benliğinizle ihtiyacınız olanları duyup, gerektiği gibi cevaplar verdiğiniz. Sizi dönüştüren, sizi mutlu eden, anlam arayışınızı doyuran... Benim uzun zaman oldu ve tadı öylesine damağımda kaldı ki; artık insanları karşıma alıp gerçek duygularımı ve düşüncelerimi anlatmak gelmiyor içimden. Çünkü tüm yaratıcılığımla ve inceliğimle kelimelere döktüğüm çıkmazlarıma basit ve yapmacık cevaplar duymak istemiyorum.
Osman Çakmakçı ne de güzel ifade ediyor oysaki konuşmayı: "Konuşmak, insanın kendini yenmesini gerektirir. Konuşmak tehlikeli bir girişimdir. İnsanın kendi varlığını tehlikeye atmasıdır."
Konuşmanın İmkansızlığı Üzerine Bir DiyalogOsman Çakmakçı · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,138 okunma
·
112 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.