Gönderi

İki dakikada okuyabileceğimiz bu yazıda ibadetlerin son derece ilginç -ve belki de daha önce üzerinde düşünmediğiniz- mucizevi bir özelliğinden bahsedeceğim. İbadetlerin her birinin bildiğimiz ve bilemediğimiz pek çok hikmetleri vardır. Bu yazıda ibadetlerin "bağımlılık önleyici" yönü üzerinde duracağım. İnsan, neye bağımlılık geliştirirse onun âdeta kulu-kölesi olur. Çünkü bağımlılık geliştirdiği şey olmadan yapamayacağını düşünür. Onu elde edince mutlu olur, onu elde edemezse huzursuz, asabi, üzgün olur. Onu elde etmek için sınırları çiğner, kırmızı çizgileri aşar. Sigara, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılıkları düşünün. Alkol ve uyuşturucu bağımlısı birisi, istediğini elde edemezse nasıl krizlere girer bunları haberlerde görüyoruz. O halde insanın fıtratını, aklını korumak, huzurlu ve mutlu bir hayat yaşamasını sağlamak için onun Allah'a bağlılık dışında herhangi bir şahsa, nesneye ya da fiile karşı bağımlılık geliştirmesini önlemek zorunludur. Bu gözle ibadetlere bir bakalım: Namaz ibadeti öyle bir "bağımlılık önleyici" özelliğine sahip ki... Her şeyden önce bizi uyku bağımlısı olmaya karşı koruyor. Eğer beş vakit namazı düzenli olarak kılıyorsanız her sabah erken vakitte uyanmanız gerekecek. Uykunun en tatlı yerinde her gün uyanmak, insanı uyku bağımlısı olmaktan kurtaracaktır. Sadece sabahleyin değil günün herhangi bir anında da -namazı hesaba katmaksızın- dilediğiniz şekilde saatlerce uyuyamazsınız! İki namaz arasında uyuyacağınızda bile tetikte olmak zorundasınız. Bağımlılık kırıcı özelliğin en açık görüldüğü ibadet kuşkusuz oruçtur. Zira oruç insanı yeme-içme ve şehevî arzularına bağımlı olmaktan kurtaran bir ibadettir. Bir ay boyunca sabah vaktinden akşama kadar insan, normal zamanda serbest olan şeyleri bırakmak suretiyle bunlara karşı bir bağımlılık geliştirmekten kurtulmuş olmaktadır. Gelelim zekâta... İnsanın mala karşı olan bağımlılığını söylemeye gerek var mı? İşte zekât, fitre ve kurban gibi ibadetler insanın mala karşı bağımlılık geliştirmesini engelleyen, onun nefsindeki cimrilik virüsünü etkisiz hale getiren bir bağımlılık kırıcıdır. Hac ve umre, insanın yaşadığı yere ve bu yerdeki rutin yaşam tarzına karşı bağımlılık geliştirmesini engeller. İnsan hacca ve umreye gittiği süre boyunca yolculuğun meşakkatine katlanır, evinde rahat oturmaktan olur. Orada farklı iklimlerde Allah'ın emrini yerine getirir. Etrafında her zaman görmeye alışık olduğu kimseler değil dilleri, renkleri farklı mümin kardeşleri bulunmaktadır. İtikaf, insanın evine karşı bağımlılık geliştirmesini kıran bir ibadettir. İnsan evini kendi cenneti olarak görür, bu sebeple gün içinde "bir an önce eve gitsem de rahatlasam" diye akşamı bekler. İtikafta iken evinden ayrı olarak vaktini Allah'ın evinde geçirir. Hicret insanın mevcut yaşantısındaki tüm bağımlılıkları kıran bir olgu olduğu gibi şehadet de insanın cana karşı bağımlılığını kıran en büyük makamdır. İbadetlerini sürekli-düzenli ve şuurlu yapanlar, Allah'a bağlılık başka hiçbir şeye karşı bağımlılık geliştirmezler. Allah dışında hiçbir şey için Allah'ın sınırlarını çiğnemez, O'nun rızasını bir kenara bırakarak başka sevdaların peşine düşmezler. Müminin Allah ile ilişkisi, bir nesne bağımlısının o nesne ile ilişkisi gibi değildir. Zira bir kimseye, nesneye, fiile bağımlılık akıl ve mantığı devre dışı bırakır. Mümin Allah'a aklı, kalbi, vicdanı ve bütün varlığıyla bağlıdır. İnsanın bağımlılık geliştirmesini ibadetler dışında hiçbir şey önleyemez. Bir konuda önlese bile her konuda önleyemez. İnsan hangi ibadetini aksatıyorsa, o ibadetin önlediği bağımlılığa kapılır. Zekât vermeyen mala bağımlı olur, oruç tutmayan yeme-içme ve şehevî duygularına mağlup olur. Tüm ibadetlerini yapan hiçbir bağımlılık sahibi olmamış olur. Her bir emri nice hikmetlerle dolu olan Rabbimiz, ibadetlerde bu "bağımlılık önleme" özelliği ile bizlere fıtratımıza uygun, insanca, itidal üzere bir hayatı hediye ediyor farkında mıyız? Rabbimiz, ibadetlerimizi sürekli ve düzenli yapmayı, şuuruna ermeyi, tadını almayı, kendisi dışında hiçbir şeye karşı bağımlılık geliştirmemeyi bizlere nasip eylesin. (Soner Duman/16.Rebîülâhir.1444/12.Kasım.2022/Cumartesi)
··
1,596 views
uçuşan bir kağıt parçası okurunun profil resmi
Ne kadar Soner Hoca'mın cümlelerine benziyor, diyecektim ki altta ismini gördüm. :) Teşekkür ederiz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.