Hasan İzzettin Dinamo ile tanışmam "Savaş ve Açlar" ile olmuştu.Yaşar kemal'in sınıf ve dava arkadaşı olmasının yanı sıra yine onun kendi ifadeleri ile o "su katılmamıs devrimci bir kahraman ve edebiyatımızın da büyük ustalarindan biriydi."
Ama maalesef bir çok okur halen onu tanımıyor şaheser niteligindeki savaş ve açlar'ın varlığından habersiz.
Savaş ve açlar, Öksüz Musa ve açlık birbirinin devamı niteliğinde. Musa'nın yani Hasan İzzettin Dinamo'nun yaşamından kesitleri, yaşamın ona sunduğu tüm acıları okuyucuya büyük bir duygu seliyle geçiriyor.
Ağlaya ağlaya bitirdiğim tekrar tekrar okuduğum savaş ve açlarda Musa'yı Samsun'da bir yetim evinde bırakmıştık.Bu kitapta macera kaldıği yerden devam ediyor.
Birinci dünya savaşı sonrası ülkenin ve ülkemiz insanının içinde bulunduğu içler acısı durumu Musa'nın şahsında iliklerinize kadar yaşayacak ve hisli bir kalp taşıyorsanız yemeden içmeden kesileceksiniz.
Savaş ve açlar bir kaç arkadasımızın da yoğun gayreti ve emeği ile stoklarda tükendi.Yeniden basımı için yayın evi ve ailesiyle görüştükleri haberini büyük bir mutlulukla aldım.
Bu kitaplar edebiyatımızın yere göğe sığmaz değerleridir.
Tek kusuru heyomola yayınevinin özensizliği ve basım hataları.Onu da görmezden gelin, dunya klasiklerinde bile bir sürü basım ve imla hatasına rastlıyoruz.