~~~YaşamKendiniBulmakİçin AmaçsızcaDolaşmaktır~~~
Sandomierz-Dwikozy'de doğan Wiesław Myśliwski, çagdaş Leh edebiyatının önde gelen isimlerindendir. "1997 Ufuk" (bu sanırım henüz çevrilmedi) ve "2007 Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez" romanlarıyla iki kez, Polonya'nın en önemli edebiyat ödülü Nagroda Literacka "Nike"ye değer görüldü. Kırsal yaşam deneyiminin kaynaklarından yararlanarak, eserlerini dünya ve insan varoluşu hakkındaki evrensel yasalar ve gerçekler çemberine kaydeden 1yazar. Ahlaki ve varoluşsal temalar, karakterlerin kendilerine ve başkalarına karşı hissettikleri sorumluluk duygusu, Myśliwski'nin romanlarını dünyanın karmaşık doğası ve insanın öngörülemeyen yazgısı hakkında yazılmış evrensel edebi eserler arasına yerleştirir. Kalemi, çağdaş Polonya kırsalının anlatısını aktarırken, kırsalın sakinlerine haysiyet, karakter ve 1büyü kazandırmıştır. (Kitap yazar bilgisidir ki genel üslubunun burda aynen yazıldığı gibi olduğunu belirtmek isterim)
~~~Ucho Igielne (Igne Deligi): Varşova'nın 200 km güneyindeki Sandomierz'de bulunan Dominikan kapısı olup Ortaçağ surlarının 1parçasıdır.~~~ adı çok etkileyici olan hatta surlar içinden kapı düşünülünce tam iğne deliğini andıran 1durum gibi oluyor, öyle olmasa bile iğne deliği zaten başlı başına manidar 1durum bence, çok ince 1cizgidir o, önü ve ötesi olan, ötesine geçebilmişse ne mutlu, geçememişse daha gayret edilmeli, önü ve ötesi didişmesiyle, ötesine geçmişse bile geriye kaçış çok kolaydır, ozaman ötesine geçmek daha da zordur, tıpkı hayat gibi öbür tarafa emin adımlarla geçiyorsan ne âlâ, geçemiyorsan ya da geçipte sürekli geri geri dönüyorsa başlangıca, ilerlemek daha zor oluyor, zira ipin ucu artık tahrip oluyor, şu manidarlık bile bence kitabı okumaya değer, geri dönüşlerle anlattığı durumları düşünce, sonuçta içinde insan yazgısı ve yaşamı varsa eğer...
~~~insan belleğini düzenleme yetisine sahip değil, en çok da hatırlamak istediklerini belleğinde hatırlaması bağlamında onu zorlama yetisine sahip olmaması. Bellek aynı oranda unutmaya da hizmet eder. Iyi ki. Çünkü her şeyi hatırlamak zorunda kalsaydı, insan havaya uçardı~~~
Falcıyla ve "geleceğin önünde değil ardında" diyerek başlayan kitap, ne okuyacaklarımızın habercisi gibi, geçmiş yaşadıklarımızla, insanın varoluşu adına bellek, gençlik, ihtiyarlık, savaş temaları üzerinden hayatın acı gerçekleriyle yüzleşme, geçmiş, şimdi, gelecek durumlarında zaman algısıyla oluşturduğu insanın iç dünyasına da yolculuk gibiydi...
~~~Ne kadar uzak olursa olsun aslında yaşamımızda her zaman şimdi oluyor~~~
İyi ki tavsiye edildiği an hemen okumamışım yazarı, insanın sevdiği yazarların külliyatı bitince, çok seveceği 1yazar arıyor sonra, sanırım ben buldum :))) severek okudum daha da çok sevebilirdim fakat okuduğum dönem, sevmediğim 1dönemim olunca, sürekli kendi geri dönüşlerime uğradığım:((( bu dönemime bile güzel 1tat vermesiyle kesinlikle okumaya devam edeceğim yazarı. Herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar dilerim...
~~~Öyle anlar vardı ki, içimizde iz bırakarak tüm yaşam 1mercekte odaklanan güneş ışığı gibi o ana, sonsuza dek odaklanırdı. Kim bilir, kaç yıl yaşarsa yaşasın, belki de insan yalnızca böyle anlarda yaşar~~~