Gönderi

96 syf.
·
Not rated
·
Read in 24 hours
Bir başlık gerekirse bu incelemeye, neyse boşver…
Şiir şuurdur. Şiir ayna gibidir, kendini orada görebilirsin. Şair kelimelere fısıldayan insandır. Beş kelimeyi bir araya getirebilir, belki de sıradan basit kelimeler. “ karanlık bir gece gibi… dalga korkusu… girdap duvarları… “ ve sonra şiir meydana gelir. Dün sadece bir şiir beni vurdu. Şaşırıp kaldım. Gözlerim buğulandı… İşi gücü olduğu gibi bıraktım ve yürüyüşe çıktım. Hava soğuk. Hafiften kar yağıyor. Yüzüme çiseliyor tanelerini. Ben şiirin içinde koşturan atın vurulmasındayım… Atlar, kum fırtınası, aynalar… benimde şiirlerimde de geçer… Şair
Nurullah Genç
Nurullah Genç
’in hepimizce bilinen Rüveyda şiiri benden geçti. Geçenlerde hindiba şiirini seslendirmiştim kendimce. Dost meclislerinde de okudum. Şiirin ahengi beni etkilemişti. Ama şairin Rüveyda diye isimlendirdiği şiir beni şehrin kaldırımlarında gezdirdi. Soğuğa aldırmadan yürüdüm caddelerce. Sizlere o ânımı anlatayım mı ? Hadi kendimce iç dökme olsun buraya… içimdeki yunus ile karşınızdayım. Şiirlerin yanında adım adım yürürken birden bir şiire rast geldim ve şaşırdım - vay be Rüveyda şiiri burada da varmış. Tesadüfe bak. Oysa çok dinlemiştim. Neyse bir okuyayım. “yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı” dizeye bak lan. Lan yunus bu şair senin içinden geçecek. “alaca bir at koşar içimde zamansız, mekansız nefese doğru” la yunus bu şiir zaten atsız olmazdı. Hem zamansız hem mekansız koşuyor. Seninde vadilerinde koşuşturan atlar var yunus hemen kapılma hadi biraz daha oku. “uslanmaz bir yürek taşıdığıma dair yaygın bir kanaat dolaşır aynalarda” ayna diyor hadi yunus buna ne diyeceksin. Seninde aynaların var uslanmaz kalbini yansıtan. Dur dur acele etme. - şiir ilerledikçe at koşmaya devam ediyor zamansız ve mekansız nefese doğru. “ben beni tanımam kaldırımlarda kafesleri yutan kafese doğru alaca bir at koşar içimde” çocukluğundan bahsediyor yunus. Kaldırımlara yazmıştın ya o şiirini işte ordan dem vuruyor. - at halen koşuyor zamansız ve mekansız “rüveyda, seziyorum; tahammülün kalmadı ama dur, boşaltayım bütün çığlıklarımı” tamam şiir seni aldı yunus. Çığlığa bir ara deyinmiştin onu söylüyor şair. “at vuruldu; içim paramparça rüveyda gölgelerin ardına sakladım kusurumu” lan oğlum, lan at vuruldu. Bu nasıl olur. Hani zamansızdı hani mekansızdı. Kim vurur ? Dur dur yapma yunus hadi buğulandırma gurbete tabii gözlerini. ( biraz sessizlik) - iç ses hadi çık dışarı. Kendime seslenmem lazım. Şairin şiir boyunca koşuşturduğu at, bir dizede vuruldu. Ben mi vuruldum anlamadım. İçimde koşuşturan at önce şaha kalktı sonra usulca sağına soluna baktı. Benden medet umar gibi gözlerini dikti gözlerime. Vurulmamıştır umarım diyorum. Nefesi derinleşti. Serin bir rüzgar yelesini okşadı. Dizlerinin üstüne çöktü. Uzandı boylu boyunca. Yarası gözükmüyordu ama nefesi zorlaştı. Başını yere indirdi. Son kez gözlerini gözlerime dikti ve kapattı gözlerini. İşte bu şiir beni böyle ezip ezip geçti.
Siyah Gözlerine Beni de Götür
Siyah Gözlerine Beni de GötürNurullah Genç · Birey Yayıncılık · 20021,559 okunma
·
360 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.