Yazdıktan bir süre sonra tekrar elime aldığimda kitabı ben yazmamışım gibi heyecanla okudum. Yazarken elimden bırakamadığım gibi okurken de elimden düşmedi. Felsefe ögretmeni Murat'ın sorguladığı hayatı bir daha sorgulayıp, kim olduğumu yeniden tanımlamaya çalışmama neden oldu, bu okuyuş. Fark ettim ki, roman benim elimden çıkmiş olsa da, benden çıkmıştı. Kendi başına bir dünya, kendi başına bir varlıktı artık. Bende ise hem yazarken hem okurken çok guzel izler bırakan mutlu bir anı oldu. Eğer hakikate dair merakınız varsa, Türkiye çapında yapılan roman yarışmasını kazanan romanımı okumanızı tavsiye ederim.