Gönderi

·
Not rated
#Okudum #KitapYorum #Bermal #KemalSiyahhan #Roman #ÖtekiYayınevi #325Sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Öteki Yayınevin'den çıkmış olan yazar Kemal Siyahhan'a ait "BERMAL" isimli romanı tanıtmaya çalışacağım. Her zaman olduğu gibi önceliğim bilinmeyen kelimelere ışık tutarak tanıtımda ilerlemek. Şuan hepinizin sesini duyar gibiyim, "Bermal" ne demek? acaba diye. BERMAL : Zirve, dağ tepesi. Dağın üstü, en yüksek yeri. Kürtçe, evin önü anlamlarını taşıyor. Farsça kökenli. Dedikten sonra, biraz da yazarını tanıtmak isterim. Öncesinde kitap ciltli ve içinde Siyahhan kendi çizimleriyle resimleri konu bütünlüğünü destekler nitelikte sayfalara serpiştirmiş. Çokta güzel olmuş. Görselli kitaplar her zaman okunanları anlama ve düşünme yetisinde bir adım daha fazlasını sunuyor okuyucuya. En azından ben kitaba bu anlamda akraba oldum. Yabancılamadan sanki uzun zaman önce çok sevdiğim bir romanda istenilmeyen bir ara sonrası tanıdığım dostlarıma kavuşmuş gibi kendi toprağımda hissettim. Güneydoğunun güneşinde kâh serinledim, kâh ısındım. Simalar hep tanıdık yüzlerdi sanki. Bermal yalnızca bir roman değil. Aynı ülkenin farklı bölgelerindeki yaşamların anlayış farklılıklarını anlatması adına da önemlidir. Bermal, berdel demek, çocuk gelin demek, kuma demek, kadının adı yok demek, göz yaşı, hüzün, şiddet, adetler, gelenekler, bilinmezlikler, kayıplar, intihar, cehalet, körü körüne bağlılık, sürüden koyun, oyun içinde oyun, yoksulluk, kara yazgı, kadere teslim olma, terk edilme, unutulmuş üvey topraklar demek. Çocukların gülen gözlerinde kaybolmak, terliksiz çorapsız, soğuk çatlamış ellere sıcak göz yaşı düşmesi demek. Tertemiz yüreklere hayret etmek, böylesi de mi var? demek. Korku, yaptırım, ağalık ve aşiret demek. Sertliği ve kasveti hayatın bir parçası, erkekliğin ilk adımı gibi gören bir coğrafyada yaşananlara ayna tutan roman Güneydoğunun geri kalmış halkının acılarını gözler önüne seriyor. Kemal Siyahhan Bermal'i romanın kahramanı bir kadın yazar Belgin'nin gözünden anlatıyor. Diyarbakır'a kardeşi Caner ve Bermalin ağabeyi Rahmanla çıkılan yolculukta yaşananlar, küçük kız kardeş Bermal'in kurtuluşu, İstanbul'a gelişi, Belgin'nin bu mucize öyküde kendi acılarıyla ve geçmişiyle yüzleşmesi, büyük bir mücadeleden yeni hayatlara adım atışlarının hikâyesi. Geçmişin izinde geleceğe uzanan insanların öyküsünde bir çok duygunun içinde bulunacağınız bir roman. Satırlar virajlı bir yolda direksiyonu kırmadan, uçurumun kıyısından güvenle geçmeyi gerektiriyor. Güneydoğunun topraklarındaki yaşamın gizemi ve zorluğu çok değerli antika bir halının altına saklanan sır. Ateşi ve ihtişamı büyük. Yanmadan kurtulmaksa mucize. Küçük Bermalin annesinin gözleri önünde kendini asması, sonrasındaki yaşananlar bu romanda. O topraklarda siz de ayak izinizi bulacak, farkındalığa varacaksınız. Okumanızı tavsiye ederim. Tanıtımı yazarımız hakkında bilgilendirme ve birkaç alıntıyla noktalamak isterim. Yazar Siyahhan 1963'te Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde doğdu. Erken yaşta iş hayatına atılan ve halen birçok mefruşat satış mağazasının başında bulunan Kemal Siyahhan, aynı zamanda 1979 yılından itibaren Atmaca, Deli, Öküz ve Hayvan gibi mizah ve edebiyat dergilerine sayısız karikatür ve resimli öyküler çizdi. Öylesine Yaşandı (Sel, 2002) ve Lale Bahçelerinden Fransız Sokaklarına (Leman, 2006) resimli romanlarının yanı sıra, Kenger (Sel, 2008), Yalnız Mor (Sel, 2009) ve Roza'nın Gözleri (Sel, 2010) adlı yayınlanmiş eserleri bulunmaktadır. "Kimlik ne olursa olsun bütün dinlere mensup insanların kafataslarını açıp içini yıkadıktan sonra tekrar kapatmak lazım. İşte o zaman anlayış, huzur, paylaşım kendiliğinden gelir. Çünkü dinlerin temelinde olan iyilik yap düşüncesi hep es geçiliyor." (say. 103) "Berdel işin en kolay olanı, kaşına gözüne, sağına soluna bakmadan al gülüm ver gülüm şeklinde bir alışveriş yaptırıyor aşiretlere. Töre hükümetin aldığı kararlardan daha güçlüdür, ben aşık oldum kafama göre hareket edeceğim diyemez bir kız, anında vururlar onu." (say. 288) "Bizim oralarda berdel âdeti çok vardır." kepir" ya da "peygurkani' de derler adına." ( Say. 287) "İsa Peygamberin önemli bir sözü var, der ki: Yaşamanız için ne yiyeceğiniz ne içeceğinizi, vücudunuz için de ne giyeceğinizi düşünmeyin. Hayat yemekten ve elbiselerden daha mühim değil mi? Bakın havadaki kuşlara: ekmezler, biçmezler, ambarları doldurmazlar, bununla beraber Allah hepsini besler. Siz onlardan daha üstün değil misiniz? Evvelce Allah'ın saltanatını ve adaletini arayınız, düşündüklerinizin hepsi size verilecektir. " (Say. 238) "Bir çocuğun gözlerindeki sevincin içinde boğulmak ne güzel..." (say. 239) "Cumhuriyet kurulduktan sonra bölgenin sorunları tümüyle unutuldu, dil sorunu yüzünden birçok insan cahil kaldı ve bugün batının şikayet ettiği ağalık, marabalık, aşiret, tarikat gibi gruplaşmalar güç kazandı. İnsanın medeniyete erişmesinin önündeki engel ne olursa olsun kalkmalı aksi takdirde cehalet o toplumun sonunu getirebilir." (say. 192)
Bermal
BermalKemal Siyahhan · Sel Yayıncılık · 201118 okunma
·
96 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.