Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın son sayfalarında "Schubert - Serenade"in gitar yorumlamasını dinleyerek okudum. Kitabı okurken hissettiğim düşünceleri hatırlatsın diye not düşüyorum. Bu da linki pratik olur. youtu.be/8CMYuBi36oI Kitap 1847 Paris'inde geçmektedir. Kamelya çiçeklerini çok seven Marguerite isimli bir kadının ölümünün bilgisiyle başlar kitap ve bu kadına ait eşyaları borç, haciz gibi nedenlerden dolayı Antin Sokağı 9 numaralı evde açık arttırmaya sunulmuştur. Yazarımız bu kadını uzaktan tanımakta ve meraktan orada bulunmaktadır. Hiçbir satılan/satılacak eşyası ilgisini çekmemektedir. Yalnızca bu kadına ait Abbé Prévost'un "Manon Lescaut" isimli romanın satıldığını duyunca açık artırmaya dahil olmuş ve kitabın yeni sahibi olmuştur. Ve geçmişte yaşanan olaylar bu kitap ile aydınlanmaya başlar. Yazar kitabı satın aldıktan ve okuduktan bir süre sonra "Armand Duval" isimli bir adam yazarımızın kapısını çalar ve bu kitabın kendisinin Marguerite'e hediye ettiğini söyler. Yazar, Armand ile dostluk kurar ve olayları artık onun ağzından ve kendisine gösterdiği bazı mektupların ağzından aktarmaya başlar. Armand Duval'ın Marguerite ile olan tüm yaşantılarını, aşklarını, hezeyanlarını, çektiği çileleri, kıskançlıklarını, zoraki aldatmacalarını, mecburi kabullenişlerini, bir süreliğinde de olsa Paris dışındaki kırdaki mutluluklarını, hastalıkla yaşayan bir kadının bedenindeki, göğsündeki acının ruhsal ve bedensel dışavurumlarını, sevdiği yosma bir kadının başka erkeklerle olduğu düşüncesiyle gözleri bazen yaşlı, bazen intikam dolu, bazen uyuyamayan, bazen kıskanç ama çok seven bir adamın bazen hoşgörüleri, bazen ise horgörülerini anlatan bir romantizm ve dram ürünüdür bu eser. Kitaptan almak istediğim mesaj ise insanlar sizleri bazen hoş görebilir bazen de hor görebilir. Ancak bir insanı hor görmeden önce birçok kez düşünmek ve sorun yaşadığınız kişiyle yüzleşmeniz, konuşmanız gerekmektedir. Hatalı olabilirsiniz ya da bilmediğiniz durumlar yaşanmış olabilir. Kamelyalı kadın Marguerite ile ilgili gerçekler, sonradan/mektuplardan öğrenilse de o tüm gizemiyle bu yaşamdan ayrıldı, sevdiği insan yanında olmadan, gerçek benliği ve gayesi anlaşılmadan yalnız ayrıldı bu dünyadan. Rasgele 8 puan vermek istemedim bu kitaba, işte sebepleri: 1-Alıntı yapılabilirliği: 9 => 234 sayfada harika sözler var. 2-Etkileyicilik(Hayata etkisi: somut&soyut): 9 => Yüzüm okurken çok düştü, içimin daraldığı bölümler bir hayli fazla. 3-Akıcılık (nehir gibi akmak, hızlı okumak): 7 => Kendisine münhasır bir çeviri. Lakin, bazı devrik, uzun cümleler yorucu. 4-Sürükleyicilik (Kurgu, merak uyandırmak): 8 => Kitabın başında ölmüş bir karakterin yaşadıklarını az çok merak ediyoruz. 5-Özgünlük (içerikte ya da biçimde): 9 => Ölmüş bir insanın hikayelerini okuduğumuz rastlanmıştır. Ancak aşık olan yosma bir kadının bir adamla ilişkisi pek rastlanmamıştır. 6-Açıklık (Anlaşılırlık, Anlamda teklik): 10 => Yoruma açık bir neden sonuç ilişkisi görememekteyim. 7-Duruluk (uzun, gereksiz kelime/cümle yok): 6 => Çeviriyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Daha karışık çeviriler Balzac ya da Stendhal'ın bazı romanlarında rastlayabiliriz. 8-Yalın (süslü kelimelerden uzak): 8 => Her iki hal de gerektiği kadar mevcut. 9-Doğallık (içtenlik, samimiyet): 9 => Yazar deneme türünde bir ürün vermediği için bu puan normal. 10-Tutarlılık (konudan sapmama, çelişkisiz, mantıklı oluş): 7 => Aldatılışların tekrarı, özürlerin hemen kabul edilişi, bazı olayların yerinde sayması vs. Özellikle yerinde sayan 120-160 sayfaları arası yorduğunu belirtmeliyim. (82)/10=8.2 ≅ 8 Puan
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · İş Bankası · 200617,9bin okunma
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.