Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Aslında yazarın kozmos isimli kitabını okumayı hedeflemiştim ama ilk olarak bu kitabı ile tanışmak nasip oldu. Sanırım iyide oldu çünkü editör kozmos u ve daha fazlasını kapsadığını düşünüyor. Carl Sagan bilimsel anlanda bir çok çalışmada yer almış evreni gözlemlemiş ve deneysel deneyimler ile bu alan da kendini yetiştirmiş bir insan. İnsan diyiyorum özellikle, yazar veya bilim adamı demiyorum. Çünkü bence insan olmanın erdeminde bir şahsiyet. . . Tanrı inancı yok. Daha doğru ifade ile Tanrıdan kastın ne olduğuna göre değişe bilir diyor. Mesela bir insan evrensel yasalar Tanrıdır derse bunu kabul ederim ve aksi mümkün değil çünkü bilimsel veriler,bu yasaların evrenin her yerinde işliyor olduğunu ve bilimsel verileri inkar etmenin akılı bir insanın yapamayacağı bir şey olarak nitelendiriyor. Ama kişisel bir Tanrının var olmadığını söylerken bu varlığa delil getirilmesi koşuluyla kabul edebileceğinin de altını çiziyor. Ve ekliyor bu şimdilik mümkün değil görünüyor. Stephen Hawking in deyimi ile evrensel yasalar Tanrıya yer bırakmıyor gibi bir açıklamayı daha yumuşak ve naif olarak bizlere sunuyor. En çok beğendiğim ve bir insana yakışan yan olarak gördüğüm çevreye insanlığın tamamına ve hayata özellikle hayata karşı oldukça duyarlı. Her fırsatta nükleer silahlara karşı olduğunu insanların birbirleri ile çekişmelerinin anlamsız olduğu ve yaşadığımız yer kürenin tek malikleri olmadığımızı burayı her ne kadar evimiz gibi kullansak bile bizden başka hayat sahiplerinin de bu mülkiyette hak sahibi olduklarını yineliyor. Bu hususta ki duyarlılığını yinelerken dinin bu hususta başarı sağlaya bileceğini ve hatta evvelce bu bağlam da yapılan girişimleri örnekler ile anlatıyor. Her ne kadar editörün açıklamalarından merhum Sagan ın dinler üzerine araştırma yaptığı bilgisini edinsekte bu araştırmanın hıristiyanlık ile sınırlı kaldığı kanaatindeyim. Yahudilik Hint dinleri yada İslam'a yer yer uzansada eleştirilerinin çoğu hıristiyanlığa yönelik. Örneğin bulutlar üzerin de tahtına oturmuş iri cüsseli uzun beyaz saçlı sakallı bir tanrı figüründen bahsediyor eleştirilerinde. Yada dinlerin dünya ya da evrene maksimum 6-10 bin yıl yaşında olduklarını söylemelerini eleştiriyor. İslam da yaratıcı için bir şekil verilmez aksine Allah'ın zatı hakkında düşünmeyi yasaklar(bu yasak insanın yaratıcıyı tasavvur edebileceği her şeyden daha başka bir şey olduğu akıl ve hayalin Onu ihata edemeyeceği içindir.) fakat yarattıkları hakkında yaratılış hakkında düşünmeyi tefekkür etmeyi salık verir. Ayrıca evrenin dünyanın veya insanın yaratılışı hakkında doğrudan yada dolaylı bir yıl vermez bildiğim kadarıyla. Hatta bazı durumlarda zaman bağlamında yakınlık uzaklık vurgularında bin yıl elli bin yıl gibi anlatımlar kullanır. Bazı tefsirlerde bu rakamlar kullanılarak bazı hesaplamalar yapılmış Tevrat ya da İncil deki görüşlere yer verilmiş yanılmıyorsam. Ama şu hususa dikkat etmek gerekir ki Kur'an orijinal harfleri ile yazılmış olarak kitapta yazılı olan ve ezberleyen kulların kalbinde mahfuz olunan Allah kelamıdır. Bunun dışında yapılan mealler ve tefsirler bu kelama ek olarak alimin kendi bilgi birikimi ve kanaatleridir. Doğal olarak meal yada tefsirlerde yapılan hata müellifini bağlar. Enteresan bir durum da şu ki. Sagan Tanrı var ise bize fiziksel kanunlardan bahsetmeliydi kutsal kitaplarda diyor. İspatın iman olmayacağı malum konuyu uzatmak niyetinde değilim. Ancak şöyle bir örneklendirme yapmak istiyorum. Hipotez bilimsel veriler arasında bağlantı kurarak bir varsayımı gündeme getirmektir ki bu henüz ispatlanmamış ama veriler ışığında kanaat oluşturulmuş bir varsayımdır. Bilimsel verilere dayandığı için inkarı apsürt kabulü ise Saganın deyimiyle pek mümkün değil deneysel ispat olamadığı için. Böyle bir ispat istedikten sonra evrenin genişlemesin den bahsediyor sonra evren mi kadim yoksa Tanrı mı kadim olduğunu ve bu işin içinden çıkılmaz bir kısır döngü olacağını söylüyor. Kendi deyimi ile evrendeki genişleme 80 milyar yıl sonra duracak ve büzüşme başlayacak böylece evren yıkılıp yıkılıp yeni den oluşacak diyor. Ama ekliyor şimdiki gözlemlerimiz bunu gösteriyor belki yeni bulgular bu kanaati değiştirir. ( Ömrü vefa etmediği için 1998 yılında elde edilen verilerden evrenin salınmadığını genişlemeye devam ettiğini ve hep devam edeceğini öğrenemedi.s:206) Tanrının bizi bu bilgilerden (fizik yasaları uzay galaksiler evrenin genişlediği vb.)mahrum ettiği için bilinen anlamdaki tanrının yapıp yarattığı şeylerden haberdar olmadığı gibi bir eleştiride yapıyor küçümseme yapmaksızın sade eleştiri olarak. Ve evrenin çöküşünü tesadüfi olarak kutsal kitaplara aldıklarını söylüyor. (sanırım kıyamet ve onunla ilgili senaryoları kast ediyor.) "Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz biz genişletmekteyiz" Zariyat 47 keşke bu ayeti görebilseydi Sagan diye biliyorum sadece. Kitap üzerine yazılacak çok şey var belki ama hem daha fazla uzatmamak adına hemde yetersizliğimin (bilgisizliğimin) engeli ile bu kadarla yetiniyorum yetinmek zorunda kalıyorum kalben mütmainim. Lailahe illallah Muhammeden rasulullah. Son olarak kitap gerçekten bilimsel anlamda tatmin edici bilgilerle dolu. Hemde öyle teoriler karmaşık kavramlar barındırmadan sade ve anlaşılır bir anlatımla. Ama itiraf etmeliyim ki Sagan sevecen üslubu,naif kişiliği ve ikna yeteneği ile gönül çelen bir adam. Okuyacak olanların bunu dikkate almasını öneririm benim gibi hassasiyetleri var ise. Yine Saganın dediği gibi "Kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir." s:214 Benim anladığım hali ile bir şeyin ispatlanmamış olması onun yok olduğu anlamına gelmez.
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007872 okunma
·
210 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.