Gönderi

256 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Diyalektik Felsefe
Hilav'ın bu kitabı sekiz bölümden oluşuyor. İlk bölümden hemen önce önsözde diyalektik kavramını etimolojik olarak ele almaktan, tarihsel süreç içerisinde nasıl bir anlam kazandığına kadar irdeliyor. Ardından ilk bölümde Doğu Düşüncesi ve Diyalektiği'ne değiniyor. Modern diyalektikten en az 2000 yıl önce Çin ve Hint düşünce sisteminde diyalektik öğelerin olduğuna, bunların o dönem için nasıl bir anlamı olduğuna ve nasıl bir felsefi sistem içerisinde kullanıldığına dikkat çekiyor. Budizm, Taoizm, Brahmanizm, Çarvaka Okulu, Nyaya Okulu, Lokayata Okulu gibi felsefe sistemleri genel hatlarıyla ortaya koyuluyor. Bu arada her ne kadar diyalektik düşünceyi hissettiren bazı olgular olsa da İslam dünyasında neden diyalektiğin olmadığı açıklanıyor. Ardından ikinci bölümde Antik Çağ'a değiniliyor ve burada Herakleitos, Zenon, Platon, Aristo gibi büyük filozofların diyalektik tasavvurları ortaya koyuluyor ve bölüm sonunda Platon ile Aristo diyalektiği kazandığı anlam açısından mukayese ediliyor. Üçüncü bölümde ise Orta Çağ'daki Abelard, Eckhart, Magnus gibi teologların bu dönemde diyalektiğe nasıl bir anlam yüklediği ve din perspektifinden nasıl bir şekil aldığı açıklanıyor. Dört ve beşinci bölümlerde ise Klasik Alman Felsefesi, Diyalektiği ve Alman İdealizmi ayrıntılarıyla ele alınıyor. Kant, Fichte, Schelling, Hegel ve Marx'a değinerek tek tek her filozofun ortaya koyduğu diyalektik üçlem detaylıca irdeleniyor ve karşılaştırmalar yapılarak nasıl bir evrim geçirdiği ortaya koyuluyor. Zaten kitabın ciddi bir bölümünü Hegel Diyalektiği oluşturuyor. Son üç bölümde ise Modern Çağ'daki diyalektik tasavvurun ne olduğu ve geçmişten hangi açılardan ayrıldığı ele alınıyor. Son kısımda da psikoloji, mantık ve fizik gibi alanlarda diyalektiğin nasıl bir etkisinin olduğu ve bu bilimlerin metodolojisindeki tezahürleri açıklanıyor. Özü itibariyle diyalektiğin yekpare, sabit bir anlamı ve yapısı olmadığı söyleniyor. Tarihin akışında dönemin düşünce ve kültürüne göre yeni bir anlam kazandığı ve bu bağlamda o günün şartlarındaki tezahürü ifade ediliyor. Nihayetinde hangi alanda olursa olsun diyalektik bir bakış açısı benimsemeli ve asla dogmatik bir tavır takınılmaması belirtiliyor. Konusu itibariyle doğal olarak kitaba terminolojik bir dil hakim ve okuması çok kolay değil. Ancak belli bir temel ile birlikte ve sindirilerek okunursa faydalı olacağı aşikar. Sık sık internetten baktığım terimler olduğunu da söylemeliyim. Ancak diyalektik felsefeyi kronolojik olarak ele alması, tarihsel süreç içerisinde nasıl bir evrim geçirdiği ve bunun nasıl temellendirildiğini gayet akıcı bir şekilde ortaya koyması sebebiyle önemli bir kitap.
Diyalektik Düşüncenin Tarihi
Diyalektik Düşüncenin TarihiSelahattin Hilav · Yapı Kredi Yayınları · 202045 okunma
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.