Psikoloji de öğrendiğim 'ruh kanseri' kavramına hangi tarafı yakıştıracağımı bilemedim. 2001 yapımı Das Experiment (Deney) filmi baş rol oyuncusu Adrien BRODY ve diğer tüm oyuncuların iki uçta gidip gelmesi, masum olarak girilen hapishaneden suçlu olarak çıkılması -varoluş ve yokoluş gibi- ve insanın ne ölçüde değişebileceğine , özünün onu hangi noktaya getirdiğine kadar duyuların 'insanın anlam arayışı ' kitabıyla aynı hissi hissettirmesi tamamen insana insanca bakılmamasıyla eşdeğerdi... Sadece tek bir yaşam vardı ve o da birincil ihtiyaçlara odaklanan içgüdüsel yaklaşımlarla içerine sığdırabildiğin erdemlerin yansımasıyla doğru orantılı olarak dışa yansıyan gerçek kişilikti... İşte gerçek algıda seçicilik budur. Kendini çıplak gözle görebildiği kadar etrafındaki herkesi de çıplak gözle ve 360° derece bakış açısıyla görebiliyordu. Hayat tamamen bir anlam arayışıydı. Anlam bulmak değil...