Gönderi

Bu hikaye benim hikayem. Belki de bir çoğumuzun ortak hikayesi. Ama bu hikayenin kahramanı ben değilim siz de değilsiniz.Bu hikaye benim ve benim gibilerin anlatacak bir hikayesi olmasını sağlayan öğretmenlerin,öğretmenlerimizin hikayesi.Orhan PAMUK Yeni Hayat isimli kitabını şöyle bir cümleyle başlatır”Bir gün bir kitap okudum hayatım değişti”. Çok iddialı bir cümle. Bir kitap tek başına değiştirebilir mi insanı emin değilim.? Oysa bir öğretmen tek başına evet tek başına değiştirebilir bir yaşamı. O öğretmenin ufku ufkunuz olur,yere ayakları basmayan hayalleriniz gerçeklerinize dönüşür. Hele hele benim gibi ya da bizim gibi memleketin taşrasında çocuk olmuşsanız ve bu taşra coğrafi bir terimden daha derin manalar taşıyorsa öğretmen gözünüzde,gönlünüzde kahraman olur. Ferit EDGÜ HAKKARİDE BİR MEVSİMDE bunu o kadar güzel anlatır ki. Öğretmenin dokunduğu sadece kendi öğrencisi değildir. Madem insanı değiştirmeden dünyayı değiştirme imkanınından yoksunuz ,Öğretmenin dokunuşu dünyayadır aslında. Hafızam bana oyun oynamıyorsa Sefiller romanında Victor HUGO iki insanın yaptıklarının karşılığı ödenmez diyordu. Bunlardan birisi anne iken birisi de öğretmendi. Belki de onu böyle düşünmeye iten her ikisininin fedakarlığı ve karşılıksız sevgisiydi. Bu cümleler süslü gelebilir insana ya da yaşam gerçeklerimiz karşısında gülünç. Oysa bizler bu dokunuşların,bu fedakarlıkların sonucu burdayız. Kendisi de bir öğretmen olan Şükrü ERBAŞ her yolculuğun aslında insanın çocukluğuna doğru olduğunu söyler. Ben de çocukluğuma doğru çıktığım her yolculukta elimi tutan,yol gösteren,umut aşılayan bir kahramanı/kahramanları görüyorum. Zaten kahramanların pelerin takması da şart değil. Gerçek kahramanların pelerini olmaz ki… (Hayatta olan,olmayan tüm öğretmenlerimize saygı ve minnetle gününüz kutlu olsun)
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.