Yaşar Kemal İnce Memed'de aynı Homeros gibi bir Anadolu destanı yazmıştır.
Ve orada geçen hadiselerin tümünü benim gibi bütün Çukurovalılar, bütün Toros Türkmenleri ebesinden dedesinden dinlemiştir.
Milletin ekmeğine, aşına, halkın bin yıllı yazlık, kışlık mal yurtları nasıl el koyuluyor, gasp ediliyordu romanda gördünüz.
Savcı, hakim, kaymakam, vali, o ilin milletvekili ve ağalar önce kasabaya / ilçeye / il'e bir Atatürk heykeli dikiyorlar ve Ankara'ya gidip Atatürk'e binlerce dönümlük bir çiftlik bağışlıyorlar sonra da bütün vilayeti parsel parsel bölüşüyorlardı.
Benim gibi bir Çukurovalı değilseniz, son yirmi senedeki soygun düzenine bir bakın lütfen.
Atatürk ve İnönü döneminde de yağma talan sisteminin aynı şekilde işlediğini romanda gördünüz zaten.
Bunun bir belgesel roman olduğunu bilmeniz yeterli.