Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sosyoloji ( İçtimai ) anlamda "SÖYLEM"
→ Söylem Kavramının tanımı: Ortak varsayımlar aracılığıyla oluşturulan ve belirli bir konu hakkında insanların anlayış ve eylemlerini biçimlendirmeye hizmet eden düşünme ve konuşma çerçevesi. → Bir fikri ortaya koymaktaki yaklaşım tarzı → Kavram ilk olarak dilbilgisel anlamda kullanılmaktaydı. Yani dilin incelenmesine ve kullanımına odaklan, dilbilimsel bir kavramdır söylem. →Dilbilimsel: Karşılıklı konuşma, sözlü ve yazılı iletişim vb... → Bu anlamın karşılığı ta 1950' li yıllara kadar dayanmaktadır. 50' den sonra İngiliz Filozof J.J.Austin, söylemlerin sadece dilbilimsel anlamda değil, bunun yanında söylemlerin dünyayı aktif bir şekilde şekillendirdiğini ortaya koymuştur. → Foucault ise, iktidara ve iktidarın toplum içindeki etkilerine dair ana sosyolojik ilgileri, dil incelenmesiyle ilişkilendirmiştir. → Söylem ve söylemsel pratikler zaman içinde sosyologlar için çok daha ilgi çekici bir hale gelmiştir. → Dediğimiz gibi 1950 lerden itibaren söylemekler artık bir eylem tipi ve dünyaya bir müdahil şekli olarak görünmeye başlanmıştır.(Örn: Politik grupların ' özgürlük savaşçısı ' yerine 'terörist' olarak lanse edilmesi, tarihten örnek vermek gerekirse, Taliban Rusya ile savaş halinde iken Amerikan Medyasında 'özgürlük savaşçısı' olarak anılması ve bir zaman sonra günümüze yakın dönemlerde ise 'Terörist' söylemini kullanmaları bu kavram için çok açık bir örnektir.) → İktidar ve devletler, ekseriyetle söylem kavramını çok kullanmakta olup bu kavrama sırtlarını yaslamaktadır. ( Amerika'nin terör ile mücadele söylemi üzerinden Irak, Afganistan, Suriye işgali... ) →Medyanın çok kullandığı söylemler yine aynı şekilde ülkeye şekillendirmede azımsanmayacak derecede etkisi vardır. ( İşçi grevlerinin nedenleri yerine, üretimde azalmalara odaklanan yayınlar yapması. ) → Bu ve benzeri Söylemler; konulara ilişkin düşünce ve eylemlerimizin yönünü tayin etmektedir. → Kavramın en önemli temsilcilisi Michel Foucault' dur. → Foucault'a göre söylemlerin, iktidara yaslanarak sosyal yaşamı biçimlendiren yapılar inşa ettiğini ileri sürmüştür. ( Aynı şekilde partiler de bu söylemler ile ayakta kalmaktadır. ' Kürt söylemiyle, Şehit söylemiyle, Laiklik ile, Din ile günümüz Siyasi partileri bu şekilde varlığını ve taraftar kitlesini bir arada tutmaktadır. ) → Söylemler, paradigma gibi işlemekten ziyade daha çok bir konu hakkında hem ne söylenebileceğine hemde onun nasıl ifade edilebileceğine ilişkin kısıtlamalar getirmektedir → Söylem Kavramının eleştirel noktaları: • Bu kavram kuşkusuz kışkırtıcıdır. • Söylem kavramı bazen kişi ya da grup çıkarları için kullanabilecek veya çıkar elde edebilece bir şeydir. • Sosyal yaşamın şekillendirmesinde önemli olan yalnızca söylemler değil aynı zamanda gerçek sosyal ilişkiler ile maddi kültürdür. → Güncel alanda, kavram sosyal yaşamın önemli bir parçası halindedir. Bir çok çalışmanın temel çıkış noktasıdır. → Somut örnek vermek gerekirse: ✓ 2001 saldırısı sonrası, Amerika'nın başlattığı yeni bir küresel 'Terörle Savaş' söylemi oluşturuldu. Daha sonra söylem kamuoyunda şekillenmeye başlandı, bu söylem ile Amerika'nın işgal için dayanak noktası oluştu. Bu söylem işin nihayetinde yeni kimlikler, dostlar ve düşmanlar yaratmaya hizmet eden bir 'biz ve onlar' tanımlaması ortaya çıkardı.
Phoenix yayıneviKitabı okuyor
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.