Kitabı okurken aklıma hep ikinci doğumdan sonraki kendimle barışık olmadığım dönemin geldi. Bir içe dönüklük hali, mutsuzluk ve kendimi bile taşımakta zorlandığım zamanlar. Yukarıda biraktiğin alıntının son cümlesi hayatımızın dönüm noktası olabilir. Bir seçim yaparsın ve bu seçim seni olmak istediğin yere götürür. Ya güçlü olacaksın yada ince. Karar senin.
.
Yasemin de işte bu kararı vermek için bir kıvılcım bekliyor. Belki mükemmel olamaya bilirsin ama denemek neden zor olsun? Ya da mükemmel olamadın diye neden mutsuz olasın?
.
Kiloları ile yaşamaya alışmış olduğunu düşünen Yasemin, yeni ev arkadaşının oldukça fit görüntüsü yüzünden kendini daha da yetersiz hissediyor. En çok da çocukluğunda yaşadıkları, duydukları yön vermiş yaşam biçimine. Bu yüzden hep deriz ya "söylem çok önemli, neyi nasıl ifade ettiğimiz, kurduğumuz cümlelerin nereye gittiğini bilmeli insan" diye. Mükemmel olmak ne ve kim için? Aklımıza zorla kazınılan bu tek kelimeyi "Hayatının Başrolünde Olmaya Hazır mısın?" Ile yıkmak Yasemin için başta zor, ilerleyen zamanlarda huzur vericiydi.
.
Arka kapağında da yazıldığı gibi, kategorik olarak bir kişisel gelişim formatında. Ama itiraf etmeliyim ki okuduğum diğer kişisel gelişim kitaplarından benim gözümde çok farklıydı. Gerçek hayatta herkesin belirli dönemlerde yaşadığı içsel savaşın kurgulanmış hali diğerlerinden ayrı tutmama neden oldu. Iyi ki de oldu...
.
...Yumurta Dışarıdan Kırılırsa Hayat Sona Erer, Içeriden Kırılırsa Yeni Bir Yaşam Başlar...(Ibn Rüşd)
.
Keyifli, düşündürücü bir kurguyla hazırlanmış bu kişisel gelişim kitabını okumak isteyen herkese Tavsiyemdir
